ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Sayın Başkanım, çok kıymetli Bakanlığımız Bakan Yardımcıları, çok kıymetli bürokratlarımız ve çok kıymetli Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, basın mensupları; öncelikle, hepinize teşekkür ediyorum, gecenin bu saatinde çok önemli bir mevzuyu konuşuyoruz.

Kamu alımları ve kamu hizmetiyle ilgili, malumunuz, bir hükûmetin, bir devletin iddiasını ortaya koyan en önemli göstergelerden ulaşımda, sağlıkta, eğitimde ve diğer tüm kamu hizmetlerinde, Anayasa'da belirtilen, kanunda belirtilen belli hizmetler dışındaki tüm hizmetlerin alım usulü, özel sektör aracılığıyla kamu hizmeti giderme noktasında ciddi bir meblağ teşkil eden ve çok ciddi bir kesimi ilgilendiren, tabiri caizse, bütün haneye uzanacak bir kamu hizmeti boyutundaki bu süreci çok rasyonel değerlendirmek lazım. Bugün Türkiye'nin her bir tarafından sektördeki insanların bu konudaki rahatsızlığı, şikâyetinin giderimi noktasında Maliye Bakanlığımız ciddi anlamda kafa yordular; dengenin bozulmaması lazım, bu hizmetlerin görülmesi noktasında diğer paydaşlarla olan bu dağıtımı adil dağıtmak lazım. Türkiye'nin şartları da belli, özellikle pandemi dönemindeki Türkiye'deki gelirlerin durumu da ortada ve kamu hizmeti de aksamadan devam ediyor. Bir taraftan yol isteyeceksiniz, bir taraftan sağlık hizmeti isteyeceksiniz, bir taraftan eğitimle ilgili hiç ara vermeden ve diğer sosyal hizmetlerle ilgili...

Şimdi, gelinen noktada niçin böyle bir kanuni düzenleme ihtiyacı var? Şundan dolayı ihtiyaç var: 4731 sayılı Sözleşme Kanunu'nda, bu kanuna göre yapılan sözleşme değişikliği yine bu kanuna bir madde koyarak yapabilirsiniz. Dolayısıyla, ek geçici maddeyle bu düzenlemeyi getiriyoruz. Bu, 4734 kapsamında yapılan sözleşmeleri kapsıyor, bir de bu kanun kapsamında yapılmayan ama kamunun yapmış olduğu, istisnalar olabilir, bir başka hizmet alımı olabilir, bunlar da ciddi anlamda bu düzenlemeyi bekliyorlar. Bu zorunlu bir düzenleme olduğu için bunun dışında yine kamunun harcama yapması gerekecek. Yine, buna paralel olarak belki özel sektör dağıtım şirketlerindeki şirketlerin de beklentisi bu yönde. Dolayısıyla, böyle bir yola çıkılmış, imalatları devam eden işler var; siz şimdi bugüne kadar olmamış bir şekilde piyasadaki bu dalgalanmayı görmeden, bu hizmetlerin yürütümüne ilişkin bir katkı sunmadan da bu hizmetleri inkıtaya uğratmak da Türkiye'nin, ülkemizin bütçesine ve ülkemizin geleceğine ciddi bir maliyet oluşturuyor. Dolayısıyla, buna böyle bakmak lazım.

Garo Bey'in değerlendirmesi aslında beni şaşırttı. Garo Bey'den böyle bir şey beklemezdim, aslında bunu da konuştuk. Neden beklemezdim? Yani kamuya hizmet eden insanları böyle toptancı bir anlayışla değerlendirme içinde bulunmak, yapmak hiç de doğru değil. Çünkü, kâr marjları düşük bir şekilde çalışan ve bu yürüyen hizmetlerin aksatılmadan devamı gerekiyor. Onun için böyle bakmamak lazım.

Şimdi, burada Sibel Hanım az önce ifade etti, tasfiye konusunun da mutlaka kamuya menfaat getirecek şekilde bir boyutunu masaya yatırarak da düşünmek lazım. Ne anlamda düşünmek lazım? Bugün geleceğe dair 2022 yılını da bu fiyat farkıyla kapsayacak şekilde düzenleme aslında hukuken de ticari ahlak gereğince çok bir şey olmayabilir ama mevcut yatırımların da yeniden rasyonel bir şekilde, gelinen nokta itibarıyla kamu yararı açısından yeniden gözden geçirilmesine ilişkin bir durum değerlendirmesine ihtiyaç olabilir. Bunu da bu düzenlemeyle tartışır, Meclis de buna uygunluk kararı verirse bu yeniden Maliye Bakanlığımızın da elini güçlendirecek bir şekilde, özellikle sözleşmesi başlamış ve imalat derecesi çok yüksek olmayan... Bir oran da konabilir, yüzde 5, 10, 15, 20, 25 gibi bir oranı da öngörebiliriz ve Türkiye'nin gerçekten gelinen noktada bu duruma hep birlikte destek vererek bu tasfiye sürecini...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur, bir iki cümleyle tamamlarsanız.

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Ben özetle şunu demek istiyorum: Gerçekten, Maliye bürokrasisi ve Hazine bu işe çok sıkı bir şekilde çalıştı. Keşke 2021 yılının başından itibaren fiyat farkıyla ilgili bütün büyüklüğü kapsayacak şekilde düzenleme yapılabilse. Bu, "bugüne kadar kazanmış olmak" ifadesi de doğru bir ifade değil.

Onun için ben bu yasanın tekrar hayırlı olmasını diliyorum, teşekkür ediyorum.