| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı b)Mesleki Yeterlilik Kurumu c)Sosyal Güvenlik Kurumu ç)Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü d)Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .11.2021 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Değerli Bakanım, şahsınızda bütün heyete saygı sunuyorum.
"Siz buyurun." diyorum, sizinle ilgili birkaç kayıt düşeceğim, olmamanız çok daha esaslı ifadeler kullanmama vesile olur. Efendim, Erol Güngör diye münevverliğin zirvesi bir isim, genç yaşta vefat etti. Hakikaten ufuk çizen, millî duruşu tarif eden birisiydi. Kültürümüze dair, medeniyetimize dair çok şey öğrendik kendisinden. Onun asistanı olmak kıvamı çok daha yüksek hâle getiriyor, elbette Bayburt mayası da bunda epeyce bir etkili ama... Erol Güngör, hakikaten zirve bir isim ve Değerli Bakanımız da onunla beraber çalıştı asistan olarak. Bu salona girdiği andan itibaren töreye göre, töremize göre tavır koyması ve Bakanlığı tarif eden hâli hakikaten yüreğimizi ferahlattı, kendisine minnettarız, teşekkür ediyoruz. Tabii, arkadaşlar, bugün konuşan herkese ben teşekkür ediyorum. Şunu söylüyoruz biz: İşçiler, çalışanlar, dul, yetim kim varsa, Bakanlığın sahasında kim varsa, onlar için kim daha fazlasını istiyorsa onlara minnettarız muhalefetten olsun, iktidardan olsun. Elbette ki talep edeceğiz, elbette ki isteyeceğiz. Hep söyledik, hep altını çizdik Değerli Bakanım, keşke, tespitlerimizi yaparken yapılanları da hak teslimi bağlamında kayda geçsek. Bizim tek talebimiz budur, bugün bu anlamda yapılanlar da vardı. Şunu söylüyoruz biz: Ara ara bizim Uğur Bey kardeşim de altını çiziyor başka bakanlık bütçelerinde özellikle. Efendim, asgari ücretle ilgili "Vergi dışı bırakılsın." gibi bir talep var. Oysa biz AK PARTİ'yle beraber, asgari ücretten vergiyi yüzde 22'lerden yüzde 2,5'lara kadar zaten indirmişiz, bu Bakanlık marifetiyle yapmışız. Sıfırlansın, eyvallah, olsun. Böyle bir talebimiz mi var? İşçilerimiz için ne olsa ki dahası olsun, dahası olsun isteriz biz ama bu arada şunu da isteriz biz: Efendim "Oluk oluk işçi kanı akıyor." gibi çok abartılı ifadeler burada dillendirildi.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Nasıl abartı?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Öyle söylendi değil mi? "Oluk oluk..."
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Her gün 6 işçi ölüyor...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Siz söylediniz bunu?
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Meslek hastalıkları...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Evet, hiçbir işçi ölmesin istiyoruz. Onlar için, onların can güvenliği için ne yapılması gerekiyorsa yapılsın diye Bakanlığımızdan bizim de böyle bir talebimiz var ancak keşke bunun ardından şunu da söyleseydiniz hanımefendi, o bizi çok mutlu ederdi, neydi o: Yakın zamanda Bingöl'de 2 gariban, bir elektrik şirketinde çalışan 2 işçi, terörist imansızlar tarafından katledildiler. Bunların tek derdi evlerine ekmek götürmek. Eğer onu da ardından söylerseniz sözünüzün hükmü olur, sözünüze hikmet katmış olursunuz; orada yoksunuz. Dolayısıyla bunu da burada özellikle size hatırlatıyorum, yapmamak lazım. Tıpkı -dün söyledim burada, gerçi sevgili Nejat Başkanım da altını çizdi- mütemadiyen Kürt illerine vurgu yaparak Kürt düşmanlığı yapılması gibi. Hep söylüyoruz, Türkiye'nin tamamı, etnik kimliği ne olursa olsun herkese aittir. Dolayısıyla "Kürt illeri" derken Kürt'ü dar bir alana sıkıştırmak, Kürt'e düşmanlık yapmak gibi bir niyet var diye altını çizerek söylüyoruz, bunları da söylememek lazım.
Ünal Bey kardeşim, sağ olsun benim adımı açarak bana dönük sualler yöneltti. Onları Değerli Bakanımız cevaplandırır, ben tabii tafsilatlı söyleyebilirim, siyaseten de çok not düşerim ama gerek yok. Başkanımız, hususen böyle şeyi bozmadan götürelim dedi, ben de bozmuyorum. O dediğiniz hâli Sayın Kılıçdaroğlu kendisi tarif etmişti, kendisiyle ilgili tanımlamayı kendisi televizyonlar da yapmıştı ki "Müflis bir hâle düştük." demişti kendisi; biz dememiştik, kendisi söylemişti. Dolayısıyla bu kadarla iktifa ediyorum.
Efendim, çocuk işçiler, göçmenlerden bahsedildi. Bir CHP'li kardeşim -Bekaroğlu'ydu galiba- özellikle Suriyeli işçilere böyle bir yürek sızlatan tarif yaptı. Biz de keşke onları istismar noktasında kimse olmasa deriz, zaten Bakanlığımız da böyle yapıyor, Hükûmetimizin tavrı da budur. Keşke, efendim "Biz geldiğimizde sınır dışı edeceğiz, kaderlerine terk edeceğiz." gibi bir yaklaşım da başkaları tarafından dillendirilmese; öyle olursa çok daha insani olur, çok daha, efendim, bizim medeniyetimizin kodlarına uygun olur, biz hep bu hâl üzere devam ediyoruz.
Bir şey daha söyleyeceğim arkadaşlar: Bizden önce... Ara ara arkadaşlarımız rahatsız oluyor, ben önceki hâli anlatırken oysa ne yapacağım ben? Bizi tarif edebilmek için öncesiyle kıyas yapacağım. Erzurum özelinde yaşanmış bir hadiseyi sık sık vurguladım. Bizim Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanının makam aracını bir sendika başkanı gelip haczetmişti, makam aracını haczetmişti, bir şeyi yoktu çünkü belediyenin. Ne zaman? Bizden önceki zamanlarda yapılmıştı. Oysa şimdi, elhamdülillah, bu belediyelerde çok ferahfeza bir iklim var. İşte, Bekir Ağabey anlattı biraz önce: Aydın Belediyesi 17 tır, içinde de envai türden malzeme var -gıda malzemesi falan- dağıtıyor; nasıl dağıtıyor? Bizim verdiğimiz kaynaklarla dağıtıyor. Bu hâle teşekkür etmek lazım, ben hiçbir şekilde... Erhan Bey kardeşim, bu mevzuları not düşmek lazım yani hakkı teslim bağlamında bunu söylemezsem... Garo Bey diyor ya "Vicdansızlık." eğer ben bunu söylemezsem nefsimize zulmetmiş olurum, vicdansızlığın en âlâsını yapmış olurum; doğruyu söyleyeceğiz, ondan sonra, müzakerelere devam edeceğiz.
Arkadaşlar, ezcümle şunu söylüyoruz: Çok münevver, işini bilen bir Bakanımız var. Kendisini çok eski yıllardan beri tanıyorum, bulunduğu her yerde iz bırakmış bir isim, yanındaki kadro da öyle; Adnan Bey öyle, işte, bizim Ertuğrul Bey... Bütün kadrosu, isim isim saymayayım ben; her birisi vatanseverlik kıvamı çok yüksek, mevzularına, vukufiyetleri çok derin, dolayısıyla da milletimize hizmette arkamızın geri çekmeyeceği bir hâl var, kendilerine başarı diliyorum.
Bütçe de Allah'ın izniyle çok bereketli olacaktır. Hayır uğur getirsin temennisinde bulunuyor, hepinize saygı sunuyorum.