MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, burada "Teklif verenlerin kişisel bilgileri, artırma süresi içinde bilişim sistemini işleten kamu görevlileri hariç hiç kimse tarafından görülemez ve bilişim sisteminde gösterilemez." diyor. Bu sistemi işleten kaç görevli olacak? Tek kişi mi? Yok. Burada icra satışıyla ilgili ne yapıyoruz? Bir icra müdürü tarafından icra memuru görevlendiriliyor, "Bu satış işlemini Ali veya Ayşe yapacak." diye görevlendirme yapıyor. Aslında bu ibare yerine "icra satışı yetkili memur dışında" ibaresi daha doğru olur. Yani burada "sistemi işleten kamu görevlileri" ibaresiyle, o sistemin içerisinde kaç kişi varsa hepsi görebilecek. Buradaki amaç eğer gerçekten Kişisel Verilerin Korunması Kanunu amacını taşıyorsa, "icra satışına görevlendirilen icra memuru arkadaşımızın dışında" demek lazım. Hepsine eğer "sistemi işleten kamu görevlisi" derseniz bu doğru olmaz; bu bir.

İkincisi; yani öneriyi de sunuyorum...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Bu sistem ama Adalet Bakanlığı UYAP'tan...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben bitireyim Abdullah Bey yani ne olur...

OTURUM BAŞKANI RAMAZAN CAN - Abdullah Bey, size de söz vereceğim.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ben sizi dinliyorum ve keyifle öğrenmek de istiyorum. Bu bilgiyi de veren arkadaşlara, herkese teşekkür ediyorum yani öğrenme hakkı açısından.

Şimdi, burada geliyoruz, "Açık artırmada en yüksek teklifi veren, artırma süresi içinde kendisinden yüksek bir teklif verilmedikçe teklifini çekemez ve teminatını alamaz." Ya, arkadaş, insanlar otuz kırk yıl evli kalıyor, eşiyle anlaşamıyor, boşanıyor. Siz öyle bir şey yapıyorsunuz ki... Bu elektronik ortamda gece on ikiye kadar ben size teklif verebiliyor muyum? Verebiliyorum. Peki, verebiliyorum. Sabaha kadar düşündüm, bir yerde alacağım vardı, o gün de saat ikide icra müdürüne -normal- satış olacak; bu saate kadar baktım, düşündüm, param gelemeyecek ve ben satıştan vazgeçtim vesaire. Gelin, muvazaalı, anlaşmalı ihaleye girecekler açısından bunu yapmak istiyorsak şöyle yapalım: Nedir? Ya, işte, ben Mahmut Tanal ihaleye girdim, beyefendi de girdi ihaleye. Ben 1 milyon verdim, beyefendi de kalktı, 1,5 milyon verdi. Kalktı, o vazgeçti, benim de üzerimde hiçbir şey yok. Maksat, aradaki beyefendinin vazgeçmemesi açısından onu mecbur, icbar etme amacıyla... Bu, bu gayeyi taşıyor, ben gayenin farkındayım ama bence bunun yerine kişiyi caydıracak "Teminatı yanar." deyin, "Teminatı -yüzde 10 düşükse- yüzde 20, yüzde 30." diyelim. Zaten burada şu hüküm de var, geleceğiz: Burada 133'üncü maddeyi uygulamada kaldırıyorsunuz yani burada zaten en yüksek teklifi ben verdim, ben ondan çekilince diğer arkadaşımıza kalacak. Zaten mevcut olan 133'üncü maddeyi ilerleyen maddelerde kaldırmazsanız aradaki farktan zaten ben sorumluyum yani o aradaki farkı -sorumluluk varken- bu şekilde icbar etmek bence doğru bir şey değil; bir. İkincisi, devam ediyoruz: "Açık artırma süresinin son on dakikası içinde yeni bir teklifin verilmesi hâlinde açık artırma bir defaya mahsus olmak üzere on dakika uzatılır." Bu da doğru değil. Saat birde icra müdürlüğü kalktı, görevli olan satış memuru arkadaşımız muhammen bedelle ihaleyi açtı, bu arttı geldi işte 1 milyon 200'e; en son on dakika kaldı, kalktı Ayşe Hanım verdi bir teklif; on dakika içerisinde artıran olur, yarım saat sürmesine izin vermiyor. Arkadaşlar, Yargıtayın kararları var. Eğer bu ihale mesai bitimine kadar artırılıyorsa artırılır ama bu, şu şekilde: "Ben bekliyorum." değil, gayet açık ve net: Seri bir şekilde; efendim, 1 milyon 100; 1 milyon 150; 1 milyon 125... Böyle gittiği zaman siz bu on dakikayı koyarsanız rekabet imkânını ortadan kaldırırsınız. Şunu söylemiyorum tabii ki: 1 milyon 150 verdi, icra müdürlüğü "Teklif artıran var mı?" dedi. 3 sefer diyecek, dedikten sonra artıran yoksa sonuçlandıracak. Yani icra müdürlüğü "Ben on dakikayı tutturuyorum..." Devam eden varsa? Bence, seri bir şekilde teklifler devam ediyorsa, pey ileri sürülüyorsa bunu son on dakikayla sınırlamak doğru değil diyorum.

Teşekkür ediyorum.