| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 11 .11.2021 |
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, bürokratlar, basın mensupları ve değerli katılımcılar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
On Birinci Kalkınma Planı'nın "674.2" maddesine bakarsak "doğal, tarihî ve kültürel değerlerin korunması ve yeniden canlandırılması", "676.1" maddesine bakarsak da millet bahçelerinin 81 ilde yaygınlaştırılacağı ve 2023 yılına kadar 81 milyon metrekare alanda millet bahçesi çalışmaları yürütüleceği ifadesini görüyoruz. Millet bahçeleri, 24 Haziran 2018 seçimlerinde seçim vaadi olarak ortaya atılan ve amacının yerleşim yerlerinde geniş yeşil alanlar oluşturmak olduğu söylenen bir projeydi ancak millet bahçelerinin bölge seçimleri maalesef her zaman doğru olmadı; mesela, Burdur Yeşilova'daki Salda Gölü çevresi. Burada yapılmak istenen millet bahçesinin sonucunda gölün doğası ve ekolojik dengesi zarar görecektir. Salda Gölü'nün kirliliğini de medyada sık sık görüyoruz. Uzmanlar, çok yoğun ziyaretçi akınının Salda Gölü'ne zarar vereceğini açıklıyor. Salda Gölü, kapalı havza bir göldür, bu da kendi kendine temizlenmesi imkânını azaltmaktadır. Ziyaretçi sayısı çoğaldıkça da gölün doğal yapısı, gölde yaşayan endemik canlılar zarar görmektedir. Buna rağmen, burayı bir cazibe merkezi hâline getirmeye çalışmak, milyonlarca ziyaretçinin yükünü buraya eklemek, ayakkabıyla dahi girilmemesi gereken bu alana inşaat araçlarıyla girmek "Türkiye'nin Maldivleri" olarak adlandırılan Salda Gölü'nün geleceği açısından endişe vericidir; kalkınma planı hedeflerinize de alenen aykırıdır.
Bir başka örnek, İstanbul Üsküdar'da bulunan Validebağ Korusu'na yapılmak istenen millet bahçesi projesinin, bilirkişinin, korunun birinci derece sit alanı olduğunu hatırlattığı raporla durdurulmasıdır. Ayrıca, Ankara'daki en önemli yeşil alanlarımızdan olan Atatürk Orman Çiftliği de parça parça koparılmış, çiftlik arazisinin neredeyse yarısı kaybedilmiştir. Bu şekilde şehirlerin içindeki yeşil alanlar artırılamaz. Kaldı ki sadece doğa değil, tarihî ve kültürel değerlerin korunması için projeleriniz olacağını söylüyorsunuz. Ankara'nın tarihî tren garının bir kısmını da Medipol Üniversitesine devrettiniz. Asos Antik Kenti'nde de "ıslah çalışması" adı altında tarihî ve kültürel dokuya zarar verilmesinden endişe ediyoruz. Kırıcılarla, kepçelerle antik yolların, binaların, yapıların yanında çalışma yapılması sizce de tarihî ve kültürel değerleri korumakla bağdaşır mı? Bunlar sadece birkaç örnek. Siz, bunlarla bile tarihî ve kültürel değerleri korumak amacından sapmış oluyorsunuz.
Sayın Bakan, halkımızın doğayla iç içe yaşamasını, doğal ve tarihî alanlarımızın korunmasını, çevrenin korunmasını, diğer hedeflerinizde olan yatay mimariyi destekliyoruz fakat bunların planının doğru yapılması ve amacınıza gerçekten uygun olması gerektiğini düşünüyoruz. Doğa konusunda hesapsız hareket ediliyor, bunu da herkes görüyor. Siz çevreciliği maalesef şehir merkezli anlıyorsunuz çünkü sadece beton ve inşaattan anlıyorsunuz. Bakanlığınızı "şehircilik" "çevreyi" de onun önünde bir bariyer olarak görüyorsunuz. Dün, Sayın Cumhurbaşkanı da "Çevreciler millî enerji hamlemizi engelleyemeyecekler." dedi ama hakkını yemeyelim. 21 Kasım 2019'da termik santrallerin bacalarına filtre takılması zorunluluğu iki buçuk yıl daha uzatılmak istendi, buna gerekçe olarak yedi yıllık geçiş sürecinde gerekli adımları atmamış 10 santralin kapanma tehlikesi gösterilmişti. Mecliste iktidar oylarıyla kabul edildi; Sayın Cumhurbaşkanı tepkileri görünce bunu veto etti, iktidar ortakları bir hafta sonra kararlarını değiştirdiler yani maddeyi destekleyenler de vetoyu destekleyenler de aynı kişilerdi.
Kısacası, sizin çevre bilinciniz maalesef yok, doğa sevginiz yok; sadece beton ve inşaat sevginiz var. Çevre bilinciniz olsa Cumhurbaşkanından önce baca gazlarına filtre takılmasını siz isterdiniz. Bundan sonra verilecek olan kanun tekliflerinin, Bakanlığın yapacağı projelerin, Cumhurbaşkanının atacağı adımların, Bakanlığınızın ve kalkınma planının kendi hedefleriniz doğrultusunda olmasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.