MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

Değerli Meclis Başkanımız, değerli bürokratlar, değerli milletvekilleri, basın mensupları; hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.

Sayın Meclis Başkanımızın yayınlamış olduğu bir genelge var, o genelgeye göre x-ray cihazından tüm personelin istisnasız olarak geçmesi gerekiyor şeklinde. Aslında güvenlik açısından çok doğru bu genelge ancak Meclis Başkanımıza nasıl bilgi veriliyor bilemiyorum, burada bir, Meclisin üst kadrosunda bulunan personeller x-ray cihazından geçmiyor. İki, sivil polisler de geçmiyor. Sivil polislerin de geçmemesinin gerekçesi silah göstermesi, ancak Meclise gelip gelmediklerine ilişkin kart basılmıyor. Şimdi, yani Meclis içerisinde olabilecek olan sıkıntılardan dolayı diğer personel diyor ki: "Yani 15 Temmuz FETÖ darbesini biz işçiler yapmadık ki, biz işçiler bunun içerisinde yoktuk ki. Buraya eğer bir tehdit geliyorsa üst personel neden bu x-ray cihazından geçmiyor, bize yönelik alınan tedbirler onlara niye uygulanmıyor?" Birinci soru bu.

İkincisi: Değerli Başkanım, siz bir kıyafet zorunluluğu getirmişsiniz. Nedir bu kıyafet zorunluluğu? 4/D'liler diyorlar ki... Efendim, bir elbise getirmişsiniz dayatmışsınız, buna bir itirazımız yok ancak bu "4/A ve 4/B'liler de aynı kıyafeti giyecek." deniliyor. E, hani, kıyafet serbestliği geldi. Yani bu kıyafet serbestliği geldiğine göre... Bir dönem "4/D'lilere tek tip cezaevi kıyafeti giydireceğiz." şeklinde bir şeyler geldi, tartışıldı kamuoyunda; şu anda bu Mecliste tartışılıyor. Yani küpe takana ses yok, sakal bırakana ses yok ama ben tüm işçileri tek tip elbise yapacağım; bu doğru bir olay değil yani onun için sizden istirham ediyorum, bu yanlış uygulamadan vazgeçilmesini istirham ediyorum.

Bir başka sorun... Mesela, biz şu anda bir kanun teklifi vermişiz, ne demişiz? İlk konut alan, ilk ev sahibi olan vatandaş, ne olur, burada tapu alım satım vergisi vermesin. Aslında, hele hele bu dönemde bir sosyal kanun. Bu havale edildi, komisyonlara götürüldü ama sizden istirham ediyorum, bu yetkinizi kullanın, doğrudan Genel Kurula getirin. Yani "Bunu Cumhuriyet Halk Partisi getiriyor, bu kanunlaşmasın." şeklinde deniliyorsa AK PARTİ getirsin bunu Sayın Başkanım.

Bir başka sorun, verdiğimiz kanun tekliflerinin hepsi aşağı yukarı iktidar tarafından getiriliyor ancak bizim kanun tekliflerimiz birleştirilmiyor. Yani gayet rahat, İç Tüzük'ün hükümleri uyarınca arada bağlantı olduğu için bunların birleştirilmesi gerekir ve sanki bu konuda Cumhuriyet Halk Partisinin bir teklifi, önergesi yokmuş gibi hareket ediliyor; bu da maalesef, yasamayı kalitesizleştiriyor.

Bir başka sorun: Yine aynı şekilde, bu kanun teklifleriyle ilgili biz komisyonlarda bu birleştirmeyle ilgili tartışıyoruz ancak takdir edersiniz komisyon başkanları da bu konuda bunları nazara almıyor. Sizden istirham ediyorum yani Meclis Başkanı olarak, bir hukukçu olarak, daha kaliteli bir yasama faaliyeti açısından bu hususların nazara alınması lazım.

Şimdi, söyleyeceğim ama ya Allah rızası için bu Mecliste Meclis Başkanının araçları için ayrı bir yıkama tesisi var, Divan üyeleri için ayrıca bir yıkama tesisi var, milletvekilleri için ayrı bir yıkama tesisi var. Böyle bir şey olabilir mi Sayın Başkanım? Yani bir tane yıkama tesisi olur, Meclis Başkanının da aracı orada yıkanır, Divan üyelerinin de orada yıkanır, çalışanın da yıkanır. Yani 3 tane ayrı yerde, 3 tane ayrı bir yıkama tesisi; hakikaten bu doğru bir hadise değil.

Meclis televizyonuyla ilgili... 1993 yılından 2011 yılına kadar kesintisiz olarak, Meclis açık olduğu müddetçe o dönem Meclis televizyonu açıktı. Ne içindi? Protokol gereği. 2011'den sonra Cumhuriyet Halk Partisinin etkin muhalefeti olunca bu sefer saat dokuza kadar açık dokuzdan sonra kapatıldı. Benim sizden istirhamım: Konuşan Meclisten zarar gelmez; tartışılan Meclisten bir zarar gelmez; bu açıdan, bunların yine eski hâline... Yani Meclis açık olduğu müddetçe Meclis televizyonunun açık olmasında yarar var.

Kamu Denetçiliği Kurumuyla ilgili... Bütçesi yetersizdir. Kamu Denetçiliği Kurumu hakikaten iyi çalışıyor, bu bütçenin artırılması lazım. Geçmiş yıllarda şubesini İstanbul'a açtılar, o şube yetersiz. İşte, Türkiye'de 30 tane büyükşehir var, bu 30 büyükşehirde bence şube açılmasında...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Tanal, teşekkür ediyorum.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Selamlamak için süre verin, bitiriyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, buyurun.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bana söz verdiğiniz için teşekkür ediyorum, selam ve saygılarımı iletiyorum.