AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, burada, bazı limanlara ilişkin işletme hakkı verilmesi yöntemleriyle gerçekleştirilen özelleştirmeler kapsamında imzalanan kırk dokuz yıldan az süreli sözleşme sürelerinin kırk dokuz yıla uzatılması isteniyor. Süre uzatımı için bir şart öne sürülüyor: Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin ifa edilmesi ve davalardan vazgeçilmesi hâlinde, ayrıca da taraflar arasında ek sözleşme düzenlenmesi ve sözleşme bedelinin SPK tarafından yetkili addedilen iki bağımsız kuruluş tarafından belirlenmesi öngörülüyor.

Şimdi, süre uzatımı, tarafların özgür iradeleriyle gerçekleştirilecek hukuki bir tasarrufu ifade ediyor. Dolayısıyla, bir tarafın haklarından, Hukuki haklarından feragat etmesinin beklenmesi bir zorlama ifadesidir; Anayasal bağlamda hak arama hürriyetine engel teşkil ediyor. Dolayısıyla, biz bunu uygun bulmuyoruz. Ayrıca da buradaki aciliyetin nedenini öğrenmek istiyorum. Neden böyle bir şeye ihtiyaç var? Çünkü daha önce geneli üzerinde yaptığımız tartışmalarda, birçok şeyde daha on yedi yıl, yirmi yedi yıllık süreler hâlâ mevcut. Dolayısıyla, bu aciliyete neden ihtiyaç duyuldu? En kısası belki de beş yıllık. Ayrıca, şunu da kabul edelim. En geç bir yıl içinde, en geç belki bir buçuk yıl içinde seçim var. Dolayısıyla, Hükûmet bu konuda niye acele ediyor? Acaba, seçimden önce bir uzatma süresi verilip böyle bir destek olunması mı söz konusu diye aklımızdan geçiyor. Aslında, etik olarak Hükûmetin yapması gereken şey, acil olmadığı için bunu seçimden sonra gelecek hükûmete bırakmasıdır diyorum.

Saygılarımı sunuyorum.