| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a) Millî Eğitim Bakanlığı b)Yükseköğretim Kurulu c)Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç) Yükseköğretim Kalite Kurulu d) Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 02 .11.2021 |
LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, muhterem milletvekilleri, değerli bürokratlar, basınımızın güzide mensupları; öncelikle hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, bugün aslında genelle ilgili bir konuşma yapmayacağım, seçim bölgem olan Hatay'da yaşanan bir problemi burada size aktarmak istiyorum. Aslında, bu konuşmayı Hataylı öğrenci velileri adına yapıyorum demek daha doğru olacak.
Malumunuz üzere, Hatay'da şu an resmî verilere göre geçici koruma kapsamı altında yaşayan 400 binin üzerinde Suriyeli var. Bakanlığımız tarafından, Suriyeli öğrencilerin Türk müfredatından faydalanması ve eğitimlerini devam ettirmesi adına uzun zamandır bir çalışma devam ediyor. Bu çalışma kapsamında, Suriyeli öğrenciler karma sınıflarda eğitim öğretim faaliyetlerini devam ettirirken bir taraftan da Türkiye'ye entegrasyonunun hızlı bir şekilde olması amaçlanıyor.
Teoride doğru olsa da uygulama aşamasında bu projenin doğru yürümediğini üzülerek belirtmek isterim. Öyle ki Türkçe eğitimini tam olarak almayan Suriyeli öğrenci ile ana dili Türkçe olan çocuklarımızın aynı sınıf içerisinde ve aynı müfredata tabi tutulması beraberinde zincirleme problemlerin doğmasına yol açmaktadır. Örnek vermek gerekirse Antakya ilçemiz sınırları içerisinde yer alan Vali Teoman İlkokulunun 1'inci sınıf şubesinde 40 öğrenci var ve bu öğrencilerin 15'i Suriyeli, 25'i de Türk. Bu sınıftan sorumlu olan öğretmen arkadaşımız bir yandan Suriyeli öğrencilere Türkçe öğretirken diğer yandan Türk öğrencilerin müfredatta geri kalmamaları için çaba harcıyor. Gün sonunda, bu uygulama, Türk öğrencilerin eğitim ve üretimde geri kalmalarına sebep olurken Suriyeli öğrencilerin de istenen seviyeye ulaşmasına engel olmaktadır. Türkçe bilmeyen veya Türkçesi zayıf olan bir Suriyeli öğrenciyle ana dili Türkçe olan bir öğrencinin aynı sınıfta ve aynı müfredata tabi tutulması sizce ne kadar doğru?
Şu an ilimiz genelinde 442.322 öğrenci öğrenim görmekte, bu sayının 66.995'ini ise Suriyeli öğrenciler oluşturmaktadır. Suriyeli öğrencilerin yoğun olarak öğrenim gördükleri ilçelerin başında ise Kırıkhan, Reyhanlı, Kumlu, Antakya, Altınözü ve Yayladağı ilçelerimiz gelmektedir. Bu ilçelerde özellikle LGS sınav sonuçlarına bakılırsa başarı sıralamasında önemli ölçüde bir düşüş olduğu görülecektir.
Suriyeli öğrencilerin daha eşit şartlarda öğrenim görmeleri ve Türk öğrencilerin ise başka ildeki akranlarından geri kalmamaları adına çözüm önerilerimizi burada sizlerle paylaşmak isterim. Türkçeyi anlayabilme ve konuşabilme Suriyeli öğrenciler için 1'inci sınıf eğitimine başlamanın ana şartı olmalıdır. Suriyeli öğrenciler okul öncesi bir programla Türkçe anlayabilme ve konuşabilme seviyesine getirilmelidir. Kısaca, Türkçe bilmeyen veya Türkçesi yetersiz olan öğrenci ilkokul 1'inci sınıfa başlatılmamalıdır. Bunun yanı sıra bir diğer çözüm önerimiz ise okul öncesi Türkçe eğitimi alamayan Suriyeli öğrencilerin Millî Eğitime bağlı okullarda ancak karma değil, ayrı sınıflarda öğrenim görmesi sağlanmalıdır. Her yıl sonunda yapılacak seviye belirleme sınavında başarılı olan öğrenciler ise Türk öğrenciler ile karma sınıfa alınmalıdır. Sadece Suriyeli öğrencilerin eğitimiyle ilgilenen öğretmenlerimiz Arapça bilenler arasından tercih edilmeli ve ek ders ücretiyle taltif edilmelidir. Bu sayede eğitimde fırsat eşitliğinin de önü tam olarak açılmış olacaktır.
Sayın Bakanım, bu husus gerçekten sadece Hatay için değil, Kilis Gaziantep ve Şanlıurfa illerimizi de içerisine alan bölgede tüm öğrenci velilerimizin ortak bir problemi. Bu problemin çözümü noktasında sizlerden destek bekliyoruz. Yapmış olduğum konuşmanın aslında özeti şuydu efendim: Türkçe bilmeyen Suriyeli öğrenciyi 1'inci sınıfa alıyoruz, bir Türk öğrenci ile aynı müfredatı uyguluyoruz. Hem Türk öğrenciyi geride bırakıyoruz, Suriyeli öğrencinin de eğitimi noktasında aslında istediğimiz seviyeye gelemiyoruz.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Kaşıkçı, lütfen tamamlar mısınız.
LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Bu yüzden bu özel konunun üzerinde hassasiyetle durulmasını saygılarımla arz ediyorum.
Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.