NİYAZİ GÜNEŞ (Karabük) - Ben sözü uzatmayayım ancak Gülüstan Hanım, tabii, bugün konuşması itibarıyla hepimizden fazla konuşmuştur.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Siz 10 kişisiniz, ben 1 kişiyim, ne yapayım?

NİYAZİ GÜNEŞ (Karabük) - Bir hatası, burada İzmir'le ilgili bir ifadesi oldu. Ben bu ifadesini geri almasını teklif ediyorum. Bizim hiçbir ilimizi bir başka sıfatla anmanız doğru değildir. "Gavur İzmir" gibi bir tabirle İzmir'in vasıflandırılması hiç doğru değildir. 9 Eylülde biz yapacağımızı yaptık, geride başka bir şey kalmadı diye düşünüyorum.

AHMET ÜNAL ÇEVİKÖZ (İstanbul) - Böyle bir ifadesi olduğunu ben duymadım.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Ben de öyle bir şey söylemedim.

HASAN TURAN (İstanbul) - "Öyle deniliyor, öyle bakılıyor." dedi.

CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI (İzmir) - Sayın Başkanım, "Cumhurbaşkanımızın adına söylenmiştir." dedi ama Cumhurbaşkanımızın o cümleyi kullandığı videoyu eğer izlerseniz, görürsünüz öyle bir şey yok.

BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Ceyda Hanım, isterseniz söz vereyim, o şekilde kayıtlara girsin sözünüz.

Bir dakika, Niyazi Bey daha var mıydı diyeceğiniz bir şey?

NİYAZİ GÜNEŞ (Karabük) - Teşekkür ediyorum.

Yalnız, tabii, burada, biz Libya anlaşmasını görüştüğümüzde siz yoktunuz. Grubunuz o anlaşmalara karşı çıktı, münhasır ekonomik bölge anlaşmalarına karşı çıktı. Türkiye Doğu Akdeniz'de hakkını savundu, hukukunu savundu. "Masadayım, gelen varsa sahadayım." dedi. Yani bu her iki ahval müsait yani hem masadayız hem sahadayız. Gücümüzü göstermek durumundayız. Yani hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hakkını savunmak, o Türklerin hakkını savunmak hem de Doğu Akdeniz'deki hakkımız hukukumuz neyse... Kimse bize hani dirsek atmak şeyine girmesin dedik ve oradayız.