İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Başkanım, çok değerli Bakanımız, Bakan Yardımcılarımız, çok değerli bürokratlarımız, değerli milletvekillerimiz, basın mensuplarımız ve değerli çalışanlarımız; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, sözlerime başlamadan önce, bugün darıbekaya gönderdiğimiz İmran Kılıç ağabeyimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum ve diğer taraftan da Erzurum'da meydana gelen depremden dolayı hem Erzurumlu kardeşlerimize hem de Erzurumlu milletvekillerimize geçmiş olsun dileklerimi sunmak istiyorum.

Değerli Bakanım, tabii, Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, Çerkez'i, Roman'ı, Zaza'sı, velhasıl -aşağı yukarı- 72 farklı milletin yaşadığı bir coğrafya burası. Bu, bizi millet yapan unsur ise kader birliğimiz, ortak kültürümüz, geleneklerimiz göreneklerimiz ve ülkü birliğimizdir. İnternete ulaşımın çok hızlandığı bu çağda gerçekten de kültürümüze sahip çıkmak çok önemli. Siz de kültürümüze sahip çıkma adına çok önemli adımlar atıyorsunuz, bundan dolayı teşekkür ederiz.

Diğer taraftan, tabii ki hem ülkemizin gelirinin artırılması, ülkemizin tanıtılması, cari açığın azaltılması konusunda da turizm gelirlerinin artırılmasında çok kararlı adımlar atıyorsunuz. Bunlardan bir tanesi de özellikle otellerin içinde kurulan endüstri meslek liselerinin yani iş garantili endüstri meslek liselerinin olmasını ben çok önemsiyorum.

Tabii ki burada muhalefetten arkadaşlar Kültür Bakanlığımızın yaptıklarını ve yapmadıklarını mutlaka eleştirecektir ve "Eksik yaptınız." diyecektir, "Fazla yaptınız." diyecektir, "Yanlış yaptınız." diyecektir, bunların başımızın gözümüzün üstünde yeri var ama diğer taraftan, tabii ki Adalet ve Kalkınma Partisi, geçmişe baktığımız zaman, Türklerden, Kürtlerden, Çerkezlerden, Araplardan, Ermenilerden, velhasıl 72 farklı milletten oy alan bir partidir. Aynı şekilde, bu oyu MHP de almaktadır, İYİ Parti de almaktadır, HDP de almaktadır, CHP de almaktadır ama burada bir kesimin sözcüsü olarak kendilerini görmek oldukça yanlıştır ve bunu yadırgadığımı ifade etmek istiyorum. Burada tabii ki doğruları söylemek lazım ve bu 72 farklı milletin ve 84 milyon kardeşimizin hepsinin çıkarlarını savunmak lazım.

AK PARTİ iktidara geldikten sonra, tabii, pek çok farklı etnik kökenden gelen kardeşlerimizin haklarını koruduğu gibi, Kürt kardeşlerimizin de haklarını ve taleplerini önceleyerek işte TRT Şeş'i kurmuş olması, Kürtçe kursları açmış olması, Mardin Artuklu Üniversitesinde Kürt Dili ve Edebiyatının kurulması, mahkemelerde ana dilde savunma hakkının getirilmesi gibi pek çok adımlar attı. Bunlara eksik diyebilirsiniz, daha fazlası istenebilir ama ben şunu gerçekten de yadırgıyorum arkadaşlar: Şimdi, burada daha önce konuşan HDP'den bir kadın milletvekilimiz, doğru olmayan ve gerçeklerle hiç bağdaşmayan kelimeler kullandı. Tabii ki buna baktığım zaman, "Neden böyle konuşuyor?" diye düşündüğüm zaman şunu diyorum: Çünkü bu arkadaşımız bize konuşmuyor, vatandaşlarımıza da konuşmuyor; bu arkadaşlarımız tabii ki özellikle kayıtlara geçsin diye konuşuyor ve diğer taraftan da bunu duyması gerekenler kimlerse onlar duysun diye konuşuyor. İşte bunlara çok dikkat etmek lazım arkadaşlar.

Diğer taraftan, şuna da üzüldüğümü ben ifade etmek isterim: Burada arkadaşımız dedi ki: "Biz insanları etnik kökenlere göre ayırmayız, kim olduğuna bakmayız, yaratılanı Yaradan'dan ötürü severiz ve insanın kalitesine bakarız." Dolayısıyla da "Kürtçe konuştuğu için katledildi." gibi, gerçekleri yansıtmayan oldukça yanlış beyanlarda bulundu. Şuna üzüldüm: Orada, yan sıralarda İYİ Partiden arkadaşlarımız var, "Ya bu doğru değil." diyemediler. Diğer taraftan CHP'den kardeşlerimiz var, "Doğru değil." diyemediler yani ben buna üzüldüm. Yani bugüne kadar arkadaşlar, hiç kimse Kürtçe konuştuğu için bu ülkede katledildi mi ya, böyle bir şey oldu mu? Yani insaf diyoruz arkadaşlar! Dolayısıyla bu ülke hepimizin. Gerçekten de buna itiraz etmenizi beklerdim.

Diğer taraftan, ayrıştırıcı bir dil kullanarak ve Kürtler ile Türklerin kardeşliğini bozarak siyaset olmaz, bunun üzerinden siyaset yapılmaz. Dolayısıyla da bizim daha çok ülkemizin çıkarlarını, 84 milyonu kucaklayacak politikalar izlememiz gerektiğini sizlere arz etmek istiyorum.

Diğer taraftan -Sayın Bakanım, vaktim de az kaldı- Uşak ilimiz, pek çok medeniyetin yaşadığı; Frigyalılar, Lidyalılar, Makedonlar, Persler, Romalılar ve en sonunda Selçuklu ve Osmanlıların ve bizlerin yaşadıkları topraklardır. Pek çok kültüre ait, medeniyete ait kültür varlıkları var burada. Bunlardan biri de Uşak ilimizde bulunan Blaundus Antik Kenti'nde kazı çalışmalarına başladınız, on iki aya bunu yaydınız ama biz bunun biraz daha hızlanmasını arzu etmekteyiz. Diğer taraftan, tabii ki buradaki altyapının yapılması ve yolların yapılması konusunda sizlerin desteklerini bekliyoruz.

Diğer bir önemli konu da Uşak ilimiz, gerçekten de, Lidyalıların ve altınlarıyla ünlü Lidya Kralının yaşadığı bir memleket olduğu için Uşak'ta Bakanlığımız tarafından 2018 yılında tamamlanan Uşak Müzesi var. Burada pek çok medeniyete ait eserler var. Özellikle Kanatlı Denizatı Broşu gibi o döneme ait, gerçekten de, bugünün şartlarında işlenmesi çok zor olan eserleri görmek için ben hepinizi Uşak'a davet ediyorum.

Sayın Bakanım, bütçenizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Saygılar sunarım.