KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım, Bakanlığımızın değerli bürokratları; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.

Yılın ilk Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu toplantısını da burada gerçekleştiriyoruz. İnşallah, yaptığımız kanun çalışması vatanımıza, milletimize hayırlı olur.

Şimdi, sözlerimin başında şuna değinmek istiyorum: Yine, her kanunda olduğu gibi, bu kanunda da muhalefet milletvekillerimizin "bu kanunda da milletvekillerinin iradesinin olmadığı" iddiası yine bir lafügüzaf olarak bu kanun görüşmelerinde de yerini aldı. Gerçek dışı olan bu ifadeler, artık gerçekliği yansıtması, durumu tespit etmesi için değil, muhalefet milletvekillerinin her kanun teklifinde alışılagelen açış cümleleri olmuştur. Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi'mizde aday öğretmenlik, uzman öğretmenlik, başöğretmenlik, eğitim öğretim tazminatları, 3600 ek gösterge olarak kamuoyunda bilinen eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı bölümünde uygulanacak ek göstergeler düzenlenmiştir. Öğretmenlerimizin heyecanla beklediği bu kanun, inşallah, Komisyonumuzdan ve sonrasında Genel Kuruldan geçip yasalaşacaktır diye ümit ediyorum. 3600 ek gösterge sözümüzün yerine getirilmesi muhalefeti endişeye sevk etmiştir. Kanunun özünde yer alan hususların eğitim camiamızda memnuniyetle karşılanması muhalefeti yine siyasi kaygılara sevk etmiş; kanunu, tabiri caizse, sulandırmak üzere bir tavır içerisine girmesine sebep olduğu izlenimi hasıl olmuştur. Bu çalışmada Komisyon üyesi milletvekillerimizin ciddi emeği vardır, kanun çok nettir; getirdiği düzenlemeler Millî Eğitim camiamızın talepleri, millî eğitimimizin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; atanamayan 750 bin öğretmen adayımız var, kamunun da 100 bin civarı öğretmen ihtiyacı var. Kameralar önünde 750 bin öğretmenimize hitaben "Hepinizi atayacağız." deyip, diğer taraftan kanun teklifi hazırlayarak öğretmenliği sadece eğitim fakülteleriyle sınırlandırmak teknik olarak bir çelişki, siyasi olarak en hafif ibareyle şark kurnazlığıdır, öğretmen adaylarımızı kandırmaktır. Acaba fen edebiyat, ilahiyat gibi fakültelerden mezun olup atama bekleyen kaç aday bu hamleyle sistem dışı bırakılıyor? Hem "Hepinizi atayacağız." diyorsunuz hem de kanun çalışması yapıp, aklınızın arkasındakini açık ederek 500 veya 600 bin öğretmen adayının geleceğiyle oynuyorsunuz.

Diğer yandan, Millî Eğitim Bakanlığının ihtiyacı olan 40'a yakın branşta eğitim fakültelerimiz eğitim vermiyor. Bu branşlarda da öğretmen ihtiyacımız var. Peki, bu branşlardan öğretmen almayarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Öğretmenlik ve millî eğitim meselemizin bu kadar hafife alınması önü arkası, altı üstü düşünülmeden bir çalışma yapılarak ve bu çalışmadan hareketle teklifimize karşı çıkmanın, söylediğim gibi, muhalefetin siyasi kaygılarından ve hesaplarından başka bir şey olmadığını düşünüyorum.

Ezcümle, bu kanun teklifi öğretmenlik mesleğiyle ilgili içerdiği hususlar açısından camianın taleplerini karşılamaktadır ve başarılı bir çalışmadır. Siyasi kaygılar, siyasi hesaplar yüzünden sosyal medyanın da etkisiyle kamuoyunda bir spekülasyon ve kargaşayla kafa karışıklığı oluşturularak gölgelenmesi amacına ulaşılmayacak kadar net bir kanundur. Görüşmeler sonunda yasalaşıp kanunlaşması dileklerimle tüm öğretmenlerimize ve eğitim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçen tüm milletvekili arkadaşlarıma, Bakanlık yetkililerimize teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.