KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Usta yok ama ben uzlaşmayla alakalı bir konuyu ifade etmek istiyorum: Mesela mükellefi yanıltacak şekilde idare tarafından görüş bildirilip de mükellef o görüşe göre bir işlem yaptıysa ve daha sonra da idarenin vermiş olduğu görüşün yanıltıcı olduğu anlaşılırsa burada, tabii ki, vergi aslı uzlaşmada böyle şekilde de silinebilir ama başka türlü vergi aslının, tabii, silinmesi durumu söz konusu değil.

Sayın Süleyman Girgin'in, bir basit usuldeki, esnafla ilgili, sigara alışlarından dolayı "Mal alışı sayılır da bunlar direkt gerçek usulde vergi mükellefi olurlar mı?" diye bir endişesi var. Sigara alışlarının yüzde 35'i, alkollü içecek alışlarının yüzde 40'ı değerlendirmeye tabi tutuluyor. Diyelim ki 100 bin liralık sigara aldı, bunun mal alışlarını da realize ettiğimizde 35 bin lira olarak realize ediliyor Maliye açısından; dolayısıyla, sigara veya alkolde, tütün alışlarında böyle bir oran var Sayın Girgin.

Diğer bir konu, berberle alakalı. Değerli arkadaşlar, şimdi, tabii, Sayın Paylan'ın berberi 150 liraya tıraş ediyorsa Sayın Paylan'ı...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, nereden çıkarıyorsunuz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yok, yok. Örnek açıklansın, net olsun diye söylüyorum veya vatandaşın birisi gitti 150 liraya... Şimdi, bizim burada sadece bağlayıcı...

Sayın Paylan, tamam ya, bir vatandaşın berber olduğunu farz edelim. İş yeri kirası diye bir şey var yani 150 liraya bir berber bir vatandaşı tıraş ediyorsa gidip aylık 700 lira kira göstereceği bir yerde berber dükkânı açamaz. Açarsa zaten emsal kira bedeli var, rayiç bedel var, şu var, bu var, bir sürü kriteri var zaten Maliyenin. Oradan o yakalanır, kurtulma şansı yok diye düşünüyorum.

Diğer bir taraftan, şimdi "Zaten basit usule tabi mükellefler defter beyanında niye faturalarını tekrar odalara götürerek kayıt ettiriyor?" diye bir soru geldi. Arkadaşlar, şu anda zaten mevcut durum bu. Zaten götürüyor, devam ediyor zaten mükellef olarak odalara, kendi kayıtlarını yaptırıyorlar şu anda.

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Kazanç istisna olunca buna bir defter tut demenin anlamı var mı?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, şöyle, bir şekilde...

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Belgeyi muhafaza etsinler.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bir şekilde Maliyenin de bu belgeleri, mal alışlarının 150 bin lira mı olduğunu, hasılatın 240 bin lira mı olduğunu, eğer hizmet sunuyorsa 76 bin lira mı olduğunu görmesi lazım. Bunu nereden görmesi lazım Maliyenin, idarenin? Bunu ancak ve ancak sisteme girdikten sonra görmesi lazım. Ha, vatandaş bu işi çok iyi biliyordur, sistemini kurar evine, bir tane muhasebe programı alır, GİB'den şifresini alır, kendisi de girebilir, para vermez yani burada illaki git odayla anlaş veya kendisi... Mesela ben mali müşavirim, benim oğlum basit usule tabi mükellef olabilir; defter benim, ben kendim girerim, para vermem. Kendisi becerebiliyorsa kendisi girsin, beceremeyenler için esnaf odaları böyle bir kolaylık sağlıyor şu anda esnaflarımıza. Bunu ifade etmek istedim.

Ya, tabii, şimdi esnafımıza bu pandemi döneminde yeteri kadar destek olduk, olmadık yani baktığımızda herkesin, Cumhur İttifakı'nın, vekillerimizin, bizim de gönlümüzden geçen şu var: Her esnafa ayda 5 bin lira destek sağlayabilsek; yetmedi, 7.500 lira destek sağlayabilsek, maddi olarak diyorum, nakit olarak. Şimdi, bir de Türkiye'nin gerçekleri var. Artı, sadece maddi desteğin, nakit desteğinin yanında, Sayın Böke, şuna da dikkat etmek lazım: Sağlık açısından baktığımızda, Türkiye'nin bu pandemi sürecini nasıl yönettiği ortada. Biz bir vatandaşımızdan 1 lira muayene ücreti, parası almadık, evine gittik, evinde hizmet verdik yani bunları da ortaya koymak lazım. Tabii, bizim milletvekillerimizden böyle konuşmalar bekliyorum ama bizim vekillerimiz de beni dinliyorlar herhâlde, sizi de sahaya davet ediyorum. Sayın Aydemir, şöyle ön tarafa gelin.

Evet, şimdilik eleştirilere vereceğim cevap bu.