KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, kamu idarelerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın ve basınımızın değerli temsilcileri; öncelikle hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Ben de genel ekonomiye ilişkin kısa bir değerlendirme yapmak istiyorum. Tabii, ekonomiye ilişkin çok yıkıcı söylemler dile getiriliyor, "Ekonomi politikaları yanlış." deniyor. Ben soracağım yani makroekonomik verilere bakarak soracağım: Makine ve teçhizat yatırımlarının artması yanlış politika mı? Yüzde 27 artmış dokuz ayda. Sanayi üretimindeki artış yanlış politika mı? Yüzde 18'in üzerinde artış var. Şimdi, Garo Bey "Üretim durdu." diyor da veriler doğrulamıyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bugünkü üretim...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sanayi üretimi ekimde yüzde 8,5 artmış, imalat sanayi kapasite kullanım oranı kasımda yüzde 78,1'e çıkmış. Ayrıca, İSO'nun PMI endeksi kasımda 52 yani bu da üretimdeki artışı teyit ediyor. Şimdi, ihracattaki rekorlar yanlış politika mı? Turizmdeki toparlanma ve yüksek gelir artışı yanlış politika mı? İstihdam artışı, 2,5 milyon kişi artmış bir yılda, bu yanlış politika mı? Cari fazla veriyoruz üç aydır, bu yanlış politika mı? Bütçe açığı azalıyor, toplamda üçte 2 azalmış, yüzde 65 bütçe açığında azalma var. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak yatırım, üretim, istihdam ve ihracata dayalı büyüme politikasını destekliyoruz. Yani kısa vadeli düşünmemek lazım, günlük düşünmemek lazım. Evet, kurlarda hepimizin endişeyle takip ettiği bir artış var ama sadece ekim, kasım ayında yaşadıklarımızı sizlere kısaca ifade etmek istiyorum.

Bakınız, hepiniz takip ediyorsunuz, IMF, OECD, Dünya Bankası, Avrupa Konseyi, kredi derecelendirme kuruluşları, hepsi sıraya girdi, küresel ekonomideki birçok ülkenin büyüme tahminlerini düşürürken, Türkiye'ye yönelik 2021 yılı büyüme tahminini -hem de çok yüksek oranda- 3-4 puan daha yukarı yönlü revize etmişler. Gelelim cari açığa, ekim ayında 3,2 milyar dolar fazla vermişim; ağustos, eylül, ekim baktığımız zaman, 5,7 milyar dolar fazla vermişim; bütçeye bakıyorum, kasım ayında 32 milyar lira fazla vermişim; faiz dışı fazlam, yine kasım ayında 47,3 milyar lira. Hazinenin nakit dengesine bakıyorum, yine kasım ayında 30,3 milyar lira fazla veriyor. Yani bunlar neyi gösterir değerli arkadaşlar? Yani hepimiz biliyoruz, yani iç ve dış finansman ihtiyacında azalmanın olduğu bir dönemde kur yükseliyor. İşte burada sorgulamamız gereken, bütün ekonomik veriler bu şekildeyken kur neden yükseliyor? Bunun nedenini bulmamız lazım, hepimiz biliyoruz ki kurdaki artışın büyük kısmı köpük, müsilaj yani birileri yükleniyor içeriden, dışarıdan önemli değil. Kurlarda ekonomik verilerle bağdaşmayan bir artış yaşıyoruz, ben bunun da uzun sürmeyeceğini düşünüyorum. Finansal istikrar, fiyat istikrarı inşallah, kısa zamanda sağlanacak.

Gelelim teklifimize; Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin yani yine bir torba düzenleme olması, yetki analizinde olmaması konusu; öteden beri Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim de uygun görmediğimiz, eleştirdiğimiz konu yani o tespiti yapayım, ayrıntıya girmeyeyim.

Maddelere bakarsak 1'inci maddede konutların çatı veya cephelerine mevcutta 10 kilovatsaat kurulu güç tesis yapılabiliyordu, bunu 20 kilovatsaate çıkaran bir düzenleme. Biz destekliyoruz yani burada esas konu şu: Kendi tüketiminin üzerindekini sisteme satabiliyor, buna bir anlamda vergilenmeme imkânı sağlanıyor. Yani adam konutuna yapmış, satış bir ticari işlem olduğu için vergi tahakkuk ediyor. Maddenin özü vergiden kurtarma amaçlı.

2'nci, 3'üncü, 4'üncü madde asgari ücretle ilgili, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla ilgili. Öncelikle şu tespiti yapalım: Yani yüzde 50,4 artış gerçekten tarihî bir artış, net asgari ücret 4.253 lira 39 kuruşa çıkıyor. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması ise tarihî bir reform. Bu anlamda bu kanun teklifini hazırlayan değerli arkadaşımız İbrahim Aydemir Bey'i tebrik ediyorum. Tarihe geçecek bu, asgari ücretin vergi dışı bırakılması konusu. Neticede sizin imzanız olacağı için bizlerin sözünden ziyade sizin o imzanız teklif sahibi olarak tarihe geçecek. Ancak sadece asgari ücreti vergi dışı bırakmamızın birçok sorunu beraberinde getireceğini düşünüyoruz. Nedir bunlar? Bir, vergi adaletsizliğine yol açacak yani çalışanlar arasında dahi vergileme farklılığına yol açacak. İkincisi, kayıt dışılığı teşvik edecek yani biz yaptığımız düzenlemeyle işverenleri bir anlamda kayıt dışılığa sevk edeceğiz. Şöyle, yani "kayıt dışılık" derken sadece çalıştığı işçiyi göstermeme değil, ücreti eksik bildirme yani asgari ücret üzerinde bildirme gibi bir konuya işvereni zorlamış olacağız. Yani hepimiz kişi olarak da düşünürsek yani böylesi bir durumda elbette, bu yolu deneriz yani burada işverenlerimizi de suçlamamak lazım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Haksız rekabet olur.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani şöyle ki: Yani 1 lira fazla olsa brüt asgari ücret AGİ'yle magiyle gerçi şey yapıyoruz ama vergi konusu giriyor gündeme. Mesela, fazla mesai almanın bir anlamı kalmayacak çünkü vergileneceği için bu defa o vergi dışı olma imkânı ortadan kalkacak, benzer ödemelerde de aynı durum söz konusu olacak.

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Yasal göstermez.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bir başka konu, AGİ anlamını yitiriyor bana göre yani eş, çocukların durumuna göre çalışanlara sağlanan destek bir anlamda anlamını yitiriyor. Belli bir aydan sonra belki kısmi olarak bir AGİ desteği verilmiş olacak ama yani genel anlamda değerlendirdiğiniz zaman bu da ortadan kalkıyor.

Yine, en önemli konulardan biri çok büyük bir karmaşaya yol açacak yani bunun takibinde gerçekten hem SGK açısından hem işveren açısından çok büyük zorluklar olacak. Dolayısıyla, biz çalışanların ücretinin asgari ücret kadar kısmının vergi dışı bırakılması görüşündeyiz, bu zaten bizim seçim beyannamemizde de yer verdiğimiz bir görüş, hatta ben de teyit edeceğim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Memurlar dâhil mi?

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Dâhil, dâhil.

Bütçenin tümü üzerinde cuma günkü yaptığım konuşmada yapılan açıklama o yönde olduğu için, diğer çalışanların ücretlerinde de artış olacağını dile getirdim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İşte, açıklama metni burada.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - E, benim yanımda da var yani Bakanlığın sitesinden aldığım şey var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siteden kaldırmışlar.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sitede yok artık.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Yani, bu konunun düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Kamu çalışanlarına gelince, zaten kamu çalışanlarının ek zam talebi var. Bu anlamda, sağlayacağımız -kabaca 300 lira diyeyim- 300 liralık bir katkıyı buradan verebiliriz, hem de sistemi bozmamış oluruz yani ücretlilerin vergilendirme sistemini bozmamış oluruz. Bu anlamda, kamu çalışanları da bu kapsama alınmalı.

Yine, bir başka -tahminimce Maliye Bakanlığı yakın zamanda bunu açıklayacaktır- konu da şu: Biz de gelir tarifesinin yeniden değerleme oranında, yani yüzde 36,2 oranında artırılmasını bekliyoruz. Yani, bu da, tarifenin yeniden değerleme oranında artırılması da çalışanlar açısından önemli.

5'inci madde, Savunma Sanayii Başkanlığımızın savunma sanayisi projelerinin KDV istisnasına tabi tutulması; destekliyoruz.

6'ncı madde, BOTAŞ'ın konutlara ve belli kesimlere fiyat artışı yapmamasından kaynaklı görev zararının KDV borçlarına mahsubu suretiyle terkinini öngörüyor; yani, bunda da bir şey görmüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir beş dakikaya toparlayabilirseniz...

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tabii, tabii toparlayacağım; zaten diğer maddeler şey değil.

7'nci madde için "Meclisin bütçe hakkının gasbı" diye nitelendirme oldu; ben, bu görüşe katılmıyorum yani 7'nci madde zaten Meclis olarak bizim düzenlediğimiz bir madde. Neticede, bu da gelir tahminimizin üzerindeki tahsilatın harcamalarımıza tahsis edilebilmesine imkân veren bir düzenleme. Yani, ek bütçe gelse nasıl olacaktı? "Madde 1; gelir tahmini ek şu kadar. Madde 2; giderler -işte, tabii kurumlara göre dökümü yapılarak- şu kadar." denecekti. Ben, madde görüşülürken bu maddeden sağlanacak gelirin tahmini açıklanır herhâlde diye bekliyorum. Bir de bu gelir nerelere harcanacak; bu da açıklanırsa zaten bir anlamda ek bütçe yapmış gibi bir konuma geleceğiz diyorum.

8'inci madde, yerleşik sigorta şirketlerinin kefalet senetlerinin elektronik imzalı düzenlenebilmesini içeriyor, doğru bir düzenleme, daha önce eksik kalmış; bunu da destekliyoruz.

9'uncu ve 10'uncu maddede, belediyelerin toplu taşıma hizmeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ücretsiz ve indirimli yararlanma karşılığı gelir desteği verebilmesinin yasal altyapısı düzenleniyor bir anlamda. Bu, sadece büyükşehir belediyelerinde vardı ve bundan sadece birliğe ve kooperatife üye olan taşımacılar yararlanabiliyordu; bunun kapsamı genişletildi, sadece birlik ve kooperatif üyelerini değil, taşımacılık yapan tüm gerçek ve tüzel kişileri kapsıyor artık. Tabii, burada engelli, yaşlı, 65 yaş üstü, gazi ve şehit yakınlarıyla ilgili bir ücretsiz ve indirimli uygulama söz konusu. Burada, esnafın üstlendiği maliyetin karşılanması gerektiğini düşünüyoruz çünkü bir külfet veriyoruz, bunun karşılığında da devlet olarak o külfeti karşılamamız gerekiyor. Ki, genel beklentiyi de burada ifade edeyim: Nakliyeci esnafına bir akaryakıt desteği verilmesi, sanırım, bu konudaki beklentileri de karşılayacak.

11'inci madde, kamu üniversite hastaneleriyle ilgili, dönem başında belirlenen götürü bedelin altında kalan kısmının SGK tarafından alınmamasını öngörüyor. Kamu hastanelerimizin, üniversite hastanelerimizin mali sıkıntılarını biliyoruz yani doğru bir düzenleme olarak görüyoruz.

Gerekirse, maddelerde, ilave görüşlerimizi açıklarım. Ben, teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.