| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 25 .03.2015 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Şimdi, burada, Sağlık Komisyonunda pek çok hekim arkadaşım var. Konuyu bilmeyen zanneder ki Sayın Sağlık Bakanımızın, Sayın Başbakanın ve şimdiki Cumhurbaşkanının verdiği sözler tutuluyor, öyle zanneder. "Efendim, işte, doktor emekli olacak, emekli maaşını arttıralım ya da kazancının döner sermayesini emekli maaşına yansıtalım." Böyle bir şey yok burada Sayın Başkan. Bu bir aldatmaca. Neden? Şu ana kadar bizim temel maaşımızın emekli keseneğinin bir kısmı bizden, bir kısmı devletten gidiyordu. Sorduğum kadarıyla Adem Bey'e yüzde 9 ila 11 arasında bir şey. Değil mi? Benden kesiliyor emekli keseneği, aynı şekilde devlet de benim emekli keseneğime benim koyduğum katkı kadar katkı koyuyor, böylece benim emekli havuzumda para birikiyor.
Döner sermayenin sabit kısmı için bunu uygulamaya kalktılar, ancak devlet dedi ki: "Ben size para ödemem. Siz döner sermayeden alıyorsunuz, primin tamamını siz ödeyin." "Hadi, neyse." dedik, yanlış ama neyse. Şimdi de diyor ki devlet bize: "Hadi bu fiks döner sermayenin, yani 1.200 lira civarında olan fiks döner sermayenin üzerinde para kazanıyorsanız yine tamamını sizden keseceğim, ileride size vereceğim." Şimdi, böyle bir saçmalık olur mu? Bütün primi benden kesecek, doktordan, neymiş efendim, benim emekliliğime yansıtacakmış. Ya, böyle bir rezalet olmaz. Bu, Sayın Cumhurbaşkanının da Başbakanının da Sağlık Bakanının da verdiği sözlere aykırıdır. Ben bunu her yerde söylerim Sayın Bakan, her televizyona çıkar, bunu söylerim. Bunu yapmayın. Adam gibi bir düzenleme yapacaksak yapalım. Kesilsin bizden tabii ama temel maaşımızda devlet ne kadar ödüyorsa aynı şekilde ödensin.
Daha kötü bir şey söyleyeyim: Diyelim ki ben özel sigorta yaptırmak istiyorum kendime, bütün primini ben ödüyorum değil mi orada? Yüzde 25'ini devlet bana geri ödüyor. Burada onu da yapmıyor. Teşvik var orada. Kendimi özel sigortalı yaptırıyorum, bütün primini ben ödüyorum, emeklilik sigortası yaptırıyorum, devlet diyor ki: "Aman, yeter ki sen emekliliğinde rahat et. Sen ne ödüyorsan yüzde 25'ini ben ödeyeceğim." Burada doktora diyor ki: "Çalış, döner sermayeme katkı yap, bana para kazandır. Ben sana bir miktar para vereceğim, senin de emekliliğine yansıtıyormuş gibi yapacağım ama bütün parayı senden keseceğim." Doktorların belli bir zekâsı var Adem Bey, bu, doktorların zekâsıyla dalga geçmektir ama bunu yapmayalım Sayın Başkan. Hiç ellemeyin, bu sefer de Cumhurbaşkanının, Sağlık Bakanının, Başbakanın sözleri havada kalır, bu bir derece ama sözler havada kalmasın diye böyle bir uygulama yapılır ise o sözler havada kaldığı gibi ters bir uygulamayla ters köşeye yatırır Hükûmeti.
BAŞKAN - Bu işi talep eden hekimler olabilir mi acaba?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Efendim "...talep eden hekimlere..." diyor zaten. Böyle bir saçmalık olur mu? Ne demek talep etmek? Hiç döner sermaye almadığımız günleri siz iyi bilirsiniz, hiç döner sermayemiz yoktu. Ben talebim üzerine mi benden emeklilik kesintisi yapılıyordu? Hayır. Devlet bana diyordu ki: "Aytuğ Bey, sen ileride yaşlanacaksın, elin ayağın tutmayacak. Şimdi gençsin, anlamazsın. Senden de para keseceğim ama ben de para koyacağım devlet olarak sana. İleride senin emekli maaşını vereceğim." Benim fikrimi almadan soruyordu. Şimdi niye benim fikrimi alsın? Ben bu parayı kazanıyor muyum kardeşim? Kazanıyorum. Ben bu döner sermayeye katkı yaparken devletime, hastaneye para kazandırıyor muyum? Kazandırıyorum. Üstelik de hekim çalıştığı hâlde kendi döner sermayesini kaçıncı kalemde alıyor Adem Bey? 7'nci kalemde alıyor. Doğru mudur? Bütün öncelikli giderleri çıkıyor hastanenin. Yani ben hastaneme para kazandırıyorum, hastanenin saydığı 7 tane öncelikli madde var bana para düşmeden önce, önce onları ayırıyor. Nedir bunlar? "İşte, efendim, oksijen gazından tutun, elektrik parası, su parası, bunları öderim. Artarsa sana para veririm." diyor. Bunları ödüyorum, artıyor, bana para veriyor, kendisi de epey bir kâr ediyor hastane. Sonra diyor ki: "Sen git, kendi paranı kendin yatır." Bu biraz ayıptır, biraz haksızlıktır.
BAŞKAN - Hayır, hayır, yani burada "...ilgilinin talebi üzerine..." diye bir ifade var ya, yani böyle bir şeyi talep eden bir kişi varsa... Siz haklı olabilirsiniz baktığınız noktadan.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sayın Başkan, talep etse bile...
BAŞKAN - Yani böyle bir şeyi talep ediyorsa o zaman yani bu aynı şeyi sağlamıyor mu?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Bakın, samimi olalım, burada yapılmak istenen şey şudur: Maliye Bakanlığı buna izin vermemiştir, ancak Sayın Başbakanın ve Cumhurbaşkanının, Sağlık Bakanının lafı havada kalmasın, "Biz doktorların emekli maaşında iyileştirme yaptık." diyebilmek için gelen bir önergedir. Ama bu böyle değildir. Fakat bunu halka anlatana kadar zaman geçer. Ama bizim birbirimize dürüst olmamız lazım.
BAŞKAN - Yok ama yani öyle bir amaç olduğunu zannetmiyorum, öyle bir şey anlatmak adına bu işin yapıldığı kanaatinde değilim.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Peki, tamam Başkanım, öyle bir amaç yok ise, Sayın Sağlık Bakanının, Başbakanın ve Cumhurbaşkanının sözünü tutmasını istiyoruz. Biz döner sermayeden kazandığımız paranın, aynı maaşımızda olduğu gibi emekliliğe yansımasını istiyoruz. Bunun için de devlete düşen pay neyse devlet ödesin, bana düşen pay neyse ben ödeyeyim. Bakın, "...tamamı hekim tarafından ödenmek üzere..." diyor. Böyle bir şey olur mu ya? "Tamamı hekim tarafından ödenmek kaydıyla..." böyle bir şey olmaz ki.