KOMİSYON KONUŞMASI

FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, inşallah çalışmalarımız hayırlara vesile olur.

Tabii, konuştuğumuz mesele insan sağlığı olduğu için her şeyin üzerinde tutuyoruz. Birbirinden değerli konuşmacı arkadaşlarımız bunun önemine vurgu yaptılar. Bence düşünülenden, söylenenden daha önemli bir meseleyi konuşuyoruz. İnsan sağlığı dedin mi akan suların durması lazım, ki öyledir. Tabii ki sağlık çalışanlarıyla alakalı meselede hassasiyetimiz, her birimizin birbirinden çok çok yüksek, fazla. Dolayısıyla, Covid döneminde özellikle, gerçekten destansı çalışmalarına hep beraber şahit oluyoruz. Dolayısıyla, devriiktidarımızda da öyledir, bütün sağlık politikalarını şimdiye kadar fevkalade duruma getirdik ama bu fevkaladeliğin de ötesinde, insan sağlığı olduğu için alacağımız daha çok mesafelerin de olduğu hiç şüphesizdir.

Tabii ki hekim arkadaşların çalışma koşulları, tüm sağlık çalışanlarının çalışma koşulları düzeltilmeli, maaşları fevkalade bir şekilde düzeltilmeli; fazlasıyla hak ettiklerine yürekten inanan insanlarız; iktidarımız da buna bu şekilde inanıyor ve inanın, sağlık politikalarımızı zaten bunun üzerine bina ediyoruz. Yeterli mi? Asla değil. Kaldı ki bir de Covid dönemi geçiriyoruz yani sıra dışı bir dönem, olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Dolayısıyla özellikle hekim arkadaşlarımızın o hassasiyeti, insan sağlığıyla alakalı çalışmalardaki o psikolojik durumları, ruhsal durumları, fiziki ve fiilî yorgunlukları hiç şüphesiz asla göz ardı edilemeyecek çalışma şartları; bunların farkındayız.

Bu minval üzere, bu düşünceler ekseninde şimdi geri çekmekle ya da işte geri almakla ya da başka komisyona sevk etme durumunda olduğumuz bu kanun maddesiyle alakalı kısımda -tırnak içinde söylüyorum özellikle, kendim de böyle inanıyorum- biraz Komisyonumuza, birazdan da fazla kendimize haksızlık ediyoruz gibi geliyor. Çünkü bu Komisyonumuza bu madde geldi, konuştuk, tartıştık da Genel Kurulda oyladık değil -Genel Kurulda, biliyorsunuz, madde ihdası gündeme geldi- topyekûn bütün parti gruplarıyla birlikte, topyekûn bir konsensüsle bunu yaptık. Bu yaptığımız yanlış değildi elbette ki. Çünkü bir iyileştirme, bir maaş iyileştirmesi idi. Ancak bununla alakalı mesele öyle bir noktaya geldi ve bugün de buna inanıyoruz, o zaman buna itiraz kabil değildi, hiçbirimiz itirazı herhâlde aklımızdan bile geçirmedik. Öyle değil mi? Yani o konuya, o maddeye itiraz edelim, reddedelim meselesini aklımızdan bile geçirmedik. Dolayısıyla, burada kabul gören mesele şu: Bu iyileştirmeyle alakalı mesele hepimizin kabulü.

Şimdi ne olmalı peki? Bakınız, biraz da, hani, yasamayla alakalı kısımda Meclise, Meclisin çalışmalarıyla alakalı, işte, geriye çekme, teklif de diyoruz yani teklif etme -tabiri caizse, tam literatürü; iyi anlaşılsın diye kullanıyorum- yani ileriye sürmek varsa...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - "İptal etmek" bunun adı.

HABİP EKSİK (Iğdır) - İptal etmek, çıkarma...

FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Adına ne dersek diyelim, ben literatüre takılıyor değilim.

Mesele şu: Yani kanunu çekmek de var, ileriye sürmek, teklif etmek de var. Yani Meclis çalışma pratiğinde bunların her bir tanesi var. "Ya, niye çekiliyor?" Çekilebilir.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Niye çekiliyor?

FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - "Niye yapılabiliyor?" "Yapılabilir?" "Niye torba?" Ee, torba yasa yapmak da Meclisin İçtüzüğüne uygun bir yasa yasa yapma tekniği. (HDP sıralarından gürültüler)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Bunu da ekleyin torbaya. İstediğinizi çıkarmayın torbadan.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Eklendi zaten, söylendi zaten.

BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Arkadaşlar, söz isteyen herkese söz veriyorum, lütfen müdahil olmayın.

FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Arkadaşlar, izin verirseniz benim düşüncelerimi aktarayım.

Arkadaşlar, çıkması hayırlıysa, çıktığı zaman daha iyisini getireceksek ki biz sağlıkta iddialıyız. Bakınız değerli arkadaşlarım, biz sağlıkta iddialıyız ve sağlıkta gerçekten bu ülke insanına çok şeyler sağlamaya çalıştık daha fazlasını da sağlamak niyetindeyiz. Bunun daha iyisinin geleceği kanaatini taşıyorum, bir. Bir de şu var: Bakınız -değerli hocam siz de ifade ettiniz, değerli konuşmacı da ifade ettiler- bir beyin göçü, özellikle doktorların yurt dışına gitmesiyle alakalı beyin göçünün olduğunun da farkındayız. Bu sadece yalnız, bakınız...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Mühendislerde de var.

FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Sadece doktorlarda, tıp adamlarında değil, bu mühendislerde de var, sporcularda da var, başka alanlarda da var.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Dün Bakan Bey Genel Kurulda kendi söyledi.

FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Bu mümkündür, olabilir ancak göçsün istemeyiz, hiçbir beynin yurt dışına çıkmasına, hiçbir vatandaşımızın, bizim özellikle yasama görevi yapan kim ve kimselerin gönül rızası göstereceğine asla ihtimal veren birisi değilim.

Bir konunun daha altını çizmek istiyorum, bir de şu var arkadaşlar: Ben de hasbelkader Mehmet Ağabey gibi belki böyle seri değil ama ben de istikrarlı gittim geldim Meclise. Ben 22'nci Dönemde de vardım. Şunu biliyorum -bunu da tırnak içinde söylüyorum- acil olmayan hiçbir yasa görmedim. duymadım. Bu aciliyet meselesinden, her yasama döneminde, her teklifte, her konuşmada, her savunmada ya da eleştirmede yasanın acilliğinden söz edilir, bu bir.

İkincisi, şu da bir tespittir: Ben 22'nci Dönemde -tahmin ediyorum 2003 senesiydi- o zaman Başbakan Müsteşarına bu maaş kategorileriyle alakalı biraz da merakımdan mucip sordum, dedim ki: "Ne kadar, kaç çeşit -özellikle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında- maaş kategorisi var?" Dünyada aşağı yukarı en önde gelen ülkelerden biriydik, küsuratı hatırımda değil ama 270 Allahualem ya da 280 ayrı maaş kategorisinin varlığından söz etmiş idi. Dolayısıyla şuraya lafı bağlamak istiyorum bu maaşlarla alakalı: Ta kökten gelen böyle bir kategori farklılığı olduğu için düzenlemeler fevkalade teknik matematiksel hesaplara da dayandırılmalı. Dolayısıyla bazı şeylerin eksik görüldüğü, eksik hesaplandığı ortaya çıktığında böyle bir düzenleme yapmak maksadıyla... İyi niyet ortada, bu iyi niyetle birlikte böyle bir düzenleme maksadıyla yapılan bu işlem bana göre hayırlıdır; bunun desteklenmesi ama devamının da getirilmesi mutlaka sağlanmalıdır diye düşünen ve bu kanaati de taşıyan ve besleyenlerden bir arkadaşınızım. O nedenle bu Komisyon tabii ki teknik bir Komisyon, bu Komisyonda enerji tartışılır, sanayi tartışılır, ticaret tartışılır. Bu Komisyonda sağlıkla alakalı meselede ben ne bileyim, hangi sağlık çalışanı hangi ölçülerde çalışır, maaşı nedir ne değildir? Onunla alakalı bu Komisyona haksızlık edilmesini Komisyon üyesi olma refleksiyle çok doğru bulmuyorum. (CHP sıralarından gürültüler)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Biz biliyoruz.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Biliyoruz.

FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Bakın, haksızlık edildiği kanaatindeyim.

İlgili komisyona gider, geri çekilme olarak da addetmiyorum, oradan tartışılarak geldiği zaman bizim işimiz daha kolaylaşır.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Efendim, zaten çıkmış ya.

FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Bence hayırlı bir iştir, hayırlara da vesile olacak düşüncesiyle, inşallah, çalışmalarımıza, bir kere daha teşekkür ediyor, hayırlar getirmesini temenni ediyorum Sayın Başkanım. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)