BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkan, kıymetli Plan ve Bütçe Komisyonu üyeleri, Sayın Bakanım, Bakanlığımızın değerli bürokratları ve yöneticileri, kıymetli basın mensupları; sözlerime başlamadan önce Bakanlığımızın 2022 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.

Dünyada ve bölgemizde tarihî bir yeniden yapılanma sürecinin sancılarının yaşandığını hepimiz görmekteyiz. Siyasi ve ekonomik değişim dalgası sınırları aşan sonuçlar doğurarak etki alanını ve gücünü artırmaktadır. Türkiye'yi son on dokuz yılda tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma reformlarıyla tanıştırmış bir yönetim olarak ülkemizi yeni döneme hazırlamanın da en başta gelen görevimiz olduğu inancıyla hareket ediyoruz.

Geçmişte devlet içinde çöreklenmiş olan vesayetin ve kullandığı araçların tüm izleri, gizli ajandalarıyla, paralel hatlarıyla, örgütsel aidiyetleriyle, ucu dışarılara kadar uzanan dayatmalarıyla artık tarih olmuştur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tüm engelleri aşarak gerçekleştirdiğimiz değişim ve reform başarılarımızı on dokuz yıldır sürdürdük, sürdürüyoruz. AK PARTİ olarak bugüne kadar hep adalet ile kalkınmayı, hukuk ile ekonomiyi, özgürlük ile güvenliği birbirini tamamlayan iki olgu olarak kabul eden bir anlayışla milletimizin huzurunda olduk. Bunun yanında eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, tarımdan sanayiye, sosyal güvenlikten çevreye kadar her alanda tarihî reformları hayata geçirdik. En önemlisi de iki yüz yılı bulan demokrasi arayışlarımızda doğrudan milletimizin iradesiyle hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemidir. Yeni sistemde demokrasinin sacayağı olan yürütme, yasama ve yargı organları arasındaki ilişkileri çok daha netleştirdik. Böylece her erkin kendi alanında ülkeye ve millete en iyi hizmeti vermesini sağladık. Nitekim, Türkiye yeni sistemle birlikte bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin, daha hızlı ve daha kapsamlı refleksler verebilme imkânına kavuşmuştur.

Bildiğiniz üzere 2020 yılında salgının sosyal ve ekonomik krizleri tetiklemesiyle birlikte küresel düzeyde son derece yıkıcı bir dönem yaşanmıştır. 2020 yılının sonlarında dünyada artan vaka ve ölüm sayılarıyla birlikte salgın kaynaklı bu kriz 2021 yılı başında da etkili olmaya devam etmiştir. 2020 yılında yüzde 1,8 oranındaki büyüme seviyesiyle G20 ülkeleri arasında Çin'le birlikte pozitif büyüme kaydeden Türkiye ekonomisi 2021 yılına güçlü bir başlangıç yapmıştır. Yılın ilk çeyreğinde ekonomimiz yüzde 7,2 oranında büyüme kaydetmiştir. Bu dönemde OECD üyesi ülkeler yüzde 0,3 oranında, avro bölgesiyse yüzde 1,2 oranında daralmıştır. Yılın ikinci çeyreğindeyse Türkiye ekonomisi yüzde 21,7 oranında büyümüştür. Bu dönemde büyüme oranları OECD üyesi ülkelerde ortalama yüzde 13,1; avro bölgesindeyse yüzde 14,3 olarak gerçekleşmiştir. Bu gelişmeler Türkiye ekonomisinin dinamik yapısını ve hızlı toparlanma kabiliyetini bir kez daha göstermiştir. Türkiye bu dönemde ayrıca salgının istihdam piyasaları üzerindeki etkilerini telafi etmiş az sayıdaki ülkelerden biri olmuştur.

2020 yılında salgının sosyal ve ekonomik etkilerine karşı ülkemizin de dâhil olduğu birçok ülke maliye politikasını etkin bir şekilde kullanmıştır. Kapsamlı teşvik ve destek mekanizmaları devreye alınmıştır. Bunun sonucunda bütçe açıklarında ve kamu borçluluk oranlarında küresel ölçekte ciddi artışlar meydana gelmiştir. Ancak 2020 yılında Türkiye'de bütçe açığının millî gelire oranı yüzde 3,5'la sınırla kalmıştır. Benzer şekilde ülkemiz kamu kesimi borç stokunun millî gelire oranının düşük seviyede olduğu az sayıdaki ülkelerden biri olmuştur. 2020 yılında bütçe açığının millî gelire oranının daha önce öngörülen yüzde 4,3 seviyesinin altında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Bu başarılı sonuçlara ulaşılmasında hiç şüphesiz hem gelir hem de harcama politikaları uygulayan Hazine ve Maliye Bakanlığımızın katkıları büyük önem taşımaktadır.

Bakanlığımız, sürdürülebilir ekonomik büyümenin, istikrarın ve adaletli gelir dağılımının tesis edilmesi ve toplumsal refahın artırılmasına yönelik politikaları uygulamaktadır, bu politikaların sonuçlarını takip etmektedir. Kamu açıklarının tedricî olarak azaltılması ve mali disiplinin sürdürülmesi konularında orta vadeli politika çerçevesine kararlılıkla bağlıdır. Gelir ve harcama politikalarını mali disiplinden taviz vermeksizin toplumumuzun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uygulamaktadır. İhtiyatlı borç yönetimiyle küresel ölçekte kamu maliyesi kaynaklı risklerin arttığı böyle bir dönemde ülkemizin olumlu yönde ayrışmasına katkıda bulunmaktadır. Finansal istikrarın sürdürülmesini, risklerin yönetilmesini ve piyasaların sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamak üzere gerekli çalışmaları sürdürmektedir.

Sayın Bakanım, değerli üyeler; Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sağlıktan eğitime, tarımdan sanayiye, güvenlikten ulaştırmaya kadar her alanda devletimizi ve ekonomimizi güçlendirecek, vatandaşlarımızın refahını artıracak yatırımları birer birer hayata geçirmeye devam edeceğiz. Evlatlarımıza çok daha güçlü bir Türkiye bırakmak istiyoruz. Yaptığımız yatırımlar, ortaya koyduğumuz icraatlar, gerçekleştirdiğimiz reformlar ve neticelendirdiğimiz değişimlerle büyük ve güçlü Türkiye'nin yolunu açıp sorunları çözerek, fırsatları değerlendirerek, imkânları genişleterek bugünlere geldik. Önümüzdeki dönemde de bu doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle Hazine ve Maliye Bakanlığımızın 2022 yılı bütçesinin tekrar, ülkemiz ve milletimiz adına hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.