ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, Başkanım, öncelikle çok teşekkür ediyorum katılımlarınız dolayısıyla. Hakikaten yani zaten sizin çalışmalarınızı biz yakından takip ediyoruz esas itibarıyla yani gerçekten bütüncül bir planlamayla aslında geleceğe dönük yüzünü yani Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin -az evvel Ahmet Başkanınızın da ifade ettiği gibi- vizyonunu ortaya koyan ofislerden bir tanesi Dijital Dönüşüm Ofisidir. Bu noktada da aslında gerçekten geleceğe dönük, kurumlar arasındaki koordinasyonun nasıl sağlandığından, buna ilişkin olarak Türkiye'nin aslında yeni bir belki sanayi dalgasını, sanayi dalgasının çok daha ötesinde bir dijitalleşme dalgasını nasıl yakalayacağına ilişkin çok önemli belirlemelerin yapıldığı bir alandan bahsediyoruz sizin Ofisiniz söz konusu olduğunda.

Tabii, az evvel mesela işte, "Tarımda rekolteyi de hesaplıyoruz." vesaire... İlk başta aklımıza gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı oluyor ama Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı vesaire; bunların ötesinde, bütün bakanlıkların ciddi anlamda dijitalleşmeye dönük çalışmaları olduğunu biliyoruz. İşte, Tarım Bakanlığının verimlilik meselesine ilişkin olarak ürün desenine, su tüketimine ilişkin çalışmalarından tutun da işte, alanların nasıl ekildiğini görebilmek adına, uydu teknolojilerinin kullanılması vesaire farklı farklı alanlar olduğunu biliyoruz. Çevre, Şehircilik Bakanlığının, işte, hava tahminleri vesaire, farklı farklı noktalarda çok ciddi saptamaları olduğunu görüyoruz. Sağlık Bakanlığı zaten bu alanda derya deniz tabiri caizse veriler itibarıyla da.

Bu, genç istihdamına dönük planlama, bilhassa Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi'ni açıkladığınızda da aslında orada 50 bin yeni istihdam meselesi gerçekten çok önemliydi çünkü yakın bir tarihteki bir belirlemeden bahsediyoruz, çok niş bir alana dönük bir belirlemeden bahsediyoruz ve 50 bin yakalanabilir bir hedef, gerçekçi bir hedef ve öte yandan da gerçekten nitelikli bir eğitim sonrasında Türkiye'ye ciddi anlamda dönüştürücü güç sunabilecek bir belirlemeyle karşılaştığımızı görüyoruz.

Siber Güvenlik Lisesi meselesini takip ediyorum. Ekol 42'yi de ziyaret etme imkânım oldu Bilişim Vadisi'nde. Siber Güvenlik Lisesine henüz gidemedim. İlk fırsatta gideceğim inşallah ama Ankara'da mesela OSTİM'de ASELSAN'ın kurduğu lise gibi bu da hakikaten çok özel, yine niş bir alana hitap eden, çok nitelikli eleman oluşturabilecek liselerden biri. Bunların sayısını artırmayı düşünüyor muyuz? Bunu yapacaksak hangi alanlarda olacak? Yine aynı alandan mı devam edeceğiz? Yani bilhassa mesleki ve teknik eğitim konusunda ciddi bir farkındalık oluştuğunu görüyoruz, zaten Millî Eğitim Bakanımız da yakın zamanda çeşitli müjdeler verecek bununla alakalı olarak. Buraya gelmeden evvel yine Millî Eğitim Komisyonuyla YÖK'te bir toplantı yapmıştık, orada da gündeme gelen meselelerden biri aslında kurumların bu noktadaki koordinasyonu meselesi. Çok güçlü bir koordinasyon görüyoruz. İşte, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının geleceğin mesleklerinden tutun da işte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının buna ilişkin belirlemeleri, Millî Eğitimin yine liseler nezdinde yaptığı çalışmalar... Buna dönük olarak sayılarının artırılması hususunda nasıl bir projeksiyon ortaya koyuyor olacağız? Bu ilk sorum.

İkincil olarak, bu mevzuata ilişkin olarak teşekkür ediyoruz, burada hukukçulara bir hayli paye verilmiş oldu. Bence de hakikaten -Ahmet Başkanıma yine atıf yapacağım- Avrupa Konseyinde de Parlamentolararası Birlikte de -burada da Ravza Başkanıma atıf yapıyorum- bu alanların hukuksal altyapısı en başta tartışılan şeyler. Ama ben burada ciddi bir icra kabiliyeti problemi de görüyorum yani kendi adıma, dünyanın kafasının çok karışık olduğunu görüyorum. Yapay zekânın etik altyapısına ilişkin ciddi anlamda bir şeffaflık tartışması var ve bu şeffaflık tartışmasına da hiçbir noktada, belirli noktalarda doyurucu bir cevap alınamadığını görüyoruz. O noktada ben açıkçası bu, hukuksal mevzuatın düzenlenmesi hususunda Türkiye'nin inisiyatif alabileceğine inananlardanım. Yani bu noktada da Dijital Dönüşüm Ofisi bence önemli paydaşlardan biri olacak diye düşünüyorum. O noktada benim de üniversitem olan Bilkent Üniversitesiyle iş birliğiniz çok değerli. Bunların da sayısının artmasını temenni ediyoruz.

Çok teşekkür ediyorum.