İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Hocam, sunumunuzdan dolayı özellikle teşekkür ediyorum öncelikle.

Bir sorum vardı, gerçi onu kısmen, İstanbul Milletvekilimiz Emine Gülizar Emecan Hanımefendi sordu, onu belki tekrarlayabilirim ama ona geçmeden önce, bir iki konuda bir açıklama yapmak isterim. Konuşmanızda deprem vergilerinden bahsettiniz, "Hâlâ niye toplanıyor?" dediniz ve nerelere harcandığı konusunda da bir soru işareti bıraktınız. Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız tam bir yıl önce, geçen yıl kasım ayında bir açıklama yaptılar; toplanan deprem vergilerinin 8 kat fazlasının deprem için harcandığını söylediler, bunların detaylarını da açıkladılar, bunu Mecliste de ifade ettiler, bunu özellikle hatırlatıyorum.

İkinci olarak da demin -tabii, burada konuşulan her şey kayıt altına alınıyor ve tutanaklara geçiyor- "Bilim insanlarından bazıları 'Bütün balıklar ölecektir.' diye ifade ediyorsa bu mutlaka milletvekili olmak istiyordur." veya da "Milletvekili olmak istiyordur." şeklinde bir ifade kullandınız. Yani bunun biraz sakıncalı bir cümle olduğunu düşünüyorum. Bilim adamlarının "Bütün balıklar ölecek." derken doğru söylemediklerini ifade ediyorsunuz, öyle düşünüyorum ben. "Doğru söylemeyen, doğru ifade kullanmayan insanlar milletvekili oluyor." algısı oluşur diye çekiniyorum. Çünkü bunlar kayda geçiyor, bunu özellikle ifade etmek istiyorum; bunun belki düzeltilmesine ihtiyaç vardır. Dediğim gibi burada konuşulan her şey kayıt altına giriyor ve tutanaklarda da yazılıyor.

Benim sorum, daha önceki bilim insanlarından özellikle bir hocamız "Marmara Denizi artık ölmüştür, Marmara Denizi adam olmaz yani canlanmaz, biz Marmara Denizi'ni kurtarmak için uğraşmayalım, kendimizi Marmara Denizi'nden koruyalım." diye bir ifade kullandılar ve bunu inanarak söylediğini -ifadelerinden de öyle anlaşılıyor- izledik. Gerçi siz az önce açıkladınız, öldüğüne katılmadığınızı ifade ettiğiniz. Bunu ifade etmek istemiştim ben.

Teşekkür ediyorum.

PROF. DR. BAYRAM ÖZTÜRK - Sayın Vekilim, çok teşekkür ederim.

Amacını aşan bir konuşma, açıklama yaptıysam özür dilerim ama ben sizin sözünüzün ikinci kısmına cevap vermek isterim. Marmara Denizi'nin ölüp ölmemesi meselesi. Bilim subjektif değildir Sayın Vekilim. Bilimde ölçme yapmamız gerekir ve bilimde sayma yapmamız lazım. Marmara Denizi'ndeki tür sayısını size biraz önce arz ettim, Marmara Denizi'nde nesli azalan türlerin sayısını da arz ettim. Marmara Denizi'ndeki durum burada. Dolayısıyla, "Marmara Denizi ölmüştür." gibi şeyleri ben çok doğru bulmuyorum, çok doğru değil yani bu bilimsel bir görüş değil. Bilimsel bir görüş olabilmesi için, bildiğiniz gibi, bir teze, hipoteze ve doğrulanmaya ihtiyaç var. Doğrulanmayan şeyler bilim dünyasında kabul edilmez. Onun için, bunun doğrulanması gerekir. Yani öldü. Nasıl, nerede? Nerede kanıtlar? Onun için, bunun doğru olduğunu düşünmüyorum efendim.