KOMİSYON KONUŞMASI

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Türkiye'de gayrisafi yurt içi hasıla içindeki AR-GE harcamaları, mali ve mali olmayan şirketler, genel devlet ve yükseköğretim AR-GE harcamaları kaleminden oluşmaktadır. 2002 yılında toplam gayrisafi yurt içi AR-GE harcaması 1,8 milyar lira iken 2019 yılı itibarıyla bu harcama 25 kat ve bir önceki yıla göre 7 milyar 420 milyon lira artarak 45,9 milyar lira olmuştur. AR-GE insan kaynağı 2002 yılında 79.958 iken 2019 yılında yaklaşık 4 kat artarak 305.811'e yükselmiştir. Tam zaman eş değer cinsinden AR-GE insan kaynağı ise 2002 yılında 28.964 iken bu sayı 2002 yılına göre 2019 yılında 6,3 kat ve bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 182.847'ye yükselmiştir.

AR-GE ve yeniliğe yapılan bütün bu yatırımlar ülkemizin uluslararası sıralamalardaki performansına yansımaktadır. Türkiye Küresel Yenilik Endeksi 2021 yılı genel sıralamasında 2020 yılına göre 10 basamak ilerleyerek 41'inci sırada yer almıştır. Bu sıralama Türkiye'nin tarihte elde ettiği en iyi sıralama olarak kayda geçmiştir. İkinci en iyi, 42'ncilikle 2016'da böyle bir sıraya gelmiştik. Türkiye bu yıl endekste ulaştığı 10 basamaklık sıçrayışla ilk 50 ligine tekrar girerek bu ülkeler arasında en büyük artış kaydeden ülke olmuştur. Bu yatırımlar 2021 yılında da devam etmiştir.

TÜBİTAK tarafından AR-GE ekosistemine yön vermek amacıyla 2021'in ilk dokuz ayında özel sektörün 3,037 AR-GE projesine 602,5 milyon lira akademinin 2.100 AR-GE projesine 693,2 milyon lira, 1.584'ü yeni olmak üzere 18.756 bilim insanımıza da 260,4 milyon lira hibe desteği verilmiştir. Öte yandan, 2021 yılında TÜBİTAK ülkemizin küresel ölçekte yaşanan değişim ve dönüşümler kaynaklı risklere hazırlıklı olabilmesi ve/veya bu ortamları fırsata dönüştürebilmesine yönelik ihtiyaç duyduğu teknolojilerinin geliştirilmesine özel önem vermiştir. Bunlarla kıyas arasında Covid-19 başta olmak üzere salgın hastalıklar, iklim değişikliği ve doğal afetlerle mücadele, yeşil ekonomi ve dijital dönüşüm kaynaklı konular yer almaktadır. Bu konulardan her birinin çok disiplinli ve çok paydaşlı çözüm gerektiren zorluklar barındırması sebebiyle TÜBİTAK olarak birlikte iş yapma ve birlikte başarma yaklaşımını esas alan sonuç odaklı çözüm bulma süreçlerinin teşvik edilmesine odaklanılmıştır. Bu bağlamda, 2021 yılında da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde TÜBİTAK koordinasyonunda oluşturulan Covid-19 Türkiye Platformu altında aşı ve ilaç alanında desteklenmekte olan 17 projede 436 araştırmacımız halen yoğun bir şekilde gece gündüz çalışmaya devam etmiştir, etmektedir. Bunlardan 167'si TÜBİTAK STAR Burs Programı kapsamında desteklenen üniversite öğrencileridir. Mevcut durumda platform kapsamında devam eden aşılarımızdan VLP aşısında faz 2 klinik çalışmalarında gönüllü aşılamaları tamamlanmış, faz 3 klinik çalışma için de hazırlıklar devam etmektedir. İnaktif aşı projesinde faz 1 çalışmalar tamamlanmıştır. Adenovirüs temelli Covid-19 aşısı faz 1 çalışması için onay aşamasındadır. Covid-19 Türkiye Platformu kapsamındaki projelerden 7'si aşı projesi olup diğer aşı projelerinde çalışmalar sürdürülmektedir. İlaç çalışmaları kapsamında ise Covid-19 tedavisinde yoğun bir şekilde kullanılan Favipiravir ilacının etken maddesi üniversite sanayi iş birliğinde yerli ve millî olarak sentezlenmiş olup hastalara şifa dağıtmaya başlamıştır. TÜBİTAK Covid-19 Platformdaki bilim insanlarımız montelukast ve ribavirin moleküllerinin Covid-19 tedavisinde etkin olduğunu ispatlamışlardır. Bu moleküllerle ilgili faz 3 klinik çalışmalar devam etmektedir. Yine, bilim insanlarımız, doğala özdeş griffithsin molekülünün enfeksiyon önleyici ve hasta bireylerde saçılma azaltıcı etkisi olduğunu klinik öncesi tüm deney sonuçlarıyla kanıtlamıştır. Bununla ilgili de klinik çalışma hazırlığı devam etmektedir. Ayrıca, Covid-19 özelinde KOBİ'lere yönelik açılan, hızlı destek çağrısıyla desteklenen ürün odaklı 42 proje tamamlanmıştır. Yoğun bakım cihazları, tanı, maske, ilaç, dezenfeksiyon, kişisel koruyucu elbise, bilişim uygulamaları ve aşı konularında odaklanan bu projelerden önemli bir kısmı hâlihazırda başarıyla ticarileştirilmiştir. Bu destek kapsamında geliştirilen, örneğin, dünyanın ilk yapay zeka destek Covid-19 tanı kiti olan Covid Nordson seri üretimine yönelik 5,5 milyon dolarlık bir yatırım anlaşması imzalanmıştır. Ülkemizde seri üretime yönelik hazırlıklar sürmektedir.

Diğer bir örnek olarak aşı üretim sürecinde kullanılmak üzere adherent hücreler için de yine destek kapsamında geliştirilen bir besiyeri Turkovac aşısında kullanılmak üzere ticarileştirilmiştir. TÜBİTAK tarafından Covid-19 pandemisinin sosyoekonomik ve sosyal endüstriyel gelişmeler üzerindeki etkisini ortaya çıkarmak amacıyla açılan araştırma projeleri çağrısı kapsamında desteklenen 97 proje sonuçlanmıştır. Eğitim, psikoloji, sosyoloji, iktisat ve diğer alanlarda desteklenen Covid-19 araştırma projelerinin yüzde 55'inde de birden fazla araştırma disiplini yer almış olup çok yönlü araştırma yöntemleri uygulanmıştır. Proje sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması ve yaygınlaştırılması amacıyla 2021'de geniş katılımlı bir etkinlik düzenlenmiştir. Ayrıca tüm bulgular "Covid-19 ve Toplum: Salgının Sosyal, Beşeri ve Ekonomik etkileri-Bulgular, Sonuçlar ve Öneriler" başlıklı bir kitapçıkta yayınlanmıştır.

Birlikte iş yapma ve birlikte başarma yaklaşımı esas alınarak araştırma sonuçlarının ticarileştirilmesi ve girişimcilik süreçlerine de özel önem verilmiştir. Bu kapsamda, şirketlerin ihtiyaç duydukları teknolojileri lisanslama veya devir yolu ile üniversitelerin araştırma merkezleri ve teknoloji geliştirme bölgeleri şirketlerinden temin edebilmeleri sağlanmıştır. Patent transfer desteğiyle toplam değeri 27 milyon lira olan 38 ulusal ve 21 uluslararası patentle korunan 38 teknoloji sanayiye aktarılmıştır. Firmaların ihtiyaç duyduğu AR-GE tabanlı ürünlerin ya da süreçlerinin bu firmalar ve TÜBİTAK'ın eş finansmanı yoluyla KOBİ'ler tarafından geliştirilmesi sağlanmıştır (Sipariş AR-GE). 2020 yılında 79 proje desteklenirken 2020'de açılan ilk çağrı kapsamında ise 85 proje başvurusu alınmıştır. Bu kapsamda ihracat odaklı projeler ile TÜBİTAK'tan girişimcilik desteği alan KOBİ'lerin teknolojilerine odaklanan projelere iki yeni destek kulvarı açılmıştır. İş geliştirme ve yenilik kapasitesini artırmaya yönelik KOBİ'lere sağlanan mentorluk desteği kapsamında 2021 yılı itibarıyla 242 KOBİ ile mentor eşleşmeleri tamamlanmıştır. Şu ana kadar ise toplam 321 teknogirişim ve KOBİ'ye mentorluk hizmeti sağlanmıştır. Teknoloji tabanlı girişimcilere yönelik desteklerimiz kapsamında 2021 yılında 2.395 iş fikri başvurusu ve 818 iş planı alınmıştır. Hâlihazırda 153 girişimcinin şirket kurma çalışmaları devam etmektedir. Bu yıl "girişimci" tanımında değişiklik yapılarak ön lisans ve lisans öğrencileri ile ön lisans mezunlarının programa başvuru yapabilmeleri sağlanmıştır. Örgün öğretim ve mezuniyet sonrası on yıl şartları kaldırılmıştır. Bugüne kadar toplam 1.519 teknoloji tabanlı girişimci teknogirişim sermayesi desteğiyle şirketlerini kurmuştur. Bu şirketlerden son beş yıl içerisinde toplam 958 milyon lira yurt içi ve yurt dışı satış yapılmıştır. Satış gelirinin yüzde 23'ü, 223 milyon Türk lirası, yurt dışı satışlardan elde edilmiştir. Firma başına 2,74 kişilik istihdam sağlanmıştır. Kamu desteğinin 3,7 katı kadar satış geliri elde edilmiştir.

Beşinci nesil 5G haberleşme sistemlerinin standardizasyonu ve altıncı nesil 6G haberleşme sistemlerinin kavramsal model çalışmaları başlamıştır. Bu bağlamda Terahertz bant haberleşme, makine ve derin öğrenme temelli yaklaşımlarla iyileştirilmiş kablosuz haberleşme uygulamaları, "drone" konuşlu baz istasyonu temelli haberleşme uygulamaları ve yeniden yapılandırılabilir akıllı yüzeyler -RIS- uygulamaları konusunda tasarım ve geliştirme çalışmaları yürütülmektedir.

Uzay teknolojisi alanında hâlihazırda yürütülen önemli projeler de bulunmaktadır TÜRKSAT 5A uydusu Ocak 2021'de uzaya fırlatılmıştır. TÜRKSAT 5B uydumuzun ise 2021 yılı son çeyreğinde uzaya gönderilmesi planlanmaktadır. Büyük ölçüde kendi imkânlarımızla üretilmekte olan TÜRKSAT 6A uydumuzun, montajının ve testlerinin tamamlanmasıyla birlikte Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında milletimize hizmet vermeye başlaması öngörülmektedir. İlk metre altı çözünürlüklü millî görüntüleme uydumuz İMECE'nin uçuş modeli üretimlerine devam edilmekte olup sistem ve seviyesi entegrasyon çalışmaları başlatılmıştır.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Erim, lütfen tamamlar mısınız konuşmanızı?

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - 2022 yılı içerisinde fırlatılmaya hazır hâle getirilmesi amaçlanmaktadır. Böylelikle uydu filomuzun kapasitesi oldukça yüksek bir seviyeye çıkarılmış olacaktır. Aslında yapılan, yaptığımız çok iş var ama zaman yetmiyor.

Ben Sayın Bakanıma başarılar diliyorum, 2022 yılı bütçesinin Bakanlığımıza hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ederim.