KOMİSYON KONUŞMASI

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, çok değerli bakan yardımcılarım, çok değerli bürokratlar, Komisyonumuzun değerli üyeleri, çok değerli milletvekilleri; ben de sizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanımızın ilk bütçesi, ben bu anlamda da ilk bütçesinin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Tabii, Sayın Bakanımız bizim Grup Başkan Vekilimizdi, Grup Başkan Vekiliyken o kadar çok çalışkandı ki 7/24 durmayan, sürekli çalışan ve çalıştıran bir Grup Başkan Vekilliği yapmıştı; ben aynı şekilde, Bakanlıkta da böyle çalıştığını biliyorum ve gözlemliyorum, bunu da konuşuyoruz, bu anlamda da kendisine teşekkür ediyoruz.

AK PARTİ olarak göreve geldiğimiz ilk günden bu yana sürdürülebilir büyümeyi ana politikamız olarak belirledik. Bu sayede de birçok önemli reformları hayata geçirdik. Aslında partimizin de adına yakışır bir şekilde kalkınma hamlesiyle vatandaşlarımıza dokunmayı şiar edinmiş bulunmaktayız. Geçmişten bugüne baktığımızda ise millî gelirini 3 kat artırmış, satın alma paritesine göre dünyada 11'inci sıraya yükselmiş, yatırımda, üretimde, ihracatta, istihdamdan büyüme rekorlarına doğru adım atmış bir Türkiye görüyoruz, bunu görmezden gelmemek lazım. Piyasa ekonomisi anlayışıyla rekabeti esas alan, şeffaf, görünebilir politikalarımızla ülkemizi kalkındırmak ve güçlendirmek için çalışıyoruz ve çalışacağız.

Ülkemiz, jeopolitik konumu gereği Doğu ile Batı'yı, Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayarak küresel ticaret için önemli bir kesişim noktasında yer almakta ve büyük bir dış ticaret hacmine sahip birçok pazara erişim imkânı sunmaktadır.

Ticaret Bakanlığımızın ihracatımıza sağlanan teknik ve mali destekleriyle, ticari diplomasi bağlamındaki temaslarıyla, uluslararası hukuk temelinde ülkemizin ticari hak ve menfaatlerinin geliştirilmesi yönünde attığı adımlarla ihracatımızın önünü açmak için canla başla çalıştığını görmekteyiz.

Dünya son iki yıldır küresel salgının sebep olduğu problemlerle boğuşuyor. Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı bu salgın süreci aslında geçtiğimiz asırdaki dünya savaşlarının ya da bundan önce yaşanan küresel krizlerin getirdiği yüklere rağmen çok daha derin, çok daha yıkıcı ve çok daha dönüştürücü bir dönemden geçmekteyiz. Peki, şimdi baktığımızda bu süreçte Türkiye olarak ne yaptık? Diyorsunuz ki: "Hiçbir şey yapmadık, bu süreci başarısız bir şekilde..." "Vatandaşa ne verdiniz?" Biz böyle ağır bir süreçte, o sağlam sağlık altyapımızla vatandaşımızın, esnafımızın, herkesin yanında olmaya çalıştık. Öte yandan Türkiye'ye eserler kazandırırken, dev projeleri hayata geçirirken küresel düzeyde de birçok şok ve krizlerle karşılaştık. Sayın Paylan dedi ki: "G20'de hedefiniz ilk ondu, şu an G20'de hedefi şaştınız." Evet, yüzde 10'du.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İlk ondu.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Pardon, ilk ondu. Teşekkür ediyorum.

Bizim 500 milyar dolar ihracat hedefimiz vardı ama bu Türkiye neler yaşadı? Biz inanılmaz derecede... Türkiye, AK PARTİ iktidarıyla büyüdükçe, güçlendikçe siz ne söylerseniz söyleyin yeni yeni saldırılara maalesef maruz kaldı. Gezi'de yüzde 4,5'ti bizim faiz oranları, Gezi olayları başladığında bu ülkedeki yatırımcı oranının en fazla olduğu süreçti. Ondan sonra 17-25, Ağustos ayında yaşanan süreç, üzerine pandemi, 15 Temmuz, en ağır bir şekilde darbe... Üstelik bunun yanı sıra bir taraftan da öyle bir şeyle uğraşıyoruz ki, karşıda öyle muhalefet partisi liderleri var ki... Yurt dışında ülkeleri gezip gezip "Sakın ha, Türkiye'ye yatırım yapmayın, Türkiye, yatırım yapılacak güvenli bir ülke değil." diyorlar. Yani ben bunu şöyle düşünüyorum: Ben de ticaretle uğraşıyorum, düşünün, ben varım, bir de bir ortağım var, öyle ya da böyle büyük hisse sahibi benim. Bir taraftan ben yatırımlarımı artırmak isterken benim ortak gidiyor, mal satacağım yere "Sakın ha, bizim malları alma, sakın yatırım yapma." diyor. Bunu insanın düşmanı yapmaz, düşmanı yapmaz. İşte, biz buralardan maalesef buralara geldik. Ama şu da şöyle biline: Evet, enflasyon var. Karşı karşıya mıyız? Karşı karşıyayız. Türkiye, bununla daha önce de karşı karşıya kaldı. Bununla ilgili yine en etkili mücadeleyi biz yaparız, AK PARTİ yapar, bunu da hatırlatmak istiyorum.

Şimdi, 2009'da yaşadığımız krize gidelim. 2009'da yaşanan krizde hem dünya hem de Türkiye ekonomisi küçülmüştü, çok ağır bir krizdi. Geçen yıl küresel ekonominin küçülmesi 2009'a göre çok daha şiddetli oldu ve yüzde 3'ün üzerinde bir daralma yaşandı. Buna karşılık Türkiye'de ne oldu? Yüzde 1,8 büyüme gösterdi. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,2, ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyüme oranlarını yakaladık. 2021 yılı sonu büyüme oranımızı da yüzde 9 olarak öngörmekteyiz.

Tabii ki bu yatırımların, bu büyümenin tetikleyicisi ihracatımız, Bakanlığımız. Ben bu anlamda da Sayın Bakanımız olmak üzere Bakanlık çalışanlarımıza da çok teşekkür ediyorum, ihracatımızın büyümesine Bakanlığımız ciddi anlamda yüksek katkı sağladı. Ticaret Bakanlığımızın yürüttüğü çalışmalar ve tabii ki özel sektörümüzün de azimli çalışmalarıyla 2021 yılı ihracatımız çok önemli bir başarıya imza attı. Bu bir başarı, bunu da diyelim yani, buna başarı demekten korkmayalım, sanki çok kötü bir şeymiş gibi bunu lanse etmeyelim. Tabii ki bunda hızlı hareket ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin de etkisi olduğunu düşünüyorum.

İhracatımız, ekonomimizin lokomotifi olarak üstlendiği rolü başarıyla ifa etmiştir. 2021 yılı Ocak-Ekim dönemi ihracatımız yüzde 33,9 oranında artarak 181,8 milyar dolara yükselmiştir. Bu rakam 2002'de 36 milyar dolardı, dolar bazında. Yine, benzer şekilde dış ticaret açığımız Ocak-Ekim döneminde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 16 azalışla 33,8 milyar dolara gerilemiş. Küresel ihracattan aldığımız pay ilk defa yüzde 1'in üzerine çıkmış. Ben inanıyorum ki bu rakam artacak çünkü Türkiye yeni bir ivme kazanmıştır, pandeminin de etkisiyle dünyada yeni bir konum kazanmıştır ve biz bu anlamda sağlam temeller atıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Sanayi Bakanlığımızın bütçesi vardı. Sanayi Bakanımız ne dedi? "Biz cari açığa sebep veren 913 tane ürünü belirledik ve buna teşvik veriyoruz." dedi. Evet, Ticaret Bakanlığının bütçesinde teşvik o anlamda yoktur, ihracat var, EXIMBANK var ama Sanayi Bakanlığımızın bütçesinde var, proje bazlı teşvik sistemi var; bunun için çalışıyoruz. Sadece kendi girişimcilerimizi teşvik etmek anlamında değil, Türkiye'ye henüz yatırım yapmamış birçok girişimciyle de karşı karşıya geldik, geçenlerde birçok isimle bir araya gelindi.

Yine, bu dönemde, şunu söylemek istiyorum: İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 84,3 olmuş. Bu ara, ekim ayında yüzde 93'leri bulmuş; 93,4.

Miktar bazında ihracatımıza baktığımızda ise -miktar önemli madem, başka bir etken- ilk on ayda yüzde 15 artmış, 142,2 milyon ton miktar bazında ihracatımız olmuş. İhracatımızdaki işte bu gidişatla 2021 yılı hedefimiz de 211 milyar dolar.

Tabii, ihracatımızda en önemli sektörlerden biri de hizmet sektörü. Hizmet sektöründe girdi maliyeti olmadığı için hizmet sektörümüz de çok önem arz ediyor. Pandemi döneminde dünyada olduğu gibi ülkemizde de kısıtlama tedbirleri yaşandı. Bundan da en fazla hizmet sektörümüz etkilendi ama 2020 yılında yüzde 44'lük bir düşüş yaşanmıştı hizmet sektöründe. Bu normalleşmeyle birlikte, uyguladığımız hızlı adımlarla birlikte hizmet ihracatımızda geçtiğimiz yıla göre yaklaşık yüzde 61 oranında artış sağlanmıştır. Hizmet sektöründe ülkemizin önemli bir aktör olması için Bakanlığımız da çok önemli çalışmalar yürütmüştür. Bugün ülkemiz dünya dizi film ihracatında 2'nci sırada. Son on yılda ülkemizi ziyaret eden uluslararası hasta sayısında yaklaşık 3 katlık bir artış söz konusu. Yine, uluslararası öğrenciler sayısında neredeyse 6 katlık bir artış yaşanmış. Önümüzdeki dönem içinde Bakanlığımızın birçok hedefleri var. Sağlık turizmi için ihracat gelirinin üç yıl içinde 2 milyar dolara, uluslararası hasta sayısının ise 718 binden 1 milyon dolara yükseltilmesi, bilişim sektörü ihracatımızın üç yıl içinde 2,6 milyar dolardan 4 milyar dolara çıkarılmasını hedefliyoruz. Bunlara ilave olarak yine Balkanlardan Uzak Doğu'ya kadar -yaşanan- geniş bir coğrafyada 150'yi aşkın ülkede 700 milyonu aşkın izleyiciyle buluşan dizi ve film alanındaki ihracatımızı da 3 katına artırmayı hedefliyoruz. Yani Türk firmalarının üstlendikleri proje değerlerinin ve pazar çeşitliliklerinin artırılması ve teknik müşavirlere verilen desteklerin de artırılması konusunda da hedeflerimiz var.

Ticaret Bakanlığımız dış ticaret ilişkilerimizin önemli bir boyutunu oluşturan ticari diplomasi faaliyetlerini de etkin bir şekilde kullanmaktadır. Bu çerçevede pandemi koşullarına rağmen çok taraflı ve ikili görüşmelere hız kesmeden devam ettiler. Gerek sanal gerek video konferans yöntemiyle Bakanlığımız birçok konferanslar gerçekleştirmiş. Sadece 2021 Ocak-Ekim döneminde 16 ülkeyle Karma Ekonomik Komisyon ve Ekonomik Ticaret Ortaklık Komitesi toplantısını düzenlemişler. 123 tane ikili üst düzey resmî görüşme gerçekleştirilmiş. Yine, komşularımız olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Gürcistan, Bulgaristan, İran, Irak ve Yunanistan'la gümrük alanında iş birliği konularında çeşitli toplantılar gerçekleştirilmiş ve lojistik sorunlarımız da giderilmiş bulunmakta.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yeni dünyada artık dünya e-ticarete gidiyor. Bu alanda da birçok düzenlemeler getirdik, Meclisten de hep beraber geçirdik. Ülkemizin e-ticaret hacmi 2019 yılına göre yüzde 66 oranında bir artış göstererek 2020 yılı itibarıyla 226 milyar lira olarak gerçekleşmiş. KOBİ'lerin finansmana erişiminde taşınırlarının kurulabilmesine imkân sağlayan taşınır rehniyle yaklaşık 50 bin adet rehin sözleşmesi tescil edilmiş durumda. Bu sayede işletmelerimize yaklaşık 850 milyar lira, 92 milyar dolar ve 60 milyar euro güvence tutarının karşılığında finansman imkânı sağlanmış. Yine, ülkemizde ticaretin kolaylaştırılması amacıyla karekodlu çek uygulamasına geçilmiş, bugün itibarıyla bankalarca basılan karekodlu çek sayısı 150 milyon adedi de geçmiş durumda.

Diğer taraftan, ülkemizde 222 noktada faaliyet gösteren, yine Bakanlığımızın bünyesinde bulunan lisanslı depo işletmelerinin sayısı 154'e, lisanslı depo kapasitesi de 8,2 milyon tona ulaşmıştır. Ben Bu anlamda, özellikle, Bakanlığımız lisanslı depoculuk üzerinde vergi muafiyeti gibi birçok ayrıcalık tanımladığı için bu rakamlara ulaşılmıştır. Yine, 2021 yılı içinde toplamda 28 adet lisanlı depo işletmesi faaliyete geçirilmiş, böylelikle lisanlı depoculuk sisteminde 840 bin ton kapasite artışı sağlanmıştı.

Türkiye ekonomisinin ayakta kalması, üretimin kesintisiz sürmesi, istihdamın korunması için tüm kesimlere yönelik önlemleri bu pandemi sürecinde ve geçtiğimiz süreçte devreye aldık, iş gücü piyasasına sunduğumuz pek çok farklı destekle vatandaşlarımızın ve firmalarımızın yanında olduk. Esnaf ve sanatkârlarımıza hibe, kira, ciro kaybı desteklerini verdik. En basiti şu: Basit usulde vergilendirilen 835 bin mükellefin kazançlarını vergiden muaf tuttuk. Bunlar görmezden gelinemez. Ayrıca, esnaf ve sanatkârlarımız yüzde 50 ve yüzde 100 faiz indirimli kredilerle desteklenmeye devam ediliyor. İktidara geldiğimizde esnaf kefalet kredi faizleri yüzde 46, yüzde 50 oranlarındaydı, bugün esnafa uygulanan bu oranlar yüzde 5 ile yüzde 10 arasında değişiyor. Bunlar da önemli, bunlar da hiç yapılmıyormuş gibi söylemenin doğru olduğunu düşünmüyorum.

Eylül ayı sonu itibarıyla, 2021 yılında yaklaşık 163 bin esnaf ve sanatkârımıza kullandırılan faiz indirimli kredilerin tutarı 20,2 milyar TL'dir. Meydana gelen afetler dolayısıyla, Bakanlığımız, Malatya'da, İzmir'de, Adıyaman'da faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârlarımıza sıfır faizli kredi desteği, kredi geri ödemelerinin ertelenmesi gibi birçok hibe desteği sağladı. Şunu söylemek itiyorum: Biz, esnafımızın, vatandaşımızın her zaman zor zamanında yanında olduk. Öte yandan, yine, Covid-19 salgınının neden olduğu olumsuz ekonomik etkilerden korumak amacıyla kredi ve kefalet kooperatiflerine ortak olan ticaret erbabımızın kooperatiflere olan borçlarını yapılandırdık, kamuya olan borçlarının yapılandırılması için çok ciddi imkân sağladık.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, tabii, şimdi sizlere de imece usulünün çağdaş biçimi olan, iç ticarette yardımlaşmanın simgesel bir boyutunu oluşturan kooperatifler hakkında da bazı bilgiler sunmak istiyorum. Evet, kooperatifler çok önemli. Biz vaktizamanında Avrupa ülkelerine baktığımızda çok geride kalmışız ama kooperatifler anlamında attığımız çok ciddi adımlar söz konusu. 2002 yılında Ticaret Bakanlığının faaliyet alanında yer alan kooperatiflerin toplam sayısı 8.080'miş, 2021 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla bu 13.260 olup ilgili tarih aralığında kooperatif sayısının yaklaşık yüzde 64 artış gösterdiğini görmekteyiz. Ayrıca, 2002 yılında Ticaret Bakanlığının faaliyet alanında yer alan kadın girişim ve üretim işletme kooperatifi unvanlı kooperatifler hiç yokmuş, 2021 Eylül ayı itibarıyla kadın kooperatiflerinde ciddi bir artış var; 677. Kadın kooperatiflerimize bir araya geldikleri takdirde ekipman ve kurulum için 200 bin liraya varan teşvikleri var Bakanlığımızın. Ben bu anlamda da bu teşviklerin yeni dönemde artarak devam etmesini Sayın Bakanımızdan da rica ediyor ve teşekkür ediyorum.

Yine Mecliste, biliyorsunuz, en son Kooperatifler Kanunu'yla ilgili çok ciddi düzenlemeler getirdik. Bir kadın olarak şunu söylemek istiyorum: Ortakların çoğunu kadınların oluşturduğu ve kadın emeğinin değerlendirilmesi amacıyla kurulan kooperatifler ile ortakların çoğunluğu engellilerden oluşan kooperatiflerin gerek kuruluş aşamasında gerekse faaliyet dönemlerindeki ticaret sicil müdürlüğünde ödedikleri tescil, ilan ücretleri, ticaret odasına kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam aidatı ödeme mükellefiyetlerini de aynı zamanda kaldırdık; hem 200 bin lira kurulum desteği veriyoruz hem de tüm kooperatiflere bu pozitif ayrımcılığı kadın ve engellilerin oluşturduğu kooperatiflere getirmiş durumdayız. Aynı zamanda, Bakanlıkça yürütülen KOOP-DES kapsamında, kadınların kooperatifleşmesine yönelik destekler kapsamında 58 ilde faaliyet gösteren 136 kooperatifin toplam tutarı 17,9 milyon lira olan 149 projesine 13,5 milyon lira hibe desteği sağlanmıştır; bakın, bunlar hibe. Diğer yandan, Mecliste getirdiğimiz düzenlemeyle kooperatif sistemini KOOPBİS'e bağladık, artık elektronik ortamda da birçok işlemi rahat bir şekilde uygulanabiliyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, ihracata yönelik önemli bir düzenleme, önemli bir üretim ve yatırım merkezlerinden biri de serbest bölgelerimiz. Ülkemiz genelinde 18 serbest bölgede ocak-eylül döneminde toplam ticaret hacmi bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 22,7 oranında artışla 17,8 milyar dolar olarak, ihracat ise yüzde 28,9 oranında artışla 7,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bahse konu dönemde serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmaların toplam satışlar içerisindeki ihracatın payı yüzde 69 olarak belirlenmiş, Eylül 2021 sonu itibarıyla serbest bölgelerde istihdam edilenlerin sayısı ise 83.422 kişi olmuştur. Aynı zamanda, İzmir'in Bergama ilçesinde "Batı Anadolu Serbest Bölgesi"nin kurulmasına ilişkin karar da 8 Eylül 2021 tarihinde Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle imzalanmıştır. Sayın Bakanımız Çandarlı Limanı'nda yeni kurulacak olan serbest bölgeden bahsetti, ben çok önemli olduğunu düşünüyorum. 20 bin kişiye istihdam sağlayacak bir bölge; bunu yapıyoruz, hiçbir şey yapmıyor değiliz. Şunu söylemek istiyorum: Bir yıl öncekine oranla istihdam oranlarına baktığımızda neredeyse 2,2 milyon, on iki ay öncesine göre 2,2 milyon istihdam arttırılmıştır.

Müteahhitlik sektörüne geldiğimizde, küresel başarısı devam ediyor. Müteahhitlerimiz bugüne kadar 129 farklı ülkede toplamda 10.860 projeyi üstlenmiş olup bu projelerin toplam tutarı 439,6 milyar dolardır. Engineering News-Record dergisi 2021 verilerine göre ülkemiz dünyada uluslararası müteahhitlik gelirlerinden en fazla gelir elde eden 8'inci ülke, firma sayısına göre de 40 firmasıyla 3'üncü ülke konumundadır.

Tabii, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; artık günümüzde, iklim değişikliği, bütün dünyanın göz ardı edemeyeceği bir husus olarak karşımıza çıkmış bulunmakta.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur.

İki dakika ek süre veriyorum.

Lütfen tamamlayınız.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bu sürecin ekonomi ve ticarete yönelik de yansımaları politika yapım süreçlerinin üst sıralarında yer almaktadır. Bakanlığımız bununla da ilgili birçok adımları hayata geçirmiştir. Yeşil Mutabakat Eylem Planı'nı yayımlamıştır ve Bakanlığımızın hazırladığı Yeşil Mutabakat Eylem Planı temmuz ayında Cumhurbaşkanlığı genelgesi olarak yayımlanmıştır. 32 hedefi ve 81 eylem var bu eylem planında. Ülkemiz sanayi altyapısının yeşil dönüşümünün gerçekleştirilmesi ve küresel değer zincirleriyle sağlanan bütünleşmenin güçlendirilmesi ve yeşil yatırımların ülkemize çekilmesi gibi konular birçok boyutuyla bu eylem planında ele alınmıştır, bunu görmezden gelmemek lazım.

Yine, sanal yurt dışı faaliyetleri... Aslında ben konuşmamda -sürem bitti- şunu da söylemek istiyorum: İhracatçılar için çok önemli, geçtiğimiz günlerde Meclisten geçti bu, ihracatçımızın teminatını ortadan kaldıran İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teminatını değil de teminat sorununu ortadan kaldıran...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Evet, teminat sorununu çözecek, İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi... Geçtiğimiz günlerde biz de ihracatçı firmalarımızla Denizli'de bir araya geldik, onlar da bu konudan duydukları memnuniyetlerini... Sayın Bakanımıza da bu konuda göstermiş olduğu çabalarından dolayı ben teşekkür ediyorum, bunlar önemli.

Biz de gidiyoruz esnafımıza, biz de gidiyoruz işverenlerimize, hepsini biliyoruz, durumun farkındayız ama bununla ilgili hiçbir adım atılmıyormuş gibi buradan gösterilmeye çalışılmasını ben kesinlikle doğru bulmuyorum.

Ben Sayın Bakanımıza çalışmalarından dolayı çok teşekkür ediyorum, 2022 yılı bütçelerinin hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.