DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Teşekkür ediyorum.

Efendim, içinde bulunduğumuz koşullar belli. Dünya bunu şöyle okuyacak: Türkiye'nin döviz rezervlerine ihtiyacı var, sermaye akımları yeterli değil, şu anda, Türkiye'de döviz rezervi biriktirebilmenin tek amacı Merkez Bankasının 30 milyar dolara çıkardığı reeskont kredileri ve oradan da önemli girişler oluyor, doğru bir politika ve sürdürülmelidir. Fakat şu anda dış âlem, bize "exposure" ülkeler, bunu, çok kötü bir durumda olduğumuzu, denize düşenin yılana sarıldığı gibi her yere sarıldığımız şeklinde okuyacak ve dolayısıyla da bizim risk birimlerimiz vesaire artacaktır.

Sayın Başkanım, gidiyor musunuz bilmiyorum, Uluslararası Ödemeler Bankasının 35 ülke Merkez Bankası Başkanı iki ayda bir toplanır ve bizi de 2003-2008-2009 arasındaki performansımızdan, ülkenin gösterdiği performanstan dolayı oraya aldılar, 35 ülke Merkez Bankasından biri yaptılar. Şu anda, siz, iki ayda bir oraya gidiyor musunuz, gitmiyor musunuz bilmiyorum. Oraya gittiğinizde eminim bu düzenleme oradaki meslektaşlarınız tarafından size sorulacaktır. Buna verilecek bir cevabınız var mı? Yani bunun altında ezilmez misiniz?

Şunu da söyleyeyim: Bunu kamuoyuna da düzgün bir şekilde anlatabilmeniz için, iletişim kurabilmeniz için, hangi ülkeden, niye talep geldi ve bu talebin karşılığında da bu niye isteniyor... Prestiji yüksek olan, kredibilitesi yüksek olan, bölgenin finans merkezi olacak ve güvenilir bir ülkeye para getirmek isteyenler böyle bir teminatı niye istesinler? İstemezler.