| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ve Sayıştay tezkereleri a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı b) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu c) Nükleer Düzenleme Kurumu ç) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü d) Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü e) Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu f) Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü g) Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü ğ) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 01 .11.2021 |
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, çok saygıdeğer Bakanım, kıymetli bürokratlar, basınımızın saygıdeğer mensupları, kıymetli hazırun; ben de hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, bütçenizi, sunuşunuzu takip ettim, ben sunum için teşekkür ediyorum sizlere. Gerçekten Akdeniz'de, Karadeniz'de, mavi vatanda ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandırıyorsunuz. Bizler âdeta 84 milyon, millî maç seyreder gibi sizleri seyrediyoruz. Ben bize yaşatmış olduğunuz bu gururdan dolayı başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere sizlere gerçekten çok teşekkür ediyorum. İnşallah, arkadaşlar, sizler de bir gün gurur duyacak ve teşekkür edeceksiniz çünkü doğal gaz keşfi yapılıyor, mavi vatanda gerçekten gurur verici şeyler yaşıyoruz ve ayrıca sondaj makinaları alıyoruz. İnşallah sizler de bir gün o noktaya geleceksiniz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz gerçekten endüstriyel ham maddeler, metalik madenler, enerji ham maddeleri ve jeotermal kaynaklar gibi birçok maden kaynağı açısından oldukça zengin kaynağa sahip. "Bunlarla ilgili yirmi yıldan beri neler yapıyorsunuz?" denildi birçok konuşmacı tarafından, ben çok kısaca bunları ifade etmek istiyorum. Günümüz dünyasında 90 çeşit madenin 70 adedi Türkiye'de bulunmaktadır. Mineral ve mineral grupları, petrol ve doğal gaz üretimleri incelenen 168 ülke arasında ülkemiz miktar/ton açısından 22'nci sırada, değer açısından da 28'inci sırada yer almaktadır. Ülkemiz bulunduğu jeolojik kuşak itibarıyla maden çeşitliliği açısından ise dünyada 8'inci sırada yer almaktadır. Bu çerçevede maden rezerv varlığımıza baktığımızda ilk sıradaki ülkeler arasında yer almakta olduğumuzu görüyoruz. Maden ve enerji ham madde kaynak potansiyelimizi değerlendirebilmek adına gerçekleştirdiğimiz yoğun çalışmalar neticesinde 2002 yılında 40 bin metre seviyesinde olan kamu sondaj metrajımız 2020 yılındaki pandemi koşullarına rağmen 920 bin metre seviyelerine ulaşmıştır ki bu yaklaşık 23 kat artmış anlamına geliyor. Sadece son beş yıl baz alınırsa dahi yapılan 4,8 milyon metrelik kamu sondaj miktarı ne denli büyük bir gayretle çalışıldığının bir göstergesi olarak ortaya çıkıyor. Bu hummalı faaliyetler neticesinde ülkemizde bulunan linyit rezervi 2002 yılında 8,3 milyar ton iken günümüzde bu rakam 2,3 katına çıkmıştır. Kömür üretimimiz de hakeza 54 milyon ton seviyelerinden, yine pandemiye rağmen 2020 yılında 88,4 milyon ton olarak gerçekleşmiştir.
Ayrıca madencilik alanında yapılan çalışmalarımızın bir sonucu olarak da 2002 yılında yaklaşık 700 milyon dolar olan maden ihracatımız, yine 2020 yılı itibarıyla 4,27 milyar dolara yükselmiştir. 2002 yılında binde 8 olan gayri safi yurt içi hasıla içerisindeki madencilik payı ise yine 2020 yılında yüzde 1,2'ye yükselmiştir.
Ülkemizde son yıllarda maden kaynaklarımızın ortaya konması için gerçekleştirilen çalışmalarla ve yasal düzenlemelerle madencilik sektörünün önü açılmıştır. Bu çerçevede madencilik sektöründe istihdam ve yatırım artışının yanı sıra sektörün daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması sağlanmış, iş süreçlerinde harcanan zaman azaltılarak işlemler günlük yapılabilir hâle getirilmiş ve saha denetimlerine standardizasyon getirilerek periyodik denetlemelerde etkinlikler artırılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; malum olduğu üzere ülkemiz bor rezervi açısından dünyada birinci sırada yer almaktadır. Eti Maden Genel Müdürlüğümüz tarafından üretilen bor madeni, fiziksel işlemlere tabi tutularak konsantre bor ürünlerine dönüştürülmektedir. Sonrasında Eti Madenin uluslararası standartlardaki tesislerinde rafine edilerek yüksek verimli, kârlı, katma değeri yüksek uç ürünlerine dönüştürüldüğünü memnuniyetle görmekteyiz. Bu alanlar; cam, seramik, tarım, deterjan ve temizlik sektörleri başta olmak üzere endüstrinin birçok alanında kullanılmaktadır. Bu dönüşüme sayısal veriler üzerinden de değinecek olursak; konsantre bor ihracat miktarımız 2002 yılında 355 bin ton seviyesindeyken 2020 yılı itibarıyla 117 bin ton seviyelerine düşmüş, buna karşın bor kimyasalları ve eş değer ürün ihracatı ise 2002 yılında 4 bin ton seviyelerindeyken 2018 yılında 2 milyon 230 bin ton seviyelerini görmüştür. Buradaki dikkatinizi çekmek istediğim nokta, katma değeri yüksek ürünün ihracatındaki yaklaşık 6 katlık artışın oldukça önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Parasal karşılık açısından değerlendirildiğinde bor kimyasalları ve eş değer ürünlerinde 2002 yılında 121 milyon dolar olan ihracat değeri, 2018 yılında yaklaşık 960 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır. Yine, bunların katma değerli ürüne önem verme stratejisi sonuçlarının bir göstergesi olduğunu da belirtmek istiyorum.
Göreve geldiğimiz ilk günden bugüne aziz milletimizin sahip olduğu yer altı ve yer üstü zenginliklerinin layık olduğu şekilde değerlendirilmesi için Bakanlığımız üstün bir gayretle çalışmalarına devam etmektedir. Buradaki zikrolunan rakamlar da Bakanlığımızın uyguladığı stratejinin sonuçlarını en kolay yoldan göstermesi açısından büyük öneme sahiptir. Bunların yanı sıra, yine mevcut bor uç ürünlerimizin yanı sıra borun temizlik ürünlerimizde vatandaşlarımızın kullanımına sunularak bu sektörde söz sahibi bir konuma gelinmiştir. Türkiye'nin bor madeni Eti Maden ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları iş birliğiyle yeniden canlanan tarihî İpek Yolu üzerinden iki kıta, iki deniz ve beş ülkeyi aşarak Çin'e doğru yola çıkmış ve ocak ve nisan aylarında demir yoluyla 2 kere bor ihracatı gerçekleştirilmiştir.
Diğer taraftan, yerli maden kaynaklarımızın değerlendirilerek ülkemizin ihtiyacı olan enerjinin karşılanması öncelikli hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Ayrıca yerli kaynak kullanımı öncelikli amaç olarak yerini almış olup çalışmalar bu minvalde sürdürülmektedir. Kömür ithali için önemli oranda dövizin harcandığı göz önüne alındığında dışa bağımlılığımızın azaltılabilmesi kapsamında özellikle yerli kömürün büyük önem taşıdığı görülmektedir. Bu sebeple, ülkemizde bulunan kömür rezervleri mutlaka değerlendirilmeli ve ekonomiye kazandırılmalıdır. Bu doğrultuda, millî sermayemiz olan kömür rezervlerimiz çevre ve insan sağlığı bakımından gerekli önlemler alınarak değerlendirilmelidir.
Millî enerji kaynaklarımızı yerin altı veya üstü diye ayırmak ve ayırt etmeksizin çağın gerektirdiği teknolojilerle değerlendirirken bizden sonraki nesillere de sağlıklı bir çevre bırakmayı unutmamalıyız. Bugüne kadar yapılan bütün çalışmaların çevreci bazda olduğunu görmek elbette bize memnuniyet veriyor.
Tabii, burada sözlerime son verirken, arkadaşlarım da değindi, buna ben bir kere daha değinmek istiyorum. "Bulanlar arayanlardır." düsturunca madencilik sektöründe de bizler aramaya ve bulmaya devam edeceğiz. İçerideki ve dışarıdaki istemeyenlere karşılık biz bu faaliyetlerimizi yürüteceğiz. İnşallah, 2023 hedeflerimiz kapsamında da bu sonuçlara müspet bir şekilde hep birlikte ulaşacağız. Katma değerli ürünler imal etmeye, ülke ekonomimize bunları kazandırmaya, aziz milletimizin hizmetine sunmaya devam edeceğiz.
Kıymetli hazırun, çok değerli Bakanım; bütçemizin hayırlı uğurlu ve bereketli olmasını temenni ediyor, buradaki herkesi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.