KOMİSYON KONUŞMASI

SELAHATTİN MİNSOLMAZ (Kırklareli) - Sayın Hocam, teşekkür ediyorum.

Uzaktan algılama, harita mühendisliğinin çok değerli alanlarından bir tanesi. Çok geniş alanlardan çok sağlıklı veri, çok kısa zamanda, ekonomik olarak ve kapsayıcı, belki de bütününü seçilen temaya göre değerlendirebilmek için aslında çok değerli bir veri kümesi oluşturabiliyor. Siz, bugün tabii, müsilaj konusu özelinde belki bunu sundunuz ama benim merak ettiğim -biraz İlyas Bey değindi- yani uzaktan algılama disiplini, savunmadan şehirciliğe, kirlilik tespitinden tarım, orman alanlarındaki birçok alana, işte, ulaşımda, iletişimde, uydu teknolojileri; çok kapsayıcı bir süreç. Türkiye'de bir üst otorite var mı, bu verinin yani hepsinin bir yerde ve kurumsal bir koordinasyon var mı bu verilerin toplandığı ve değerlendirildiği? Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde coğrafi verileri bir şekilde tasnif ediyor ve diğer kurumlarla paylaşıyor. Bu kadar değerli verilerin başka amaçlarla kullanılmasına dönük bir havuz var mı? Birinci sorum o; biraz İlyas Bey'in sorusu içerisinde cevapladınız.

İki: Bu çalışmaları belki siz bu Marmara Denizi içindeki koordinat alanları içerisinde yaptınız. Bizim de... Kendi verdiğiniz örnek, İtalyan bilim adamının belki sanayi kirliliği olmadığı, Rıdvan Bey'in dediği gibi "İnsan her zaman vardı, evsel atık her zaman vardı." belki bu seviyede olmasa. Yani dünyanın diğer ülkeleri de yine uydu görüntülerini, bu şekilde uzaktan algılama tekniklerini kullanarak kendi bölgelerinde buna benzer çalışmalar yaptılarsa elde dünyanın geneline ilişkin bir müsilaj etüdü oldu mu uzaktan algılama sistemleri? Belki hiç insan yerleşimi olmayan kıyılarda bile müsilajın ben görülmüş olabileceğini düşünüyorum. Yani biz, Marmara Denizi'nden, dar bir çerçeveden bakarak Marmara çevresindeki unsurlarla bunu değerlendirmeye çalışıyoruz. Kimimiz "sanayi atıkları" kimimiz "evsel atıklar" kimimiz "durgunluk" diyoruz ama uzaktan algılama gibi devasa bir teknoloji dünyaya bakabiliyor. Dolayısıyla, buna ilişkin veri kümelerinin sizin analiziniz gibi yapıldığı ortak bir platform var mı dünyada? Mesela Afrika'da insan eli değmeyen kıyılar var, oralarda görülmüşlüğü tarih süreçleri içerisinde mümkün mü? Yani faktörlerin eliminasyonu için doğru bir metot olabilir mi? Dünyada böyle uzaktan algılamaya ilişkin ortak bir otorite var mı veri kümelerinin birlikte değerlendirildiği? İşte, orman yangınları oluyor, her ülke kendi zaviyesinden bakıyor, şimdi yanardağlar aktif... Aslında buradaki az evvelki görüntünüzde faylar bile çok net gözüküyor yani denizlerin dibinde. Şimdi, uzaktan algılama teknolojileri artık...

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. TAŞKIN KAVZOĞLU - Sıcaklığa bakınca denizin tabanındaki derinliği de görüyorsunuz aslında. Ne kadar...

SELAHATTİN MİNSOLMAZ (Kırklareli) - Derinlik görülüyor, sıcaklık görülüyor, yersel ölçümlerle yapılan düzeltme ve kalibrasyonlarla da hemen hemen zemine indirgeniyor her şey. Yani müsilaja ilişkin sizin gibi çalışan başka üniversiteler dünyada var olup da bu veri kümelerinden faydalanıp farklı sonuçlar elde edildiğine ilişkin elinizde bir veri var mı?

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. TAŞKIN KAVZOĞLU - Uzaktan algılama için söylüyorsunuz?

SELAHATTİN MİNSOLMAZ (Kırklareli) - Uzaktan algılama tekniğiyle ilgili.

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. TAŞKIN KAVZOĞLU - Uzaktan algılama teknolojisini çok güzel tanımladınız, çok teşekkür ederim, mesleğim adına çok sevindim.

Şöyle: Birçok disiplin tarafından, aslında ziraat mühendisleri de kullanıyorlar ama mesela benim şu andaki TÜBİTAK adına yürüttüğüm proje Türkiye'deki kavakların tespiti. "Kavak" derken tek kavak olarak görmeyin, Türkiye'de kaç tür endüstriyel kavak var, uzaydan bunların -sekiz yılda bir kesilen bir ağacın- ne kadar alanı kapsadığının, ne kadar tomruğunun olduğunun Avrupa Birliğine ve dünyaya, Orman Bakanlığına verilmesi projesini yürütüyorum. Şu anda, yeni başladığımız proje de Türkiye'deki mısır türleri. Mısır ağaçlarının verimi ve türlerinin uzaydan tespiti. Daha önce Batman'daki petrol sızıntısını çalışmıştım gibi yani çalışacak konu çok fazla.

Müsilajla ilgili, uzaktan algılamayla konular daha çok yersel olmuş. Özellikle Avrupa Uzay Ajansının ücretsiz olarak yüksek çözünürlüklü görüntü servis etmesi daha yeni bir şey, onun için yeni yeni kullanabiliyoruz. Çözünürlükleri de daha yeni arttı, daha önce 500 metrelik görüntüler kullanıldığı için genelde çok detaylı analiz yapılamıyordu, bu kadar detaylı analizleri yapan yayınlar da çok yok ama mesela "Nerede olmuş?" diye soracak olursanız bana kuzeyde Hollanda kıyılarında, Kuzey Çin Denizi'nde, Yunanistan'da bir yayında 23 noktada tespitler var, 23 tane noktada Yunanistan kıyılarında -yayınlar hâlinde var yani akademik yayınlarda gördüğümü söylüyorum- Japon Denizi'nde olduğu söyleniyor. Bunlar, tabii, çoğu deniz bilimcilerin yaptığı, uzaktan algılamanın çok olmadığı yayınlar. İtalyan bilim insanları tabii 1700'lerden beri olduğu için, Adriyatik ve etrafındaki denizde çok yoğun görüldüğü için denizden aldıkları numunelerle ve -kurdukları istasyonlar var aslında- denizdeki istasyonlardan veri toplayarak analiz yapıyorlar.

"Türkiye'de siz kiminle çalışıyorsunuz ya da verileriniz nasıl oluyor?" diyecek olursanız. Ben bu verilerin çoğunu İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsüyle paylaşıyorum, onlar da bana gemiyle çıktıkları verileri, sahada topladıkları verileri veriyorlar çünkü ben tek başıma kalibrasyonunu yapamam -veriyle çıkmam lazım- tekneyle çıkıp uydunun geçtiği günlerde kalınlıklarla ilgili ölçümler yapmam lazım. Onun için, bu multidisipliner çalışma hem biraz para hem de zaman istiyor. Bütün idari işlerinizi bırakıp denizlerde olacaksınız ya da sahada olacaksınız. Mesela, ben buradan çıkınca yarın ormandan sonra çıkacağım Afyon'a, Uşak'a gideceğim, Sivaslı ilçesindeki kavakları ölçeceğim, oradan Kırşehir'e geçeceğim, oradan başka yere geçeceğim çünkü uydu bugünlerde benim için görüntü alacak, sahada onları aynı anda ölçmem lazım gibi.

Saha çalışması çok önemli ama saha çalışması da tek başına olmuyor. Ben uzaktan algılamayla analizini biliyorum ama Orman Bakanlığının Kavakçılık Enstitüsüyle çalışıyorum, kavağı da onlar biliyorlar. İkimiz birbirimizi birleştirmezsek bir sinerji ortaya çıkmıyor, bilim çıkmıyor. Ben her şeyi bilmiyorum, ben analizini biliyorum, onlara yorumlattırıyorum diyelim. O şekilde oluyor, olması gerekiyor aslında.

Uzay Ajansı, Türkiye'de kuruldu. "Uydu görüntüleri nasıl temin ediliyor?" diye soracak olursanız, Göktürk uyduları var Türk Hava Kuvvetlerine bağlı, askeriyeye bağlı, oradan temin etme durumundasınız. Ben Harita Genel Komutanlığında bir komisyonda olduğum için onlardan temin ediyoruz, onlardan ayrıca temin etme fırsatımız oluyor Göktürk verilerini ama coğrafi veri anlamında CBS Genel Müdürlüğü uydu görüntüsü temin edip bize vermiyor. Keşke tek bir şey olsa, tek bir noktadan indirilebilir ücretli veya ücretsiz kamu kurumlarına bir portal açılsa, henüz o noktada değiliz maalesef.

Teşekkürler.