KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Adalet Komisyonumuzun çok değerli üyeleri, kıymetli milletvekili arkadaşlarım, kurum ve kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, kıymetli basın mensuplarımız; bugün İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'mizin görüşülmesi için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Temel hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının geliştirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, makul sürede yargılama ve yargıya güvenin artırılması, insan odaklı adalet anlayışı gibi ana ilkeler doğrultusunda hazırlanan Yargı Reformu Strateji Belgesi 2019 yılında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuyla paylaşılmıştı. Sonrasında "Özgür birey, güçlü toplum ve daha demokratik bir Türkiye" vizyonuyla hazırlanan İnsan Hakları Eylem Planı bu yılın mart ayında Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.

Bildiğimiz üzere, yol haritası Yargı Reformu Strateji Belgesi olan yargı paketlerimizin 4 tanesini hayata geçirdik. Kamuoyunda "Beşinci yargı paketi olarak bilinen kanun teklifimiz 54 madde olup, 2 ana başlıkta ve 8 ayrı kanunda değişiklikler içermektedir. İlk başlıkta bulunan İcra ve İflas Kanunu'nda yapılan değişiklikler ile elektronik satış uygulaması düzenlenmekte. Borçlu ve alacaklı arasında hassas menfaat dengesinin korunması, sürecin daha hızlı ve daha sağlıklı yürütülmesi hedeflenerek yapılan düzenleme sonucunda, mezat salonunda yapılan satışlar ve yaşanan aksaklıklar ortadan kalkacak, tüm süreç elektronik ortamda gerçekleştirilecektir. Diğer başlıkta ise Çocuk Koruma Kanunu'nda yapılan değişiklikler bulunmaktadır. Bu yılın başında paylaşılan İnsan Hakları Eylem Planı'nın 8 numaralı amacı, kırılgan kesimlerin korunması ve toplumsal refahın güçlendirilmesidir. Bu amaç doğrultusunda çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerinin desteklenmesi bağlamında hazırladığımız değişikliklerle, çocuk teslimiyle ilgili sorunlara çözüm bulunması hedeflenmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifle İcra İflas Kanunu'nda yapılan düzenlemeleri özetlemek isterim. İcra dairelerinin düzenli, uyumlu ve verimli bir şekilde çalışmasını temin amacıyla, iş yoğunluğunun veya personel sayısısın fazla olduğu icra dairelerinde, Adalet Bakanlığı tarafından icra müdür ve müdür yardımcıları arasından icra müdürünün yetkilerini haiz bir icra baş müdürü görevlendirilebilecek. Bu konuyla ilgili düzenlemeler teklifimizde var. Yine iş yoğunluğunun veya icra daire sayısının fazla olduğu illerde icra daireleri başkanlığı kurulmaktadır. İcra dairelerinin gözetimini ve denetimini yapmak amacıyla iş yoğunluğunun ve daire sayısının fazla olduğu illerde Adalet Bakanlığı tarafından 1 veya 1'den fazla icra daireleri başkanlığı kurulabilecektir. Başkan ve başkan yardımcısı hâkim ve cumhuriyet savcıları arasından görevlendirilecektir. İcranın geri bırakılması kararının verilme usulü sadeleştirilmiştir. Bu amaçla, karar verme yetkisi kanun yolu aşamasına göre bölge adliye mahkemeleri veya Yargıtaydan alınarak takibin yapıldığı yerin icra mahkemesine verilmektedir. Haczedilen sicilde kayıtlı mallarla ilgili hazırlanacak kıymet takdiri raporlarının teknik gerekliliklere uygun olarak hazırlanmasını sağlamak amacıyla, sicile kayıtlı malların kıymet takdirinin bilirkişilik bölge kurulu listesinde kayıtlı olmak şartıyla ve bu işleme özgü olmak üzere Adalet Bakanlığınca izin verilen bilirkişilerce yaptırılacağı kabul edilmektedir. Borçlu ve üçüncü şahıs arasında menfaat dengesinin sağlanması ve hacizli malın derhâl muhafaza altına alınmasından kaynaklanan mağduriyetlerin önlenmesi amacıyla, borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları hâlinde, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin haczedilen malın yedieminliğini kabul etmesi hâlinde, mal muhafaza altına alınmayacak ancak 97'nci maddenin birinci fıkrası uyarınca icra mahkemesince takibin devamına karar verilmesi hâlinde muhafaza işlemi gerçekleşecektir.

Hacizli mallarda satış isteme süreleri yeknesak hâle getirilmiş, taşınır-taşınmaz ayrımı yapılmadan satış isteme süresi bir yıl olarak belirlenmiştir.

Satış işlemlerinin daha hızlı bir şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla düzenlemeler yapılmaktadır. Buna göre, satış giderleri tarifeyle belirlenecek, satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamı peşin olarak yatırılacak, sicile kayıtlı motorlu taşıtlar bakımından kıymet takdiri, muhafaza ve satış talebiyle birlikte yapılacak, bunlara ilişkin giderler birlikte ve peşin olarak yatırılacaktır. Böylece, süresi içerisinde yapılan satış talebiyle birlikte tarifeyle belirlenen gerekli giderler tam ve peşin olarak yatırılmazsa satış talebi yapılmamış kabul edilerek satış isteme süresi işleyecek, buna bağlı olarak da sürenin dolmasıyla hacizler kalkacaktır.

Borçlunun mali külfetinin azaltılması amacıyla borçlunun borcunu taksitle ödemeyi taahhüt etmesi, taksit sözleşmesi yapması hâlinde, icra dairesinde düzenlenecek tutanaklar damga vergisinden muaf tutulacaktır.

Paraya çevirme işlemlerinin daha hızlı bir şekilde yapılabilmesi ve hacizli malın rayiç değerine en yakın bedelle satılabilmesini sağlamak amacıyla icra dairesinin gözetiminde ve icra mahkemesinin denetiminde, borçluya, haczedilen malını rızaen satma imkânı verilmektedir.

1932 yılından beri icra iflas dairelerinde uygulanan fiziki satış usulü kaldırılarak elektronik satış usulü getirilmektedir. Alacaklı ile borçlunun menfaatinin en üst seviyede korunması amaçlanan bu sistemde icra satışları tamamen elektronik ortamda yapılacak, bunun neticesinde, açık artırmalara internete erişim olan her yerden çok daha fazla kişi katılacak, isteyen herkes açık artırmada kolay ve güvenli bir şekilde teklif verecek, mezat salonlarına gelme ve oradaki teklifleri takip etme ihtiyacı ortadan kalkacak, böylece mahcuz mal veya hak rayiç değerinde satılabilecektir.

Cebrî satışların fiziki mahaller yerine sadece elektronik ortamda yapılması düzenlendiğinden, haczedilen malın satışına ilişkin hazırlık işlemleri, malların satışıyla ilgili usul ve esaslar, ilan metninde yer verilecek hususlar, icra müdürü ve taraflarca yerine getirilmesi gereken işlemler yeni sisteme uygun olarak yeniden belirlenmiştir.

Kıymet takdirine ilişkin şikâyetin yetkili mahkemece bir an önce ele alınmasını sağlamak amacıyla, kıymet takdirine ilişkin şikâyet hakkında yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde dosya, talep aranmaksızın resen yetkili mahkemeye gönderilecektir.

Kıymetli Başkanım, ihale uygulamasında yaşanan ve özellikle, takibin tarafları ile ihale alıcısını zarara uğratan birtakım sorunlara çözüm bulmak amacıyla ihalenin feshini talep etmeye ilişkin usul ve esaslar yeniden belirlenmektedir. Mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri ihalenin feshini talep edebilecek, satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebi ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olacak, başvuru hâlinde nispi harcın yarısı yatırılacaktır. Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebiyle ilgili kişilerin muhtemel zararlarına karşılık olmak üzere, ihale bedelinin yüzde 5'i oranında teminat gösterilmesi zorunlu olacaktır. İhalenin feshi talebinin reddi hâlinde hükmedilecek para cezası ihale bedelinin yüzde 10'unu geçemeyecek ve nispi bir oranda hâkim tarafından belirlenecektir. İhalenin feshi talebinin satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerin tespit edilmesi hâlinde satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler tarafından feragat nedeniyle ya da işin esasına girilmek suretiyle reddine karar verilmesi hâlinde, ihalenin feshini talep eden, feshi istenilen ihale bedelinin yüzde 10'u oranında para cezasına mahkûm edilecektir. Buradaki amaç, ihalelerden sonra ihalenin feshi davası açılarak ihalenin kesinleşmesini engellemek için kötü niyetli davrananlara para cezası verilmesidir. İhalenin feshine ilişkin verilen görevsizlik ve yetkisizlik kararları görevsiz ve yetkisiz mahkemede gereksiz yere bekletilmeksizin evrak üzerinde incelenecek ve görevli ve yetkili mahkemeye resen gönderilecektir.

Hak kayıplarının önlenmesi amacıyla, ihale kesinleşmedikçe ve ihale konusu mal alıcıya teslim edilmedikçe veya teslime hazır hâle getirilmedikçe ihale bedeli alacaklılara ödenmeyecek, ihale konusu malın teslim edilmeyeceği veya teslime hazır hâle getirilemeyeceği durumlarda ihale iptal olunarak ihale bedeli alıcısına iade edilecektir. Uygulamada yaşanan tereddütlerin giderilmesi amacıyla, sıra cetvelinin tanzimi üzerine tebligatı alan hak sahibi teminat mukabilinde alacağını tahsil edecek; bu konuda düzenleme yapılmıştır.

Elektronik satış usulü, Adalet Bakanlığınca belirlenen il ve ilçelerde bir yıl süreyle pilot olarak uygulanacak, bu sürenin sonunda bütün yurt çapında uygulanacaktır. İhalenin feshiyle ilgili değişiklikler, ihale bedelinin yüzde 10'una kadar para cezasına mahkûmiyete ilişkin hüküm hariç olmak üzere görülmekte olan dosyalarda uygulanacaktır. Para cezasının oranında yapılan değişiklik bölge adliye mahkemesinde ve Yargıtayda görülen dosyalar açısından bozma nedeni kabul edilmeyecek.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifle yapılan diğer önemli değişiklikse çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin düzenlemedir. Bilindiği üzere, hukuk sistemimizde çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilam ve tedbir kararları yükümlüsü tarafından rızaen yerine getirilmediği takdirde İcra ve İflas Kanunu'nun 25, 25/a ve 25/b maddelerine göre icra dairesi tarafından yerine getirilmektedir. Ancak bu usul, çocuğun üstün yararına hizmet etmekte yetersiz kalmakta, bir taraftan şikâyetlere, bir taraftan eşler arasında yeni ihtilaflara neden olurken diğer taraftan da hak sahibini mali külfet altında bıraktığı eleştirilerine sebep olmaktadır. İşte, bu nedenlerle, 1932 yılından beri icra dairelerince uygulanan bu usul, icra sistemi dışına çıkarılmaktadır.

Teklifle, çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin işlemlerin Adalet Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerince, taraflara bir mali külfet yüklenmeksizin yerine getirilmesi kabul edilmektedir. Teklifte ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin usul ve esaslar mahkemeler ile Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinin görev ve yetkileri, tarafların hak ve yükümlülükleri, teslime ilişkin emre muhalefet nedeniyle disiplin hapsine ve diğer hususlara yönelik hükümler düzenlenmektedir. Böylece ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesi sürecinde yaşanan olumsuzlukların giderilmesi hedeflenmektedir.

Yine, uygulamada, teslim yükümlüsünün çocuk teslimine ilişkin ilam veya tedbir kararının gereğini rızaen yerine getirmemek suretiyle velayet hakkını kötüye kullandığı da müşahede edilmektedir. Hakkın kötüye kullanılmasının önlenmesi amacıyla da Türk Medeni Kanunu'nda değişiklikler yapılmıştır; hâkimler kararlarında bu hususu taraflara ihtar edecek, gerektiği hâlde çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayet değiştirilebilecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çocuk Koruma Kanunu'nda yapılan düzenlemeleri özetlersek; icra dairelerinden alınan çocuk teslimine veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin görev, Adalet Bakanlığı hizmet birimi olan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığına bağlı taşra birimi olan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerine verilmektedir. İşlemler, çocuğun üstün yararı gözetilerek psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber öğretmen gibi uzmanlar veya öğretmenler marifetiyle gerçekleştirilecektir. Tüm işlemler ücretsiz olacak, bu kapsamda harç alınmayacak ve yapılacak tüm masraflar Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacaktır. İşlemler çocuğun örselenmesine neden olmayacak şekilde, okul ve kreş gibi sosyal mekânlarda gerçekleştirilecektir. Bu kapsamda tüm kamu kaynakları kullanılabilecektir.

İlam veya tedbir kararlarının icra marifetiyle zorla yerine getirilmesi sırasında zaman zaman istenmeyen görüntüler ortaya çıkmakta, bu durum yazılı ve görsel basında, sosyal medya platformlarında haber olmakta, kamuoyunda tartışma konusu olarak çocuğun örselenmesine yol açabilmektedir. Bu sebeple çocukla kişisel ilişki kurulması işlemlerinde uygulanan zor kullanma usulü kaldırılmaktadır.

Çocukla kişisel ilişki kurulması işlemlerinin çocuğun üstün yararını koruyacak şekilde yerine getirilebilmesini sağlamak amacıyla, müdürlüğün önerisi üzerine, aile mahkemesince çocuk, hak sahibi veya yükümlü hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilebilecektir.

Yükümlünün teslim emrine ilk aykırı hareketinde müdürlük, Yükümlü hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasını aile mahkemesinden resen talep edecektir.

Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararları yükümlü tarafından rızaen yerine getirilmezse, çocuk nerede bulunursa bulunsun müdürlük tarafından alıkonarak hak sahibine teslim edilecektir. Bu hâlde kolluktan yardım istenecek, kolluk birimleri zor kullanma dâhil bu konudaki talepleri derhâl yerine getirecektir.

Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararının yerine getirilmesini engelleyenler, ilgilinin şikâyeti üzerine, disiplin hapsiyle cezalandırılacaktır. Disiplin cezasının süresi, çocuk teslimine muhalefette üç aya kadar, kişisel ilişki kurulmasına muhalefette üç günden on güne kadar olacaktır.

Çocuğun üstün yararının korunması amacıyla, çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulması kapsamında, çocuğun uzman veya öğretmen tarafından yükümlüden ya da hak sahibinden teslim alındığı veya diğerine teslim edildiği sırada kayda alınan ses veya görüntülerin yayınlanması nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden ilgililer veya müdürlük, erişimin engellenmesine ilişkin kararın verilmesini talep edebilecektir.

Kişisel ilişki kurulmasına dair karara aykırı davranılmasının önlenmesi amacıyla, kişisel ilişki kurulmasına dair kararın gerekleri yerine getirilmezse, çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla, velayet hakkı değiştirilebilecektir. Bu husus kişisel ilişki kurulmasına dair kararda taraflara ihtar edilecektir.

Kıymetli Başkanım, kıymetli Komisyon üyeleri; ülkemizin ekonomik ve toplumsal barışına katkı sağlamak amacıyla hazırlanan teklifin milletimiz için hayırlı ve başarılı olmasını diliyorum.

Teklifin müzakerelerine vereceğiniz katkılar nedeniyle şimdiden hepinize çok teşekkür ediyorum.

Hepinizi saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.