KOMİSYON KONUŞMASI

NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) - Çok teşekkür ediyorum, beş dakikaya sığdırmaya çalışacağım.

Evet, aslında ülkenin hâli ekonomik anlamda ortada yani sunumda çok güzel şeylerden bahsediliyor ama insan hakikaten düşünüyor "Başka bir ülkede mi yaşıyoruz?" diye yani istihdamdan, üretimden, işte, ihracattan, ekonomik verilerin ne kadar iyi olduğundan bahsediliyor her konuşmada ama vatandaşın hâli hiç de öyle değil.

Şimdi, doğal gazla ilgili şunu söylemek istiyorum: Eğer gerçekten doğru bir şekilde kanun düzenlenip uygulanabilirse çok gerekli bir madde. İşte, daha birkaç ay önce örneğin Ağrı'daydım, doğu ziyaretleri gerçekleştirmiştik bir grup milletvekili arkadaşlarımızla. Hakikaten insanlar isyan ediyorlar yani en fazla doğal gaz faturasının ödendiği bölgeler, örneğin Ağrılılar söylüyorlardı ki o zaman biz gittiğimizde -birkaç ay öncesinden bahsediyorum- "Kömürün tonu 2 bin liradan 4 bin liraya çıkmış yani biz artık yarım ton bile kömür alamıyoruz, ısınamıyoruz." Ki kış çok uzun ve çok sert geçiyor oralarda ama umarız burada, elektrik faturalarında olduğu gibi "kademeli" adı altında sonra işin altından zamlar ve daha ağır yükler getirmez.

Şimdi, Kamu İhale Kanunu 11'inci maddede örneğin, kamu ihalelerinde ihale alanlarla ilgili, işte, fiyat farkı veya birtakım mağduriyetlerin giderilmesinden bahsediliyor, sözleşme devrinden bahsediliyor. Ben de yine 20 Aralık gecesine değineceğim yani 20 Aralık gecesi dövizle 17 liradan ham madde alan ve bir gecede milyonlarca lira zarara uğrayan şirketler biliyoruz yani böyle iş insanlarıyla konuştuk. Şimdi, hakikaten yani bir yandan yüzde 1'lik bir istisna getiriyorsunuz kurumlar vergisinden ihracat ve üretimle ilgili ama bir gecede milyonlarca lira zarara uğramış bu insanlar zaten o geceki manipülasyonlarla ve hâlâ bu neden yapıldı, kim köpürttü... Gerçi, kimin köpürttüğü çok açık ortada yapılan açıklamalarla, haberlerle; izledik, hepimizin gözü önünde oldu. Kim zengin oldu, kim aldı o dövizleri, 18 liradan satıp 12-13 liradan aldı? Hâlâ açıklanmadı ve milyonlarca insanın da bu anlamda zararı sürüyor; bunların mağduriyetleri ne olacak?

12'nci maddede vadeden... Ha, burada da hakikaten yani Hukuk Fakültesinde öğrendiğimiz temel şeyleri yerle bir ediyorsunuz. Önce sözlü olarak Cumhurbaşkanının açıklaması oluyor -işte, gece yarısı oluyor genelde bu, piyasalar kapandıktan sonra- sonra işte, kararlar, genelgeler, en sonunda kanun çıkarılıyor yani benim bildiğim, biz şunu öğrendik: Önce Anayasa'ya uygun kanun çıkarılır, ondan sonra yönetmelik, genelge, böyle, mevzuat hiyerarşisi öyle gider ve burada da vadeden önce kapatılması hâlindeki kesintilerden söz ediliyor ki burada -anladığım kadarıyla öyle olacak herhâlde- vatandaşın anaparasına bile -eğer düşükse döviz bozdurduğu zaman vadeden önce- el koyacak Merkez Bankası; öyle mi? Yani bu, mülkiyet hakkının ihlali değil mi? Yani hangi, nasıl bir rejimde yaşıyoruz biz, bunu açıklayabilir misiniz? Hakikaten çok merak ediyorum ve Anayasa'nın mülkiyet hakkının düzenlendiği 35'inci maddesine de açık bir şekilde aykırıdır bu. Yani Anayasa'mızda düzenlenmiş olan hani, hukuk devleti, insan haklarına saygılı devlet gibi bütün ilkeleri de ihlal ediyor.

Yine, Hazine ve Maliye Bakanlığına bilgilerin bankalarca verilmesiyle ilgili madde... Yani bir yandan işte, "Avrupa Birliği hedefimiz var." diyoruz, ne yapıyoruz? İşte, vize serbestisi için Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nu çıkarıyoruz, demokrasiden bahsediyoruz ama Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nu da ekarte edecek yeni bir madde getiriyoruz, başka bir maddeyle bu güvenceyi ortadan kaldırıyoruz; bu da yine Anayasa'ya, uluslararası sözleşmelere, insan hakları sözleşmelerine ve kişi özgürlüklerine aykırı bir maddedir.

Kamu personeliyle ilgili de zaten temsilciler de burada. Yüzde 7,5'la birlikte toplam yüzde 30'a denk geliyor zam ki yoksulluk sınırı 10 bin liranın üzerine çıkmış, asgari ücrete yapılan zamla Hükûmet enflasyon yüzde 50'nin üzerinde olduğunu kabul etmiş, memur da bu anlamda enflasyona ezdiriliyor bu maddeyle, onu da söylemek istiyorum, bunların düzeltilmesini talep ediyorum.

Komisyonu saygıyla selamlıyorum.