İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, tabii ki bu kanundaki bizim amaç ve niyetlerimiz belli iken bazı sivil toplum örgütlerinden arkadaşlarımızın, sanki, biz, burada, kanunda bayanların istihdam edilmesini istemiyoruz veya onların sadece çocuk doğurup evde oturmalarını istiyormuşuz gibi veya benim öyle anladığım ifadeleri geçti.

Dolayısıyla, bizim buradaki amacımız, tabii ki.... Sayın Bakanımızın da belirttiği gibi, bugün 65 yaş üzeri nüfusumuz 6 milyon ve 2023'te de 9 milyon olacak, 2050'de de 19 milyon olacağı tahmin edilmekte. Buna bakıldığı zaman, tabii ki şimdiki ortalama nüfusumuzun, bizim yaklaşık nüfusumuzun yüzde 50'si 31 yaş altında ve bu yıllar geçtikçe, eğer böyle kaba doğum hızına bakıldığı zaman, binde 2'lerde gibi bir doğum hızına bakıldığı zaman, tabii ki yaş ortalamamız yükselecek, dolayısıyla da genç nüfusumuz azalacak. Buradan hareketle Hükûmetimiz hem nüfusumuzu artırmak anlamında hem de istihdam edilen kadınlarımızın sayısını artırmak amacıyla bu düzenlemeyi yapmaktadır. Buradaki amacımız gayet açık ve nettir. Yani, kesinlikle, bugün aşağı yukarı yüzde 27'lerde olan kadın istihdam oranımızı tabii ki Avrupa ülkeleri seviyesine ulaştırmak istiyoruz.

Burada da, ayrıyeten de, tabii ki hem çalışıp hem de çocuk sahibi olmak zor bir iş. Biz burada, doğum yapan bayanlara tercih hakkı getiriyoruz. Yani, "Bunu mutlaka kullanacaksınız." diye bir kaide yok, kullanmakta serbestsiniz. Yarı zamanlı, hem devlet tarafından ücreti karşılanan hem de ücretinin kendisi tarafından karşılandığı, çocuğu ilkokul çağına gelene kadar isteyen aileler bunu kullanabilecektir. Bu, tamamen, daha demokratik bir ülke olma adına ve insanlara seçme hakkı getirme anlamında çok iyi bir yasa.

Fakat burada tabii ki işverenler açısından endişe verici durumlar olabilir mi? Belki onlar şundan endişe edebiliyordur: Bunu kullanan kişi sayısı artarsa belki istihdamda zorluklar yaşayabiliriz, belki de kadın istihdam etmede tereddütler yaşanabilir gibi tereddütler olabilir.

Ama diğer taraftan, kreşlerle ilgili... Tabii ki burada kreşlere beş yıllık vergi muafiyeti getirilip arkasından da tabii ki mevcut kreşlere vergi muafiyeti getirilmemesi yeni yeni kreşlerin açılmasına neden olabilir. Belki buradaki düzenlemede şöyle bir şey getirilebilir. Diğer sektörlerde olduğu gibi, kreşteki çocuklara öğrenci başına devletimiz burada katkıda bulunabilir ve vergi indiriminden vazgeçebiliriz. Yine diğer kurumlar gibi onlar da vergilerini ödeyebilir ama diyelim ki kreşe giden çocuk başına belli bir süreyle, belli bir katkı payı sağlarsak mevcut kreşleri de korumuş oluruz, yeni açılan kreşleri de aynı eşit şartlara tabi tutmuş oluruz diye düşünüyorum ben.

Diğer taraftan, özel istihdam büroları. Tabii ki buradaki muhalefetteki arkadaşlar bunu "kölelik düzeni" gibi tanımlıyor ama biz buna katılmıyoruz. Eskiden şehirlerde amele pazarları olurdu ve bunların başında bir insan olurdu, ne bunların kanuni bir sorumluluğu var ne de herhangi bir algısı var, vergisi var ne de çalışanların bir sigortası vardı. Tabii ki bunlara bizim bir çözüm getirmemiz lazım ve bu çözümle de neticede özel istihdam bürosu olduğu zaman hem bu kişiler SGK güvencesi altına alınacak hem de yasal güvence altına alınacak, diğer taraftan, devlet tarafından da bunların kaydı rahatlıkla görülebilecek. Bunların istismarı olabilir mi? İstismarı olabilir ama faydasının daha çok olacağını düşünüyorum. Neticede, ben bu kanundaki bizim temel amacımızın hem bayan istihdam miktarını oranla artırmak hem de ülkemiz için, yarınlarımız için gerekli olan genç dinamik nüfusu artırmak olduğunu düşünüyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.