KOMİSYON KONUŞMASI

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok değerli üyeleri, değerli milletvekillerimiz, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanımız, Nükleer Düzenleme Kurumu Başkanımız, çok kıymetli basın mensuplarımız; 2022 yılı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, sunumlarınızdan dolayı ben sizlere çok teşekkür ediyorum hem örneklemeleriniz hem enerjideki Türkiye'nin şu anda gelmiş olduğu konumu, özellikle enerji piyasasıyla ilgili ve yenilenebilir enerjilerle ilgili yapmış olduğunuz sunumlardan grafiklerle birlikte ben zatıalilerinize çok teşekkür ediyorum.

Tabii, konuşmama geçmeden önce de bir iki hususu da belirtmek istiyorum. Özellikle burada bir milletvekilimizin Sayın Bakan Yardımcımıza hitaben bir ithamları olmuştu. Bunun doğru olduğuna ben kanaat getirmiyorum işin açıkçası. Tabii, burada eski müsteşarlarda müsteşarlık dönemi varken de bu tür, müsteşarların kamu sektöründe birçok kurumlarda yönetim kurulu üyeliği veya başkanlık yaptıkları malumdur, bu geçerlidir. Şu andaki de müsteşar yardımcıları ve müsteşarların yerine bakan yardımcılıkları geldi. Burada da iş bölümlerine baktığınızda elbette ki birçok yerin yönetim kurulu başkanlıklarına veya üyeliklerine atanabilirler ancak atandıkları takdirde tek bir yerde ücret alabilirler. Bu da zaten yasada belirlenmiştir. Dolayısıyla bu bir kamu görevidir, kamu görevi içerisindeki kamu disiplinine de burada bağlılıklarını yürütüyorlar. Ben bu yanlış anlaşılma hususunu da burada özellikle belirtmek istedim.

Değerli milletvekilleri, elbette ki AK PARTİ hükûmetleri geldiği günden bugüne kadar her konuda olduğu gibi ama özellikle enerjide dışa bağımlılığı bir millî mesele hâline getirdi. Biz bu dışa bağımlılığın ortadan kalkabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Sayın Bakanımız da yaklaşık olarak 2018'den beri, Bakanlığa atandığı günden beri daha önce de aynı Bakanlıkta görev yaptığı için çok büyük bir aşkla şevkle gerçekten bu verimliliğini de dile getiriyor, çalışıyor, bizim bölgelerimizde de öyle. Bundan dört beş ay öncesinde de yine ilimize kadar geldiler, özellikle Ağrı'da da şimdiye kadar tarihte olmadığı kadar bir altın rezervi bulduk, ben burada da huzurlarınızda Sayın Bakanımıza da teşekkür ediyorum.

Demin söylediğim gibi, AK PARTİ geldiği günden beri bütün felsefeleri altüst etti. Bu özellikle enerjide olsun ulaştırmada olsun millî savunmada olsun şu andaki terörlerin, teröristin korkusu İHA'larda, SİHA'larda olsun Sanayi Bakanlığında olsun özellikle AR-GE ve yerli yapımdaki arabalarımızla birlikte özellikle İçişleri Bakanlığında terördeki başarılarından dolayı baktığımızda biz bu konuda da gerçekten şapka çıkarıyoruz.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ tabii, Türkiye'de bunlarla birlikte zihinsel bir devrim gerçekleştirdi. Her ne kadar sabahleyin bazı arkadaşlar farklı düşüncelerle, farklı saiklerle bizi itham etseler bile ama ortada olan gerçekler gün yüzünde. Bunu da bir iki örneklemeyle sizlere arz etmek istiyorum.

Tabii, Türkiye biliyorsunuz, daha önce ne Akdeniz'e ne Karadeniz'e çıkıp da kendi kıta sahanlıklarını çok net bir şekilde koruyamıyordu ama Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte Türkiye kendi korku duvarlarını aştı. Söylemek istediği ne varsa hem Türkiye'nin içinde hem de Türkiye'nin dışında çok net olarak bunu söylüyor. Bu korku duvarlarının aşılması AK PARTİ hükûmetleri ve Genel Başkanımızla birlikte oldu. Bu "one minute"le başladı, Karadeniz'de doğal gaz ve petrol aramasıyla başladı, ilk önce herkes karşı çıktı ama hamdolsun gittik, baktık, yaptık ve başardık, gazımızı da bulduk. Ondan sonra, Akdeniz'deki kıta sahanlığı ve doğal gaz araması tüm zorluklara rağmen, hatırlarsanız, tüm Avrupa kıtası, Avrupa karşı çıkmasına rağmen Türkiye orada dimdik ayakta durdu, tüm bu zorlukları başardı ve kıta sahanlığımızda bir milim dahi olsun herhangi bir sıkıntı çıkarmadan mavi ülkemize sahip çıktık.

Yine, Akdeniz ve Karadeniz'de doğal gaz ve petrol aramaları için sismik gemilerimizi aldık. Bu gemilerimizi aldığımız zaman o günkü konjonktüre baktığınızda bütün dünya devletleri bir olmuştu, tabiri caizse Türkiye'nin sırtında boza pişiriyorlardı. Şimdi, tabii, bazı arkadaşlar buradaki fiyat etiketine bakıp da herhâlde o günleri hatırlamakta zorluk çekiyorlar. Elbette ki fiyatlar söz konusu olabilir ama burada önemli olan şey şu: Bizim için fiyattan önemli olan mavi vatan kıta sahanlığına, kara sularına, al bayrağına ve toprağına sahip çıkmaktır. Siz, çok zengin olabilirsiniz; çok zengin bir kişi veya çok zengin bir kuruluş veya çok zengin bir ülke olabilirsiniz ama siz kendi değer yargılarınıza sahip çıkmadığınız zaman, toplumlar sizin bu değer yargılarınızı çok çabuk imha eder ve siz tarihte yok olursunuz. Ama Türkiye Cumhuriyeti devleti her dönem olduğu gibi bu dönem de devleti ebettir ve kendi cumhuruyla, Cumhur İttifakı'yla, kendi devletiyle ayaktadır ve ayakta kalmaya da devam edecektir.

Yine, özellikle bunlardan, en önemli hususlardan bir tanesi de geçen hafta içerisinde 10 tane büyükelçinin Türkiye'nin iç işlerine karışmasıydı. Yine, Sayın Cumhurbaşkanımız kendi liderliğini, vizyonunu, vizyonerliğini konuşturarak gereğini söyledikten sonra 10 tane ülkenin büyükelçisi kendi cümlelerini geri almak zorunda kaldılar.

Yine, Türkiye Cumhuriyeti devleti S-400'lerle birlikte kararını verdi. Bütün Avrupa'ya, ambargoya rağmen elimizin tersiyle biz bunları ittik ve Türkiye kendi hükümranlığını ön plana çıkardı.

Şimdi, burada ben yine bir iki şeye de değinmek istiyorum. Değerli milletvekilleri, sabah bir milletvekilimiz şunu söyledi: Özellikle enerji yoksulluğu, kara kış fonu, efendim, "Vatandaşı kendi hâline bıraktınız.", "Yenilenebilir enerjiyi ne yaptınız?" gibi ve bunlara ilişkin birkaç tane değinmeleri vardı. Tabii, anladığım kadarıyla sayın vekilimiz Plan Bütçede olmadığı için... Geçen hafta da aynı nitelikle bir soru gelmişti. Türkiye Cumhuriyeti devleti, özellikle AK PARTİ hükûmetleri, hiçbir dönemde sosyal harcamalarda kendi vatandaşlarının, sosyal giderlerini kısmadı. Burada ödeme gücü olmayanların sağlık primleri dâhil olmak üzere 23,4 milyar lira harcama yaptık. 65 yaş üstü yaşlı aylıkları ile engelli ve engelli yakınlarına 15,6 milyar, sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 2,5 milyar, engellilere eğitim desteği için 5,5 milyar, öğrenim kredisi için 9,5 milyar; bu böyle gidiyor. Dolayısıyla şudur: Biz bu tabloları aldığımızda, Türkiye Cumhuriyeti devleti neredeyse kendi memurlarına maaş ödeyemiyordu, bunu özellikle söylemek istiyorum.

Enerji Bakanlığında 1 Mart 2019'dan 2021 Ekim sonuna kadar 2,88 milyon tek hane için, 5 milyar 954 milyon TL kaynak tahsis edilmiştir; bunu özellikle buradan söylemek istiyorum. İklim değişikliğiyle ilgili Paris İklim Anlaşması'nı biz onayladık. Yenilenebilir enerji kurulu gücün, toplam kurulu gücün içerisindeki payı yüzde 53'e ulaştı. Nükleer enerji 2023'te devreye girecek inşallah. Akkuyu NGS'yle, bu hizmetimizle yıllık 35 milyon ton karbondioksit salımı engellenecektir. Enerji verimliliğini destekleyecek ve teşvik edecek mekanizmalar bu düzenlemelerle geliştirildi.

Yenilenebilir enerji devriminde biz neler yaptık? Yine sabah aynen bununla ilgili bir soru gelmişti. Bakın, toplam kurulu gücün içerisinde yenilenebilir enerji kurulu gücünü yüzde 53'e biz ulaştırdık. 2020 ve 2021 yıllarının ilk dokuz ayında devreye giren elektrik üretim santrallerinin neredeyse tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştu.

Türkiye, 2000'li yıllarda küresel yenilenebilir enerji istatistiklerinde "diğer" başlığı içindeyken, bugün sahip olduğumuz toplam yenilenebilir enerji kurulu gücüyle Avrupa'da 5'inci, dünyada 12'nci sırada yer almaktadır. Sadece 2020 yılında devreye aldığımız yenilenebilir enerji kurulu gücü, 24 Avrupa ülkesinin toplam yenilenebilir enerji kurulu gücünden fazladır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz bitti, toparlarsanız Sayın Çelebi, son cümlelerinizi alalım.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Hayhay Başkanım.

Bunu, özellikle belirtmek istiyorum.

Yine, vatandaşların kendi elektriklerini üretmelerine ilişkin, devlet olarak bir şey yapılmadığına ilişkin bir eleştiri gelmişti. Burada da işletmeler ya da vatandaşlar lisans alma ya da şirket kurma zorunluluğu olmadan fazla elektrik üretebilirler. Lisans üretiminde üst sınır kurumlarının elektriksel bağlantı gücüne kadar hepsi artırıldı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ben teşekkür ediyorum.

Ben bu vesileyle özellikle Enerji Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.