AYTUĞ ATICI (Mersin) - Belki de bu kadar çok derneğin ya da kuruluşun konuşmasına da şu aşamada gerek kalmayacak birtakım düzenlemeler yapabilirsek usulen, o zaman biraz rahatlamış oluruz.

Şimdi, bir kere bu konunun iyi tarafları var. Bu tasarıda gerçekten hepimizin arzu ettiği, özellikle yeni doğan bebeklerin emzirilmesinden tutun da daha sağlıklı olması için yapılan birtakım düzenlemeler var. Bunlara hiç kimsenin itiraz edeceğini zannetmiyorum. Ancak, bu şekilde bir uygulamayla kadının iş yaşamından koparılması riskini bertaraf edecek hiçbir düzenleme yok. Olmadığı gibi, daha tehlikeli bir düzenlemeyle özel istihdam büroları ile kiralık işçiliğin önü açılmış oluyor. Bu konuda sendikaların, sivil toplum örgütlerinin -görüşebildiğim kadarıyla- olumlu görüş bildirmediğini, hatta çoğunun da, büyük bir çoğunluğunun da -MEMUR-SEN bilemiyorum ne durumdadır, ona ulaşamadım- hiçbirinin fikrinin alınmadığını biliyorum.

Şimdi, eğer Sayın Bakan da uygun görür ise, Sayın komisyon üyelerimiz de uygun görürler ise biz bu teklifi, bu tasarıyı paydaşlarla tartışmak üzere çekelim. Acil olan ve seçimde de biraz renk yaratacak olan maddeler var -11'inci maddeye kadar, ilk 10 madde, çocukları ilgilendiren, çocuk sağlığını ilgilendiren- onları hemen geçirebiliriz. Ama 11'inci maddeden 23'üncü maddeye kadar olan kısımlar özel istihdam bürolarıyla ilgili olan kısımlardır. Bu konu biliyorsunuz, daha önce de, 2009 yılında yasalaştırılmaya çalışıldı, Türkiye Büyük Millet Meclisi onayladı ancak dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül bunu veto etti. Yani Sayın Abdullah Gül 'ün veto ettiği kaç tane yasa var derseniz, herhâlde 2, 3 yasadır.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Toplam 4...

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Toplam 4 yasadan 1 tanesidir. Yani onun bile vetosuna uğrayan bir konudur bu. O nedenle de bu 11'den itibaren olanların mutlaka çekilmesi gerekecek. Eğer öyle bir usul uygular isek herkes bu durumda rahatlamış olacak.

Sayın Abdullah Gül'ün veto sebeplerine bakarsanız, aslında olayın ne kadar vahim olduğunu anlarsınız. Sayın Abdullah Gül bunu veto etti 2009'da, şimdi benzer şekilde yine getiriyoruz Sayın Bakan. O zaman Sayın Abdullah Gül veto gerekçesinde diyor ki: "Bir, burada emek istismarı vardır, insan onuruna yakışmayan durumlar doğabilir -Sayın Gül'ün veto gerekçesinden okuyorum- ve çalışma barışı bozulur, onun için bunu veto ediyorum." Siz de bunu uygun görüyorsunuz ki burada 2009 yılında tekrardan göndermiyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanına. Demek ki uygun görülüyor, yoksa Hükûmet eğer ısrar etse vetoya rağmen gönderebilirdi, gönderilmedi.

Şimdi, 2009'dan bugüne geliyoruz, aynı yasalar, özel istihdam bürolarıyla -gerçekten, modern kölelik de demeyeceğim çünkü modernliği de kalmıyor- tam bir kölelik düzenini getirip bize dayatıyor.

Şimdi, Sayın Bakan konuşmasında bu özel istihdam bürolarının işlevlerinin sadece belli alanlarla kısıtlandığını söyledi, "Askere giden birisinin yerine adam bulmak için veya doğum nedeniyle izin verdiğimiz kadınların yerine geçici işçi bulabilmek için özel istihdam bürolarını kuruyoruz, ne var bunda? Yani ilk 10 maddenin hayata geçmesi için buna ihtiyacımız var." dedi. Ancak, birkaç gün önce -maalesef, burada olmayı çok arzu eden Sayın Bakan- Sayın Ayşenur İslam, bir özel televizyon programında verdiği mülakatta, efendim, geçici iş ilişkisi kurmalarının sadece doğum izniyle sınırlı olmayacağını söyledi. Şimdilik doğum izniyle ve askerlikle sınırlı olduğunu, ancak bunun iş yaşamına AKP'nin bakış açısı olduğunu açıkça ifade etti. O yüzden, burada Komisyon üyelerimizin, bizi dinleyen sendikaların ve STK'ların bundan haberdar olmaları gerekir. Bu, klasik bir AKP yöntemidir, iyi işleri yapar gibi görünüp bu iyi işleri yapmak üzere bir kapı açar, arkasından da bu kapıyı kapatmak mümkün olmaz. Bugün burada yapacağımız şey, aile bütünlüğünü korumaktan öte, Sayın Bakan, kadının iş yaşamından tamamen koparılması işlemidir. O yüzden, gelin, usulen biz bunu geri çekelim.

Önemli bir konudur, uzlaşıya varacağımız maddeler çoktur, bir gün içerisinde uzlaşabiliriz Sayın Başkan, bir gün içerisinde. Yarın toplanalım STK'larla uzlaşalım, hatta, bugün öğleden sonra, akşamüzeri devam edebiliriz. Pişirelim, uzlaşacağımız maddeleri hemen getirelim ve Genel Kurulda da anlaşalım, hiç konuşma yapmadan çıkaralım. Yeter ki bu özel istihdam bürolarının Türkiye'nin iş ortamına yaratacağı zehirli etkiden uzaklaşmış olalım. O nedenle, tümü üzerinde konuşma yapmamaya gayret göstererek usulen bunun bu şekilde yapılması gerektiğini düşünüyoruz ve sizlerin takdirlerine sunuyoruz.

Teşekkür ederim.