| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ve Sayıştay tezkereleri a) Gençlik ve Spor Bakanlığı b) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .11.2021 |
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Bakan, gençlik ve sporun Bakanlığınızda yürütülebilir, yaşanabilir, uygulanabilir, hem gençliğe dair hem spora dair politikaları ve uygulamaları konusunda ciddi bir gelgit olduğu, ciddi türbülanslar yaşandığı görülüyor anlatımlarımızdan ve verdiğiniz kitapçıktan. Zaten Türkiye'de sistemin oluşturduğu algıdan kaynaklı olarak "spor" denildiğinde akla futbol geliyor; bu, futbolu yadırgadığımızdan değil, ben de futbolu severek izliyorum ve hatta zaman zaman da oynamaya çalışıyorum ancak futbol üzerinden kurulan tahakküm, sporu erkek egemen bir hâle getirip yalıtılmış ve sınırlandırılmış bir şekle sokuyor; birincisi bu.
İkincisi: Neredeyse, bütün basının hafta boyunca tüm zamanını ayırdığı ve tartıştığı bir konu: "Aman, top çizgiye mi değdi, ayağına mı değdi? Ayağının ucu yukarı mı gitti, aşağıya mı?" Ya, Türkiye'nin sorunları bu kadar tartışılsaydı vallahi, Türkiye'de sorun kalmazdı yani böyle bir anlayış olabilir mi?
Ve yine, Sayın Bakan, geçen yıl Türkiye'de oynanması gereken, UEFA tarafından Türkiye'ye verilen Şampiyonlar Ligi finalinin Türkiye'den alınıp Portekiz'e götürülmesi ciddi bir handikaptır; bu konuda ne yaptınız, neden böyle oldu? Hâl böyleyken geçen hafta Mecliste bir yasa kabul ettik -edildi daha doğrusu- mesela Katar'a Dünya Kupası'nı düzenleme konusunda dâhil olmak ve deneyimleri sunmak gibi bir garabet. Şimdi, UEFA Şampiyonlar Ligi finalini elimizden almışlar ama biz Katar'a futbol katkısında bulunmaya gideceğiz, böylesine ilginç bir şey. Ve yine, futbola dair şu anda yaşanan skandallar, futbol üzerinden âdeta ırkçılığa varan, âdeta çatışmaya varan, ekranlarda futbol hakkında kışkırtıcı bireyler var nefret suçu işleyen. Mesela takımlara karşı, spora karşı, taraftarlara karşı, nefret suçu işleyen kişiler var ve o kadar rahat ki bunlar, hiçbir şey, hiçbir işlem de yapılmıyor haklarında; bununla ilgili ciddi bir çalışma yapılması gerektiği kanısındayım.
Toplumun spor yapabilmesi için sporun biraz amatör algısının olması gerekiyor. Biraz önce söylendiği gibi mahallede yolda, yolakta, sokakta sporun ulaşılabilir bir şey olması gerekiyor. Mesela, ben, Ankara Dikmen'deyim ve spor yapılabilir bir yere ulaşmak için cidden çaba sarf ediyorum; gidiyorsunuz yürüyecek alan yok. Bunda, sizin Bakanlığınız ile yerel yönetimler arasında bir koordinasyon olmamasının sebebi de var burada. Hangi belediye olursa olsun, hangi partili olursa olsun o belediye ile Bakanlığınız arasında ortak, uygulanabilir birtakım şeylerin olması lazım.
Bakanlığınız tarafından yürütülen çalışmalardan söz ettiniz, gençlik merkezindeki faaliyetlerden. Şimdi, bu faaliyetlerde ayrıştırıcı bir şey var mı? Herkes buraya dâhil olabiliyor mu? Gençlerin Türkiye'de çok kültürlülüğe ulaşması... Mesela, Türk gençler, Kürt gençler, Süryani, Arap, Rum vesaire, farklı inanç gruplarından, Sünni, Alevi, inançsızı ve benzeri bu çocuklar, gençler orada kendilerini rahatlıkla ifade edebilirler mi? Kendi kültürlerine dair dillerine, etnik yapılarına, otantik yapılarına dair birtakım şeyler edinebilirler mi, yoksa bir statüko mu var, yoksa bir reddiyecilik, yoksa orada da bir tekçilik mi var?
Sayın Bakanım geçen yıl bir şey söylemiştiniz: "Size eşofman göndereceğim." gönderdiniz, teşekkürler de yani rica ederim, o eşofmanı kim dikmiş Allah aşkına? Siz hassas davrandınız eyvallah fakat o eşofmanı kim yaptıysa tekrar bir sorun bakalım yani çok alelade böyle, baştan savma bir şeydi ama ben kullanıyorum doğrusu.
Tabii, bu arada Bakanlığınızı ilgilendiren gençlik ve işsizlik, gençlik ve spor, gençlik ve kültür, gençlik ve sağlık... Ve bu arada, yani üç ayda yüzde 40 ve yüzde 50 civarında yoksullaşmış bir ülke olarak dolardaki yükseliş, ekonomideki altüst oluş nedeniyle yoksullaşmış bir ülke olarak bu yoksulluğun gençlere yansıması nedir? Kendi çocuğumdan örnek vereyim Sayın Bakan, benim çocuğum az rastlanır mühendisliklerden bir tanesini bitirdi, metalurji ve malzeme mühendisi; 3 dil biliyor, devletin bir kurumu kendi CV'sinden talip oldu ve çocuğumu görüşmeye çağırdı -lütfen iyi dinleyin burayı- görüştüler ve görüşme de çok iyi geçti. "Baba, görüşme çok iyi geçti." dedi. Sonra ben HDP vekiliyim diye kurum çocuğumun işini reddetti. Kınıyorum bunu; bu ırkçılıktır, bu tekçiliktir ve bu bir gencin emeğine, bir gencin üretimine, bir gencin potansiyeline vurulmuş bir darbedir. Benimki bir tane örnek, bununla ilgili yüzlerce örnek sayılabilir ve bu asla kabul edilebilir bir şey değil.
Yine, okullarda uygulanan eğitim politikası, okullarda uygulanan spor politikası, eğitimin içerisinde bulunan spor... Eskiden beden eğitimi ve oyun vardı, şu anda nasıl uygulanıyor bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla bu hiçleştirildi. Oysa bakınız, Türkiye'de halk arasında oynanan geleneksel oyunlar yok oluyor Sayın Bakan; yazıktır, günahtır, ayıptır, bunları derleyelim. Bakın, bu olimpik oyunların çoğu halktan derlenmiş oyunlardan ortaya çıkmıştır; okçuluğundan tutun da sopayla oynanan oyunlardan tutun da topla oynanan... Mesela biz Kürtçe "..."( ) derdik; beyzbolun ta kendisi, biz bunu oynardık ta çocukken, beyzbol falan da bilmezdik. Ha, şimdi, bu oyunu niye derleyip de şey yapmıyorlar? Kürtçe "..."( ) oyununu araştırın, lütfen derleyin bunu. Başka birçok oyun, başka birçok örnek söylenebilir. Buna ilişkin bir ayrım yapmaksızın bu konuda ciddi bir çalışmanın, derlemenin yapılması... Ama gençliğe de bütün ülkeye...
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bülbül, lütfen tamamlar mısınız?
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Tamamlıyorum, teşekkür ederim.
Bu arada üniversite gençliği, beyin göçü, genç ihtiyarlar, üniversite gençliğine yapılan zulüm, üniversite gençliğinin kayyum protestosunda ortaya çıkan durum, barınamıyoruz eylemleri ve benzeri ama toplamda gençlik ve spor politikasında ciddi bir eksiklik, ciddi bir yanlışlık, ciddi bir yetmezlik var. Eksikliğin, yanlışlığın ve yetmezliğin giderilmesi dileğiyle; kolay gelsin.