KOMİSYON KONUŞMASI

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şöyle: Necdet Hocam, ben, üç senedir sizlerle milletvekilliği yapıyorum, şahsınıza da çok büyük saygım var. Şunu söyleyeyim: Devlet kendi parasını, kendi milletini, kendi toprağını korumak zorundadır, bunun başka bir şeyi yok. Beni yanlış anlamayın, lütfen, istirham ediyorum. Hiçbir devlet görevlisi durup dururken bir kayyum atamaz, atamasını da doğru bulmuyorum ama şudur: Eğer devletin parası dağa gidiyorsa devlet kendi vatandaşının emtiasını korumak zorundadır, bunun başka bir şeyi yok.

İki, sizin söylediğiniz "10 bin tane..." şeyi ben şimdi sordum, dediler ki: "Bizim elimizde öyle bir veri yok."

Üç, on bin kişinin yurt dışına gittiğine dair. Bakın, ben bürokrasiden gelmişim, kendi ilimle ilgili her seneki göç dalgalarını alıyorum. Bu sadece AK PARTİ hükûmetleri döneminde değil. Doğu -eğer bu bir haritaysa- genelde Selçuklulardan, Osmanlılardan tut, hep böyle gitmiştir.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ekrem Bey, süreniz doldu, bir son cümlenizi alayım.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Evet, Başkanım, özür dilerim.

Bu bir kültür meselesi, bu bir yaşam meselesi.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan... Hayır, tutanaklara geçmesi lazım. Bir dakika istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama böyle karşılıklı gidemeyiz. Bu böyle devam edemez.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - İnsanlar şuna bakıyor Necdet Hocam: Daha çok nerede iş bulabiliyorsa o tarafa gidiyor. Dolayısıyla bu şudur: Ama bizim özellikle doğuyu boşaltan PKK oldu, terör oldu. Ben şunu söyleyeyim: Ben Ağrı'nın yerlisiyim.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Benim kendi ilimde, ilçemde -bunu bütün samimiyetimle söylüyorum- terörle birlikte insanların, yerleşik insanların belki yüzde 40'ına yakını gitti ve hepsi büyük ailelerdi. Bu şudur...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ekrem Bey, tamamlamak zorundayız, teşekkür ediyorum.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Peki, ben teşekkür ediyorum Başkanım.