İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Evet, ben de sunumunuzdan dolayı teşekkür ediyorum.

Çevrenin temiz tutulması için özellikle ilkokullardan başlayarak değişik yaş gruplarına göre bilinçlendirme çalışmalarından bahsediyorsunuz, bu anlamda da sizleri tebrik ediyorum.

Sunum gayet güzel ama sunumda bir eksiklik var diye gördüm, bunu özellikle sormak istiyorum. Örneğin, 40 milyon 300 bin litre sıvı atık topladığınızı söylüyorsunuz. Bunlar denizden toplanan, gemilerden toplanan atıklar mı, bunu öğrenmek istiyorum. Ne kadar bir süre içerisinde bu 40 milyon litre atık toplandı? Süreyle ilgili bir bilgi yok. Yine, aynı şekilde 2.740 ton katı atığın toplandığını söylüyorsunuz.

Asıl sormak istediğim bundan sonraki kısım; iyi, güzel bunları topladık, denizin kirlenmemesi için bilinçlendirme çalışmaları yaptık, buna rağmen atıkları topladık. Bundan sonra bu atıklar ne oluyor, mesela ben bu sunumda onu göremedim, ne yapıyoruz? 40 milyon litre atığı topladık; bunu atık bertaraf eden lisanslı firmalara mı veriyoruz, yoksa götürüp belediyenin arıtma tesislerine mi deşarj ediyoruz, bu konuda bir bilgi almak istiyorum.

Teşekkür ediyorum.

DENİZTEMİZ DERNEĞİ/TURMEPA YÖNETİM KURULU BAŞKANI ŞADAN KAPTANOĞLU DİKİCİ - Ben teşekkür ederim.

Öncelikle şunu söyleyeyim: Bu yeni seferberlikle beraber Mavi Nefes Projesi eğitimlerine ilk Kocaeli'de başlıyoruz Sayın Milletvekilim. Bize hep diyorlar "Hep İstanbul, İstanbul." Biz de bu sefer o zaman Kocaeli'den başlayalım bakalım dedik.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Kocaeli çevre konusunda hassastır.

DENİZTEMİZ DERNEĞİ/TURMEPA YÖNETİM KURULU BAŞKANI ŞADAN KAPTANOĞLU DİKİCİ - Tabii, onu biliyorum, aynen, biliyorum. Bizim orada şubemiz de var, Deniz Ticaret Odası aynı zamanda orada bizim TURMEPA şubemiz de.

Şunu söyleyeceğim: Bütün bu verdiğimiz rakamlar bizim yirmi altı yıl içinde topladığımız rakamlardır. Bizim şu anda 7 tane filomuz güneyde bizi çağıran bütün paydaşlardan, yatlardan, günübirlik teknelerden, turizm teknelerinden bu atıkları alıyor ve o bölgede olan, Çevre Bakanlığı ve belediyelerin akredite etmiş olduğu, bizimle paydaş olarak çalışan yetkili yerlere veriyor. Biz bu konuda çok hassasız çünkü öbür türlü bunu toplamanın da bir anlamı yok.

Dolayısıyla, tabii, bizim burada... Gönül ister ki böyle kocaman bir organizasyon olalım, işte, bütün çözümleri biz... Ama biz bir STK'yiz yani günün sonunda biz haddimizi biliyoruz ve hep yapmaya çalıştığımız -o Türkiye'de dediğim ilklerde de öyleydi- örnek olmak, örnek projeler yapmak, dikkat çekmek ve inanın, sponsor bulduğumuz her yerde de sorumluluk almaktan hiçbir şekilde çekinmiyoruz, her yere gideriz, bütün paydaşlarımızla beraber çalışırız. Mesela, ben bir iş insanıyım, armatörüm, tersaneciyim, uluslararası görevlerim var bir kadının ilk defa geldiği ama bütün bunlara rağmen bana sorarsanız benim en sevdiğim iş şu çünkü çocuklarıma "Anne, sen ne yaptın?" dediği zaman "İşte, ben bunun için çabaladım çocuğum." diyebileceğim tek iş bu ve bütün Yönetim Kurulu, TURMEPA'nın bütün paydaşları da aynı hassasiyetle çalışıyor, o yüzden de kendimi çok şanslı görüyorum ki bu kadar iyi bir derneğin yönetim kurulu başkanlığı bana nasip oldu.