EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, biz kaç gündür sabahtan buraya geldiğimizde hep usul üzerinde söz isteniyor ama farklı noktalara gidiyor. Ben, özellikle sabrınızdan dolayı sizlere gerçekten Komisyonumuz adına teşekkür ediyorum çünkü şöyle; dünden beri hep geldiğimizde hele hele özellikle değerlendirmeler... İşte sabah da söyledi, "Bütçe çökmüştür." vesaireler. Dolayısıyla, bunlar bütçe üzerinde konuşulabilir ama dün Sayın milletvekilimiz Erhan Bey'in söylediği gibi... Ben de dün buradaydım işin açıkçası. Şöyle, şimdi, sayın bakanlarımız geldiklerinde, tabii, kendi bütçelerini görüşürler, söylerler, sizleri dinlerler, dinlemek zorundalar, zaten notlarını da alıyorlar ki şu anda Ulaştırma Bakanlığı da öyle. Dikkat ettiyseniz her gün en azından 2 alanımız dolu. Burada sizin ağzınızdan çıkan ne varsa onları not alıyorlar. Ancak şöyle, usulde illa göz teması kuracaksınız diye bir kaide, kural yoktur. Siz devlet adamısınız, otuz yıla yakın bu devlete hizmet ettiniz. Her zaman da söylüyoruz, gerçekten bu Komisyonda sizin şahsınızı biz çok önemsiyoruz; siz olun, Sayın Kuşoğlu olsun, Merkez Bankası eski Başkanımız, Sayın Hocamız olsun. Sizlere verdiğimiz aidiyet, önem çok daha farklıdır ancak sizin de şunu takdir etmeniz lazım -ki ediyorsunuz birçok konuda- sayın bakanlar illa bakacak diye bir şey yok. Önemli olan, sizin sorduğunuz sorulara cevaplarının verilmesi. Ama şudur, siz kamudan geldiniz, elbette ki bütçe bir gün biter ama üç dakika sonra hepimiz beraber oluruz. Nihayetinde biz bu gemiyi birlikte yürütmek zorundayız, bu geminin asli unsurları bizleriz. Bakanlar gelir, sunumlarını yaparlar, giderler ama biz burada denetliyoruz onları.

Benim sizlerden ricam ve istirhamım şudur: Hiçbir insan, hiçbir bakan, hiçbir bürokrat illa ben konuştuğumda benimle göz teması kuracak, benim vermiş olduğum notlara bakacak, takip edecek diye bir kaide, kural yoktur. Dolayısıyla, şudur, biz bu bütçede elimizden geldiği kadar kendi görüşlerimiz, kendi donanımlarımızla birlikte Hükûmetimizi, bakanlarımızı, milletvekillerimizi bilgilendirelim ama böyle çok farklı bir dili kullanmamayı ben hassaten istirham ediyorum. En son, dün konuştuğunuz dili ben yakıştıramadım işin açıkçası. Bakan o anda hiddetli olabilir veya size bakmayabilir ama nihayetinde biz burayı idare etmek zorundayız.

Ben teşekkür ediyorum.