BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Gök'e de teşekkür ederim bir açıklama yapmama fırsat verdiği için.

O kadar kötü bir konjonktürdeyiz ki toplumda gerçekten ailevi değerlerin ya da sosyal değerlerin, geleneklerin yok olduğu, tahrip olduğu bir dönemdeyiz. 600 bin evlilik var, 100 binin üzerinde boşanma var aynı anda ve boşanamayan, işte sıkıntı olan kadın cinayetleri, çocuk evlilikleri, bunlar çok fazla, anormal vaziyette. Bizim aile bağlarımız geçmişte vardı, kırsal kesimdeyken vardı, geleneklerimiz o zaman vardı. Kent hayatında maalesef bunları henüz oluşturamadık. İş hayatına yeni yeni giriyoruz toplum olarak. Onun için oluşturabildiğimiz bir yaşam tarzımız henüz yok. Bir Türk yaşam tarzı tam oluşmuş değil. Bunu devlet oluşturmaz, bunu bizler oluşturacağız, bizler örnek olacağız ama genç kızlar için mankenler değil, erkek çocukları için futbolcular değil ya da o bahsettiğiniz dizilerdeki böyle kasıntı gençler değil, bunları biz yapacağız, biz oluşturacağız. Bizler siyasilerin, devlet adamlarının, bizlerin yapması gereken, toplumun oluşturması gereken bir iştir bu. Bunu hep beraber yapmak zorundayız. Maalesef, geçmişte bütün bunlarla ilgili duyarlılıklar vardı ama bu şu anda yok, çok sıkıntılı bir konjonktürdeyiz. Hepimize bu konuda görev düşüyor. Ben onu özellikle belirtmek istedim. Onun için yaşam kalitesini artırmak değil, öncelikle bir yaşam tarzı oluşturmak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının hedefi olmalıdır diye söyledim. Buydu benim söylemim. Yoksa bir toplum mühendisliğinden asla bahsetmedim.

Başkanım, teşekkür ederim.