KOMİSYON KONUŞMASI

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Tabii, sataşma konularında, burası nitelikli bir bütçedir. Ben kamudan geldim ama aynı şekilde ben Ağrı'nın yerli çocuğuyum, yerli bir aileden geliyorum. Bizim burada konuştuklarımız iki cihetle konuşulur; bir tanesi devlet diliyle konuşulur, diğeri halk diliyle konuşulur. Ben yirmi üç sene bu devletin bürokratlığını yapan bir insanım ama her zaman da şunu isterim: Karşımda kim olursa olsun, benim kardeşim de olsa, devlete kin, nefret, hınç -dün Sayın Bakanımızın da söylediği gibi- dili kullanmasını, emperyal bir dil kullanmasını doğru bulmuyorum. Biz ne yaparsak yapalım, devleti ne kadar eleştirirsek eleştirelim ama asla ve asla devleti küçük görmememiz lazım. Devlet üzerinde algı yapmamamız lazım. Devlet üzerinde küçültücü algı, işgalci algı, savaşçı algı... Daha bunları çoğaltabilirim. Bu dili kullandığınız sürece, kim olursa olsun ben buna karşı çıkarım.

İki, tabii, bizim Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır ama her seferinde ilintili, ilişkili olarak cümleler kendisine dokunuyorsa ben bir milletvekili olarak Genel Başkanıma, cumhuruma sahip çıkarım. Bunda hiç kimse kusura bakmasın. Benim burada özellikle de Divandan istirhamım şudur: Bu tür devleti yaralayıcı dil kullanıldığı zaman -ki veriyorsunuz- bunları uyarmanız... Çünkü şudur: Biz bugün burada varız, yarın yokuz ama bu devlet, devletiebeddir ve bu devletin genleri, her dönemde, demografik yapısı, dini, dili, kim olursa olsun hep sahip çıkmıştır. Bunu, Osmanlı'dan, Selçukludan Türkiye Cumhuriyeti devletinde görebiliriz. Bu devlet, altı yüz yıl boyunca bu dünyaya hükmetmiş bir devlettir ama hiçbir döneminde sömürgeci bir devlet olmamıştır. Ama birileri kalkıp da bu devleti "sömürgeci, işgalci" diye eğer beyninin arkasındaki lobun içerisinde bulunan zehri buraya akıtıyorsa ben, şahsen Türkiye Cumhuriyeti'nin devleti ve bir parlamenter olarak buna cevap veririm ve vermekte de hürüm.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ederim.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bu, anayasal da bir gerekliliktir. Benim zatıalilerinizden istirhamım ve ricam şu: Biz, her gün aynı cümleleri burada duyuyoruz. Sabah usulle aynı cümleler geliyor, herhangi bir Bakanımız geldiği zaman burada, devleti yaralayıcı dil kullanılıyor. Bundan sonra da özellikle arkadaşın bu dilden vazgeçmesini istirham ediyorum. Normal bizim usulümüz nedir? Biz, devletin burada bütçesini yapıyoruz. Bütçe üzerinde her türlü eleştiriye hakkı vardır ama hakaret etmeye, devleti küçültmeye hakkı yoktur.

Teşekkür ediyorum.