BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, Sayın Başkanım, bu tartışmalardan sonra konu şu noktaya da geldi: Biraz önce, siz, benim verdiğim "20-25 milyar liralık bir vergiden vazgeçiyoruz." dediniz ama alternatifini de koyamadınız, kaba bir hesapla bunu yaptık. Biraz önce Sayın Bakan da açıkladı o DİPS toplamları, işte mevduat faizleri elde edilen, ilave olarak borsa hisse senedi gibi bütün menkul kıymetleri topladığımızda onunla ilgili elde edilen kazançlara göre belli bir oranı uygularsanız kaba bir hesapla 20-25 milyar liralık bir rakama ulaşıyorsunuz. Bunu tekrar belirteyim, vurgulayayım yani bunu en azından Genel Kurula kadar da madem bir kanun çıkarıyoruz bilmemiz lazım, beş yıllık bir istisna getiriyoruz. Gerçekten bilinmesi gerekir, en azından fikir olarak kafamızda bulunması gereken bir rakam var, burada kimse bunu istismar edecek değil.

Diğer taraftan, Sayın Turhan, "Dövizle borçlanmakta büyük bir risk yok." dedi ama 2009'da çıkan bir kararname var. Artık herkes sadece döviz kazandırıcı işlem yapan, ihracatçı değil herkes borçlanabiliyor maalesef ve ondan sonra Türkiye'nin zaten döviz riski, özel sektörün döviz riski çok arttı. Bugün, içinde şirketlerin döviz borçları maalesef döviz varlıklarının çok üstünde, dövizle hesapladığınız varlıkların çok üstünde, çok büyük bir risk var. Yani bu kamu için olan... Sonuçta, kamu, devlet toplum için vardır. Toplumun, bireylerin ortak olduğu bu şirketler yani bu ülkenin varlığı döviz borçlarının çok altında kalıyor maalesef bugün için, çok büyük bir risk var burada, onu da özellikle belirtmemiz gerekiyor. Bu yanlış bir politikaydı, gerçekten de yanlıştı, yanlış sonuçlar doğurdu, inşallah daha fazla Türkiye için bir risk getirmez.