| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop'un, Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/3853) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .10.2021 |
BAŞKAN AKİF ÇAĞATAY KILIÇ - Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
Şimdi Komisyon Raporu'na herhangi bir şerh, anlaşmaya şerh olmadığını gördük ama usulen bir şerh süresi vermek durumundayım. Müsaadenizle, şerhin olmadığı bir anlaşmanın mutluluğunu yaşayarak çok kısa bir süre vereceğim, uygun mudur arkadaşlar?
O zaman Komisyon raporuna muhalefet şerhi koymak isteyen üyelerimiz varsa bu akşam saat 22.00'ye kadar muhalefet şerhlerini iletmelerini rica ediyorum.
Evet, böylece burada bu saate kadar bekleyen ve söz almadan bekleyen, katkı veren bürokrat arkadaşlarımıza, 2 Bakan Yardımcımıza teşekkür ediyorum.
Benim de bir iki sözüm olacak, kusura bakmayın, bütün gün bekledim. Aydın Bey burada, kendisine benim sözlerimi iletebilir. Sayın Kamil Erozan uluslararası ziyaretlerimizde görüşmelerimize gittiğimiz ülkelerdeki büyükelçilerin katılımının doğru olmadığı tarzında bir eleştiri getirdi fakat Türkiye Cumhuriyetinin herhangi bir ülkedeki büyükelçisi sadece bir Hükûmetin temsilcisi değildir, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temsilcisidir. Aynı zamanda, Türkiye Büyük Millet Meclisimize gelen yabancı heyetlerin neredeyse hepsinde o ülkelerin büyükelçileri de Türkiye Büyük Millet Meclisine gelip görüşmelere katılmaktadır. Ben bunda bir olumsuzluk addedilmiş olmasını açıkçası pek anlayamadım ama bu anlamda cevabı da kayıtlara geçirmiş olayım.
Bugün uzun bir müzakere yaptık ve bu anlamda Komisyonumuza, zannedersem, benim dönemimde ilk kez bu kadar Komisyon üyesi olmayan milletvekili arkadaşımız katıldı, hepsine katkıları için teşekkür ediyorum. Ama Kamil Hocanın dile getirmiş olduğu bir konu vardı, ileriki dönem için bakarız, bugün için değil. Her zaman Komisyon üyelerimize öncelik vermek konusunda zaten alışılagelmiş bir usulümüz var, buna devam edeceğiz. Ama şunu söylemek istiyorum: Hakikaten pandemi şartları kolay zamanlar değil. Birçok arkadaşımız bu hastalığa duçar oldu, onunla mücadele etti. Onun için zaman zaman arkadaşlarımızın "Hızlanalım, kısa tutalım." talepleri o anlamda cereyan etti diye düşünüyorum ve ediyor ve bunu da açıkçası çok garipsemiyorum.
Şimdi, bugün gergin ortamımız da oldu, ara vermek durumunda da kaldık. Tutanakları inceledim: Şimdi, Ali Öztunç Bey'i şu anda göremiyorum ama Oğuz Kaan Bey burada, Yunus Bey burada; kendisine iletebilirler görüşlerimi. Her milletvekilimizin Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında fikrini, görüşünü Genel Kurulda olsun, Komisyonda olsun dile getirmek tabii ki hakkıdır. Fakat Ali Bey'in dile getirmiş olduğu eleştirilerin içerisinde kullandığı bazı yaklaşımlar -benim şahsi kanaatim- birazcık sınırları zorlayarak bazı arkadaşlarımızın kendilerini farklı noktada hissetmelerine yol açmış olabilir.
Bununla beraber, Komisyonumuzun üyeleri olsun, olmasın, Genel Kurulda da birtakım tartışmalar olur, başka komisyonlarda olur. Bugün burada başka komisyonlarda olan arkadaşlarımız dile getirdi "Bizim komisyonlarda uzun uzun konuşmalar oluyor, farklı şeyler oluyor." diye. Biz genelde belli bir üslubu, belli bir ahengi götürmeye çalışıyoruz, zaman zaman gerginlikler oluyor. Hiçbir arkadaşımızın ne söyleyeceğine ne söylemeyeceğine karar verecek noktada değiliz. Ama şunu söylerseniz katılırım: Herkesin eleştiri getirirken de bu eleştirilere cevap verirken de dikkat etmesi gereken belli birtakım üslupların olması gerektiğini düşünüyorum. Ümit ediyorum ki bundan sonraki çalışmalarımız içerisinde, Komisyon çalışmalarımız içerisinde bir daha bu tip bir gerginlik yaşamayız. Herkes hem eleştirisini yaparken hem de eleştiriye cevap verirken bu noktalara dikkat eder diye ümit ediyorum. Bugün önemli bir anlaşmayı görüştük, farklı görüşlerimiz olabilir zamanlama konusunda, içerik konusunda ama ben açıkçası 2 Bakan Yardımcımızın da burada bizlere ayırmış olduğu vakitte ve anlattıklarından gördüğüm kadarıyla uzun süreli bir emeğin ortada olduğu malum. Devletimizin birçok kurumunun içerisinde yer alan değerli bürokrat arkadaşların, farklı görevlerde olan arkadaşların, sivil toplum örgütlerinin de konunun içerisinde fikir, görüş beyan ettikleri, destek oldukları malum, güzel bir çalışmanın olduğunu düşünüyorum. Tabii ki her şeyin daha iyisi olabilir, geliştirilebilir.
Ümidim o yöndedir ki, hem dünyamız açısından sonuç itibarıyla... O dileğe kesinlikle katılıyorum, biz bu dünyayı çocuklarımıza, torunlarımıza emanet edeceğiz, daha doğrusu onlardan ödünç alarak buradayız. Dolayısıyla hepimizin dikkat etmesi gerekiyor, hepimize düşen görevler var. İnşallah, el birliği içerisinde, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında, ülkemizin ve milletimizin geleceğine ve dünyanın da iklim gelişmesine ve geleceğine katkıda bulunabilecek çalışmalara hep beraberce imza atarız.
Bu temenniyle de -sizlerin de başka gündeme getirmek istediği konu yoksa- Dışişleri Komisyonu 27'nci Yasama Dönemi Beşinci Yasama Yılının Birinci Toplantısını kapatıyorum.
Komisyon üyelerimize ve yürütme temsilcilerimize tekrar teşekkür ediyorum.