KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, çok Değerli Sayın Bakanım, Kıymetli Bakan Yardımcılarımız, değerli bürokratlarımız, çok değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Bakanlığımız bütçesinin hayırlara vesile olmasını, hayırlı olmasını, her kuruşun bereketli olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyorum.

Evet, sabah saat ondan itibaren Bakanımızın sunumuyla başlayan görüşmeler, vekil arkadaşlarımızın konuşmasıyla devam etti bu saate kadar. Evet, bazı arkadaşlarımız, hakareti siyaset yapma olarak zanneden arkadaşlarımız var, ben onlara kısaca bir cümle kurmak istiyorum, gerçi arkadaşlarımız burada yok ama okurlarsa tutanakları; kötü söz sahibine aittir diyorum, o lafların hepsini kendilerine iade ediyorum.

Evet, dünya bir pandemiyle kasıp kavruluyor, hepimizin malumu. Pandemi gerek ekonomimizi gerek sağlığımızı gerekse tarımı... Bununla mücadele ederken arkasından bir de iklim değişikliğiyle, bununla beraber, kuraklıklarla da mücadele ediyoruz, dünya olarak mücadele ediyoruz. Tabii, Türkiye de dünyanın bir parçası, Türkiye de bunlarla mücadele ediyor. Baktığımız zaman Türkiye'yi, tabii dünüyle kıyaslamamız lazım, muhasebeyi ortaya koymamız lazım. Türkiye neydi, ne oldu, nereye doğru gidiyor? Yani bugünden başlayarak, günümüzden başlayarak AK PARTİ hükûmetlerinin icraatlarını ortaya koyup eleştirirsek bence hata yapmış oluruz. AK PARTİ hükûmetlerinin -muhalefet için söylüyorum bunları- icraatlarını eleştirirken bence dünyayı bir görmemiz lazım, dünyada neler oluyor, neler bitiyor, buna bakmak lazım ve Türkiye'yi dünyayla da kıyaslarken 2002 öncesi dünyayı da görmemiz lazım. Yani 2002 öncesi Türkiye neydi? Mesela, arkadaşlarımız bahsettiler, dediler ki: "Desteklemelerden biz memnun değiliz, biz bu desteklemeleri az olarak niteliyoruz." Hhatta ve hatta hayvancılıkla alakalı da konuştu arkadaşlarımız.

Şimdi, 2002 yılında tarıma baktığımız zaman, tarım desteklerine baktığımız zaman, 1,8 milyar lira tarıma destek sağlanıyormuş, bunun içerisinde de sadece ve sadece 200 milyon hayvancılığa destek ayrılıyormuş. 1,8 milyar tarıma toplam destek, 200 milyon da hayvancılığa destek. Bugün baktığımızda hayvancılığa ayrılan destek ne kadar? 7,6 milyar lira. Yeterli mi? Yeterli değil. Ama geldiğimiz nokta, orayla kıyasladığımız zaman, Türkiye'nin çok büyük mesafe katettiğini, çiftçilerimizin yanında olduğumuzu ortaya koyuyoruz zaten. Hangi alanda koyuyoruz? Her alanda koyuyoruz.

Evet, arkadaşlarımızdan "Geldiniz, göletleri kuruttunuz, ormanları yaktınız." diye söyleyenler de oldu, maalesef üzüldük. Yani şimdi, ben de şunu soruyorum: Ne kadar gölet vardı da göletleri kuruttuk? 2002'de ne kadar gölet varmış cumhuriyet tarihinde? 2002 yılına kadar kaç tane gölet yapılmış, kaç tane baraj yapılmış? Bunlara baktık mı, bunları kıyasladık mı? Baktınız mı? Yani AK PARTİ'yi eleştirirken ya, hiç olmazsa su noktasında biraz daha dikkatli eleştirmek lazım.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Kâğıt üstünde var, kâğıt üstünde.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne kadar gölet varmış AK PARTİ'den önce? Kaç tane baraj varmış AK PARTİ'den önce, kaç tane? Ben size söyleyeyim baraj sayısını; 276 tane baraj varmış cumhuriyet tarihinde. Biz gelmişiz buna 600 tane daha ilave yapmışız. Arkadaşlar, şimdi "Gölet..." dediğiniz zaman "E, gölet var mıydı da kurudu?" desem ben size, hepiniz hop oturup hop kalkacaksınız. Ben size söyleyeyim...

ERHAN USTA (Samsun) - Uğur Bey, Atatürk ve Keban'ı da siz yaptınız (!)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ben, 276 baraj içerisinde Atatürk ile Keban'ı biz yaptık demiyorum, 276 tane baraj içerisinde Atatürk ve Keban da var, 276 diye baraj sayısını söylüyorum Erhan Bey.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Uğur Bey'e müdahale etmeyelim lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, baraj sayısını söylemeyeyim yani Erhan Bey? Eleştirmeyelim mi?

ERHAN USTA (Samsun) - Söyle, söyle...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Rakamlar söylüyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani suda, baraj konusunda, gölet konusunda geldiğimiz noktayı söylemeyelim mi? Daha dün itibarıyla Sayın Cumhurbaşkanımızla, Sayın Bakanımızla birlikte Ilısu Barajı'nı açmadık mı arkadaşlar? Medarıiftiharımız değil mi? Yusufeli Barajı'nı açmayacak mıyız? Medarıiftiharımız değil mi bunlar? Bunları eleştirin, eleştirelim...

Mesela, ben, Sayın Paylan'ın sözlerine şu noktada destek veriyorum: Hakikaten su fakiri bir ülkeyiz. Her alanda, okul öncesi eğitimden başlayarak, israfın önüne geçmek için çocuklarımıza okullarda suyun nasıl kullanılacağının eğitimini vermemiz lazım. Hatta ve hatta tarımda suyu nasıl kullanacağımızı bütün çiftçilerimize öğretmemiz lazım. Biz bugünleri mumla arayacağız. Bugün Konya'da obruklar açılıyor, işte, Ege'de başladı, belki yarın öbür gün dünyada başlayacak; bunu geciktirmemiz lazım, ötelememiz lazım. Biz, zaten bunun için çalışıyoruz, AK PARTİ bunun için var.

Efendim, bir konuşmacı yine "Milyarlarca ağaç dikmişler, benim aklım hayalim almıyor, nasıl oluyor?" diyor. Zaten AK PARTİ biter aklın hayalin alsa, AK PARTİ'nin farkı bu, sizin hayallerinizin ulaşamadığı yerde AK PARTİ icraat yapıyor; bu kadar basit.

"Ormanları yaktınız." dedi Sayın Paylan. Şimdi, oradan ben Sayın Paylan'a söylesem "Yaktınız derken bize değil de arkanıza dönüp baksanız daha iyi olur." desem; alınır mısın, alınmaz mısın Sayın Paylan?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Biz yürütme miyiz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - E, ama şimdi, bakın, bize "Yaktınız." derken ne kadar büyük bir hakaretse ben de size aynı şeyi söylüyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, hakaret değil; ihmal, ihmal.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır, "ihmal" demediniz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ben bitireyim mi?

Siz, Sayın Bakanıma bakarak "Ormanları yaktınız." dediniz. Bakanım da "Sayın Paylan, sağına dön, bak." dese, hiçbir şey değil...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sağımda kim var? Milletvekili var.

SALİH CORA (Trabzon) - Orada kim var?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, bir dakika arkadaş; karşındaki de Bakan, sağ karşınızdaki Bakanımız. Niye biz birbirimizi suçluyoruz? Ormanlar ciğerimiz... Bakın, sonra ne dediniz? Sonra düzelttiniz "Ciğerimiz yanıyor..." Evet, Türkiye'nin ciğerleri yandı, hepimizin ciğeri yandı, 85 milyonun ciğeri yandı. "Burada kuraklık yaşanıyor." Sadece Türkiye'de mi yandı ormanlar? Arkadaşlar, Amerika'da yanmadı mı ormanlar, Kanada'da yanmadı mı ormanlar, Yunanistan'da yanmadı mı ormanlar?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Avustralya'da aylarca yandı.

SALİH CORA (Trabzon) - Biz mi yaktık ormanları?

(HDP sıralarından gürültüler)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, ben ilave süre istiyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, müdahale etmeyelim arkadaşlar.

Uğur Bey, siz de toparlayın lütfen.

Buyurun.

(AK PARTİ ve HDP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım... (HDP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar...

Garo Bey, siz konuştunuz, bir müsaade edin, Uğur Bey'de sıra, lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ormanlarımız yanmıştır, cumhuriyet tarihinin en büyük yangınları olmuştur, ciğerimizi yakmıştır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben, uçak alsın diyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakanlığımız bunları en kısa sürede söndürmek için, başta Sayın Bakanım olmak üzere -Manisalı olduğu için, bütün bakanlarımızı takip ediyoruz- Orman Genel Müdürümüzle birlikte, bütün ekibiyle birlikte gecesini gündüzüne katmıştır; Allah hepinizden razı olsun.

Arkadaşlar, şehitler verdik ormanda, şimdi şehitlerimizin ruhunu niye sızlatıyoruz biz? Hep birlikte bu yangınları söndürelim diye şehitler verdik, fedakârlık yaptık. İnşallah, Cenab-ı Allah bir daha böyle yangını Türkiye'de veya dünyada göstermez. Biz, bir ağaç dahi yanmasın istiyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İşi Allah'a bırakmayalım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Garo Bey, müsaade edelim, lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, "Efendim, çiftçinin yanında değilsiniz, mazot kaç para? Biliyor musunuz mazot kaç para? Çiftçi kredisini ödeyemiyor." diyen arkadaşlarımız oldu. Evet, doğru. Şimdi, ben size şunu söyleyeyim: Çiftçimiz, Ziraat Bankasından kaç para kredi kullanmış? Rakamlarla konuşalım, 101 milyar kredi kullanmışlar. Bunun ne kadarı ödenmemiş? Yüzde 1'i, 1 milyar lira yani Ziraat Bankasında kredilerin yüzde 99'u geri ödenmiş.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Denizbank...

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Faizleri...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani rakamlarla konuşuyorum arkadaşlar, hamaset yapmıyorum. E, az önce vekilimizin kendi konuşmasını da dinliyordum, mazotla alakalı söyleyeyim çiftçimize. Şimdi, gelin bakalım, gübreyi söyleyelim. Gübre fiyatları sadece Türkiye'de mi arttı arkadaşlar? Mazot fiyatları sadece Türkiye'de mi arttı?

AYHAN BARUT (Adana) - Ya, gübre 10 lira mı, değil mi?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bir şeyi kıyaslarken girdilerine bakacaksınız.

AYHAN BARUT (Adana) - Gübre fiyatları artmamış mı?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Dünyada gübre fiyatları arttı. Ben size rakam veriyorum. Bakın, rakam veriyorum. Hesap kitap yapıyorsunuz... (Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, böyle bir usulümüz yok, dinleyeceğiz hepimiz. Katılmak zorunda değilsiniz, siz de kendi fikrinizi söylediniz ama dinleyeceğiz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, ben ilave süre istiyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Böyle giderseniz ilave süre vereceğiz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Az önce arkadaşımız konuşurken birisi laf attı ona. "Sen bunu ikinci defa yapıyorsun, dikkat et kiminle konuştuğuna." diyen bir arkadaşımızsınız. "Siz, bunu üçüncü defa yapıyorsunuz, kiminle konuştuğuna dikkat et." desem yakışır mı? Yakışmaz bana ama size de yakışmıyor.

AYHAN BARUT (Adana) - Ama gübreyle...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Gübreyle ilgili ben size rakam vereceğim. (Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sizin hoşunuza giden şeyler söylemek durumunda değil hiç kimse.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Niye, ağırınıza mı gidiyor gerçekleri söylemek, ağırınıza mı gidiyor gerçekleri söylemek? Doğruları söylemek ağırınıza mı gidiyor?

AYHAN BARUT (Adana) - Niye ağırımıza gitsin?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Gübre fiyatları yüksek olabilir, niye yüksek olduğunu söylüyorum, gübre fiyatını söylüyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ya, lütfen, böyle bir ikili konuşma usulümüz yok.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Gübre fiyatını söylüyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, siz komisyonunuzda böyle mi tartışıyorsunuz?

AYHAN BARUT (Adana) - Evet.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bizde böyle bir usul yok. Böyle bir usul yok.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Az önce niye konuştunuz o zaman, az önce niye parmak salladınız arkadaşımıza, niye parmak salladınız?

AYHAN BARUT (Adana) - Doğruları söyleyin, yalan söylüyor ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, doğru söylüyorum. Bizde doğru dışında bir şey konuşulmaz, siz kendinize bakın.

Bizde doğru dışında bir şey söylenmez Sayın Vekil.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, yeter artık ya, lütfen, rica ediyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, 2020 Mayıs ayında DAP gübre fiyatını söylüyorum: 263 dolar. Evet, Ekim ayındaki DAP fiyatını söylüyorum 673 dolar.

AYHAN BARUT (Adana) - İşinize geldi mi doğrular, işinize gelmedi mi...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne oldu ağrına mı gitti, ne oldu ağrına mı gitti?

AYHAN BARUT (Adana) - İşinize geldi mi doğrular?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sizin hoşunuza gidecek şekilde mi konuşmak zorunda?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ağırına mı gitti, ağırına mı gitti?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye Uğur Bey, ilave edeceğim durduruyorum sürenizi.

Ayhan Bey, Değerli Vekilim,

AYHAN BARUT (Adana) - Kandırıyor milleti ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ayhan Bey, bir dinler misiniz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Milleti kandıran edepsizdir; milleti kandıran, şerefsizdir; kim yalan söylüyorsa şerefsizdir.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uğur Bey, bir saniye.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Haydi, haydi hodri meydan, rakamlar var burada. Milleti kandıran diyorum, sana demiyorum ben, milleti kandıran, "Kandırıyorsun." diyorsun ya!

AYHAN BARUT (Adana) - Doğru konuş, doğru konuş!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Doğru konuşuyorum, sen doğru anla, doğru anla!

AYHAN BARUT (Adana) - Ben doğru anlıyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uğur Bey, bir saniye.

Ayhan Bey, düzenimizi bozuyorsunuz, rica ediyorum, çalışmamızı engelliyorsunuz, düzenimizi bozuyorsunuz. Hiç kimse sizin hoşunuza gidecek bir konuşma yapmak zorunda değil, sizi muhatap alan, size hakaret eden herhangi bir ifade yok.

AYHAN BARUT (Adana) - Ben niye hakaret edeyim? Hakaret etmiyorum ben.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama siz sürekli bir şekilde oradan müdahale ediyorsunuz, böyle bir hakkınız yok. Devam edecekseniz buyurun edin, kamuoyu da sizin davranışlarınızı takdir etsin, lütfen.

Uğur Bey, lütfen devam edin.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne söylediğini anlamıyorum ama ben şunu söyleyeyim: Yalan söyleyen, şerefsizdir!

AYHAN BARUT (Adana) - Yalan söyleyen yüz kere, bin kere şerefsizdir!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yalan söyleyen, şerefsizdir; tamam, aynı şeyi söylüyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, böyle kelimeler kullanmayalım, rica ediyorum, temiz bir dil kullanalım. Bizi çalıştırmamak gibi bir niyetiniz varsa buyurun, söyleyin. Lütfen, rica ediyorum artık.

Buyurun Uğur Bey.

(Gürültüler)

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne kadar yordun kendini ya! Ne kadar yordun kendini! Yorma kendini, yazık ediyorsun kendine.

Gübre fiyatlarını tekrar söylüyorum. Evet, gerçekleri söylüyoruz her zaman, duyun.

2020 Mayıs ayında 263 dolar olan DAP gübresi, Ekim ayında 673 dolara çıkmış arkadaşlar. Yani ne yapalım şimdi? Biz destekliyoruz...

(Gürültüler)

CAVİT ARI (Antalya) - Ne kadar olsun?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arı bal yapma, hiç vız vız yapma.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sizin hoşunuza gidecek bir konuşma yapmak zorunda değil hatip, lütfen, saygıyla dinleyelim. Siz de kendi fikirlerinizi ifade ettiniz.

Uğur Bey, iki dakika ek süre veriyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, sussa konuşacağız, susmuyor ki arkadaşımız.

Sayın Başkanım, son beş dakikadır konuşamıyorum ben.

(Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ayhan Bey, bizim Komisyonumuzu çalıştırmamak gibi bir niyetiniz mi var? Açıkça söyleyin, sürekli bir şekilde konuşuyorsunuz, lütfen ama, rica ediyorum sizden.

Uğur Bey, toparlayın lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, son beş dakikadır konuşturmuyorlar.

Sayın Başkanım, şimdi, mazotla alakalı söyledi arkadaşlarımız. Krediyle alakalı başlayayım tekrar. "Hacizden dolayı ineklerini satan, traktörünü satan..." dediler evet, ben de şunu söylüyorum: Ziraat Bankasından 101 milyar kredi kullanıldı, 1 milyarı geri ödenmedi, 100 milyarı geri ödendi, yüzde 99 olarak geri ödeniyor, bu bir.

İkicisi, mazotu söylüyorum, mazotla alakalı arkadaşlarımız bayağı bir ifadede bulundular. Şimdi, arkadaşlar, mazot fiyatı, yine tarih veriyorum -Google'a girip bakarsınız- 13/10/2020 tarihinde varil başına mazotun fiyatı 42,5 dolar, 13/10/2021, bir sene sonra 83,65 dolara yükselmiş yani dolar bazında artış yüzde 97. Sayın Başkanım, biz, mazotu 85 milyona indirimli nasıl verdik? Eşel mobil sistemiyle. Biz bu yüzde 95 fiyat artışını litre fiyatına yansıtmadık pompaya. Ne kadarını yansıttık? Sadece ve sadece yüzde 22 zam yaparak yansıttık. Bir sene önceki pompa fiyatına yüzde 22 zam yaptık. Ne kadar vergiden vazgeçtik? Söyleyeyim, 50 milyara yakın yani eski parayla 50 katrilyona yakın. Biz 85 milyona indirimli mazot kullandırdık, vergiden fedakârlık yaptık.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Uğur Bey, toparlarsanız sevinirim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Devlete, hazineye gidecek para milletin cebinde kaldı. Bu 85 milyonun içerisinde kimler de var? Çiftçilerimiz de var. Yani biz sadece çiftçimizi düşündüğümüz hâlde bir de kimi düşündük? Türkiye'yi düşündük, 85 milyonu. Hem mazotun dünya piyasasındaki artışını milletimize yansıtmadık, çiftçimize yansıtmadık dolayısıyla çiftçimizin yanında olduğumuzu her daim gösterdik.

Stopajlar... Biliyorsunuz, stopaj kesintisi vardır desteklerden, çiftçimizden kesinti yapıyorduk, bunları geçtiğimiz ay benim kanun teklifimle kaldırdık. Biz 2002'den itibaren köylümüzün, çiftçimizin, 85 milyonun yanındayız dolayısıyla milletimiz de bunu gördüğü için 2002'den itibaren bizi ne yapıyor? Milletimiz sağ olsun, hem milletin gönlündeyiz hem de sandıkta gidiyor bizi destekliyor hem de iktidar yapıyor. Bundan dolayı milletimize çok teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, teferruatlı sunumunuz için çok teşekkür ediyorum. Güzel, ansiklopedi hâlinde bir kitap hazırlamışsınız hem de sunumunuz için teşekkür ediyorum. Ekibinize çok teşekkür ediyorum, Allah hepinizden razı olsun, inşallah başarılarınızın devamını diliyoruz. İnşallah, dünya da bu pandemiden, iklim değişikliğinden en kısa sürede kurtulur hep birlikte daha rahat bir hayat süreriz diyorum, teşekkür ediyorum.

Sağ olun Başkanım.