KOMİSYON KONUŞMASI

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Şimdi, 3'üncü maddede borçlanma gereği ve dolayısıyla borçlanmanın miktarı ortaya çıkıyor. Şimdi, 2002'den önceki dönemi dikkate aldığımızda, 2002'den önceki bütçeleri faiz ödemeleri esir almıştı, 2002'den sonraki dönemde bütçe bu faiz esaretinden kurtarıldı; bütçenin önemli bir kısmı faiz ödemesine gidiyordu ama 2002'den sonraki, 2003'ten sonraki dönemde faiz ödemeleri bütçenin yüzde 6'sından, yüzde 7'sinden başladı. Fakat bugün geldiğiniz nokta yüzde 20'ye yaklaştı, yüzde 20'ye yaklaştı dolayısıyla önceki dönemde ortaya çıkan yanlış trend şimdi yeniden, yeni bir trende girdi ve artmaya da devam ediyor. Eğer şu andaki para politikasındaki makas değişikliği başarılı olursa, buradaki borçlanma gereğinize ödeyeceğiniz faiz düşecektir; bunu zaman içerisinde göreceğiz. Sizin elinizdeki dokümanlar diyor ki: "Şu anda uyguladığımız politikanın sonucunu biz nisan, mayıs aylarında göreceğiz." Ben böyle olmayacağını düşünüyorum ama şeytana avukatlık yapmayayım, inşallah, siz başarılı olursunuz, ben haksız çıkarım ve gelirsiniz, burada -herkesten de özür de dilemem de- sizi tebrik ederim. Böylece, bu ülkeye de, vatandaşlarımıza da bir şey yapmış oluruz ama bu, böyle olmayacak, bunu bilin, aklınızın bir kenarına yazın.

İkinci husus: Arkadaşlar, biz arada Cemal Bey'le bir araya geldik ve bir yerde mutabık kaldık. Dolayısıyla konuyu tekrar açmak istemiyorum, söylenecek fazla bir şey yok fakat Cemal Bey -Cemal Bey, sizinle ilgili değil, o mutabık kaldığımız konu tamam- "Yanlış yaptın, ülkeyi şöyle şöyle zarara soktun." dedi; bunun düzeltilmesi lazım dolayısıyla kayda geçmesi için bir karne ortaya koyacağım, onun için lütfen, dikkatlice dinleyin. 18 Nisan 2011'de görevden ayrıldığımda dolar/Türk lirası kuru 1 lira 50 kuruştu; politika faizini yüzde 6,25 olarak bıraktım, yüzde 6,25. Mart 2010'dan Mart 2011'e kadar bir yıllık, on iki aylık TÜFE enflasyonunu yüzde 3,99 olarak bıraktım ve o yılın, 2010 yılının -toplam- enflasyonu yüzde 6,17 oldu, dolayısıyla iki sene, üç sene üst üste hedefi tutturdum. Onun dışında -biriktirdiğim kemiksiz rezerv- içinde swap yok, borç yok vesaire yok; 31,7 milyar dolar rezerv biriktirdim ve ondan sonra da ülkede rezerv biriktirilmedi, rezerv borç olarak alınmaya başladı. 2011 yılında kur 1 lira 50 kuruşken, ihracat 134 milyardı; sadece mukayese yapmak için söyleyeyim, 2017 yılında kur yüzde 255 artmışken, ihracat sadece yüzde 15 arttı ve 157 milyar dolar oldu.

Siz yirmi yıldır -yani AK PARTİ'li arkadaşlarıma diyorum- 2003-2010 arasında ülkenin millî gelirini dolar bazında 3 katı artırmakla övündünüz; artırdınız, doğru. Eğer bu 3 kat artma doğruysa Cemal Bey'in değerlendirmesi yanlış, eğer bu doğruysa o zaman bu 3 kat artma yanlış. Dolayısıyla bana bir teşekkür borcunuz var.

Teşekkür ediyorum.