MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, Bakanlığımızın kıymetli temsilcileri, sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanımıza kapsamlı sunumu için teşekkür ediyorum.

Gerek içinde yaşadığımız bölge gerekse de bölgemizin eklemlendiği küresel zemin ve sınır hatları uzun süreden beri kaynamaktadır. Karmaşıklaşan, kaotik bir görüntü çizen, aynı zamanda geleneksel ilişki ve ittifak anlayışlarının aşınıp erimeye başladığı bir dünya tablosuyla karşı karşıyayız.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra tesis edilen uluslararası düzen her anlamda iniş hâlindedir. Yeni dünya düzeninin kapıları karmaşa ve kaos dönemine açılmıştır. Küresel istikrarsızlık günden güne derinleşmektedir. Silahlanma yarışı hız kazanmıştır. Etnik, dinî, mezhebi hassasiyetler kışkırtılmakta, kanlı terör örgütleri, gelişmiş ve güç sahibi egemen devletlerin yeni ortakları olarak öne çıkmaktadır. Küresel adalet, uluslararası hukuk, insanlık vicdanı, insan hakları ve demokrasi ölümcül yaralar almıştır. İnsanlık derin bir huzursuzluk sarmalındadır. Biraz hak, biraz demokrasi, biraz özgürlük hedef ve talebinde olan masum ve mazlumların karşısında daha çok petrol, daha çok servet, daha fazla kuvvet peşinde koşan emperyalist ülkelerin açık cephe almaları insani felaketlerin yegâne sebeplerinden biridir.

Bir diğeri, belki de en etkili sebebi inanç temellidir. İçinden geçtiğimiz çağda söz sahibi olmanın yolu güçlü bir millî kimliğe ve öz güvene sahip bir millet olmaktan geçmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'ni geleceğe taşımak, yeni nesilleri Türk-İslam kültürüyle, vatan sevgisiyle yetiştirmek, milletimizin refah ve mutluluğunu her zaman en üst seviyede tutmak ihmal edemeyeceğimiz bir gayedir.

Parti olarak Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve yeni bir dünya tesis etme anlayışını kendimize siyasi misyon olarak belirledik. Bu misyon, Türkiye'yi lider ülke konumuna taşıyacak, bütün mazlum milletlerin de hür ve onurlu bir şekilde yaşamasına ilham olacaktır. "Lider ülke Türkiye" ülküsü, kökleri Türk milletinin tarihine dayanan, manevi temelini yüce dinimizden, kültürel temellerini ise kadim değerlerimizden alan ve geleceği kucaklayan bir yaklaşımın ifadesidir. Bize göre bu topraklara vatanım, bu insanlara milletim; "Bu bayrak, bu ülke benim, ben Türk milletine mensubum." diyen herkesle kucaklaşmak cumhuriyetimizin devamının gereği, 3 kıtayı asırlarca yönetmiş aziz ceddimizin manevi mirasıdır.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi olarak "Lider ülke Türkiye" vizyonunun Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle gerçekleşeceğine inanıyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi uygulamasına 9 Temmuz 2018 tarihinde geçilmiştir. Bugüne kadar geçen üç yıl dört ay gibi kısa bir sürede birçok alanda tarihî adımlar atılmış, başarılar elde edilmiştir.

Türkiye, çok yönlü ve insani dış politika anlayışıyla bölgesel gelişmelerin belirleyicisi, küresel düzeyde etkili bir aktör durumuna gelmiştir. Bir yandan millî güvenliğimizin ve egemenlik halklarımızın korunması, aynı zamanda da bölgesel ve küresel ölçekte adaletin tesisi için çaba sarf etmektedir. Bölgesel ve küresel ölçekte her alanda uluslararası hukuka uygun, meşru ve millî politikalarla bekamıza, güvenliğimize, egemenlik haklarımıza ve tarihî mirasımıza sahip çıkılmaktadır. Türkiye küresel düzeyde adalet anlayışının tesis edilmesine de katkı vermektedir. Nerede bir mazlum varsa, nerede barış ve huzura susamış bir mağdur bulunuyorsa Türkiye bütün gücüyle oradadır.

Türkiye, tehditlere aldırmadan Doğu Akdeniz'deki egemenlik haklarını ve millî çıkarlarını korumak için etkin bir politika yürütmektedir. Libya Ulusal Mutabakat Hükûmetiyle uluslararası hukuk kurallarına uygun şekilde imzalanan anlaşmayla Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi saf dışı bırakmaya çalışanların oyunları bozulmuştur. Mavi vatanımıza sahip çıkılmakta, sondaj ve sismik araştırma gemilerimizle araştırma faaliyetleri yapılmaktadır. Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirmiştir. Son iki yılda keşfedilen 540 milyar metreküp doğal gaz rezervi, ekonomik güvenliğimizi sağlam esaslara bağlarken stratejik gücümüze güç katacak, vatandaşımızın refahına da yansıyacaktır.

Kıbrıs Türkiye'nin millî davasıdır ve emin ellerdedir. Kırk altı yıl kapalı kalan Maraş açılmış, tehditlere aldırış edilmemiştir. Kıbrıs'ta iki devletli çözüm görüşümüz doğrultusunda önemli mesafe alınmış olup Kıbrıs Türk devleti kısa zamanda geniş bir tanınırlığa sahip olacaktır.

Azerbaycan yirmi sekiz yıl sonra Ermenistan'ın işgali altında bulunan öz topraklarını işgalden kurtarmıştır. Türkiye, Azerbaycan Türk'ü kardeşlerimizin yanında, aynı zamanda da diplomasi masasında yer almış, belirleyici olmuştur. Nahçıvan'dan Azerbaycan'a açılacak koridor sayesinde Türkiye ve Azerbaycan kara yoluyla birbirine bağlanacaktır. Tehdit, baskı ve dayatmalara aldırış etmeden S-400 hava ve füze savunma sisteminin alımı gerçekleştirilmiştir.

Ayasofya-ı Kebir Cami-i Şerif'in seksen altı yıl sonra ibadete açılması yakın tarihimizin en önemli olaylarındandır.

Emperyalist güçler tarafından Suriye'nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridoru girişimi bertaraf edilmiştir. Kahraman güvenlik güçlerimiz yurt içinde ve sınır ötesinde Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı, Pençe, Kıran, Kapan, Yıldırım ve Eren Operasyonlarıyla terörün belini kırmıştır; artık terörün sonuna yaklaşılmaktadır. Huzur ve güvenlik ortamı güçlü bir şekilde tesis edilmektedir.

Burada Mali Eylem Görev Gücü'nün kararıyla ilgili de kısaca bir değerlendirme yapacağım. Merkezi Paris'te olan Mali Eylem Görev Gücü'nün Türkiye'yi gri listeye alması somut bir olaya dayanmamakta olup siyasi bir karar niteliğindedir. Bu örgütün hangi güçlerin kontrolünde olduğunu biliyoruz. Terör örgütlerine açıktan destek veren PKK/PYD-YPG'ye tırlarla silah yardımı yapan, bütçeden para ayıran onlardır. Neymiş? Türkiye kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede yeterince çaba göstermiyormuş. Hadi oradan! Türkiye terörün kökünü kazıyor, kökünü kurutuyor.

Değerli milletvekilleri, "Lider ülke Türkiye" ülkümüzün en önemli unsurlarından biri, Türkiye'nin bağımsız, etkili ve sonuç alıcı bir dış politika izlemesidir. Bu çerçevede, bölgesel ve küresel gelişmelerin seyri hangi yönde olursa olsun, Türkiye'nin millî menfaatlerini koruma kararlılığıyla politikalarını yürüterek kime yahut neye göre değil, Ankara merkezli ve Türkçe bakışını devam ettireceğine inanıyoruz.

Dışişleri Bakanlığı ve kurumlarımızın 2022 yılı bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum. Sayın Bakanımızın ve kıymetli diplomatlarımızın başarılı çalışmalarının devamını temenni ediyorum.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.