KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok değerli milletvekili arkadaşlarım, basınımızın çok değerli temsilcileri, Sayın Bakanım, çok değerli bürokratlarımız; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Yeni yasama yılının Meclisimize, Bütçe Komisyonumuza ve milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyorum.

Hakikaten, Garo Bey de sözlerinin başında "Etki analizi gelecek mi?" dedi. Etki analizini dağıttık.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yalnız bana gelmedi, ben de eleştiriyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Size de gönderelim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ha, gelmiş, tamam.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Burada hem şu andaki mevcut durumu, kanun teklifiyle getirmek istediğimiz durumu ve etki analiziyle birlikte genel bir çerçeve çizdik ve sizlere dağıttık. Bunda emeği geçen Maliye Bakanlığımıza, Bakan Yardımcımıza ve bürokrat arkadaşlarımıza da çok teşekkür ediyorum huzurunuzda; sağ olsunlar, var olsunlar.

Evet, hazırladığımız bu Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle mükelleflerin vergiye olan uyumlarının artırılması, vergi güvenliğinin artırılması ve kayıt dışılıkla mücadelenin etkinleştirilmesi, sosyal adaletin ve rekabet ortamının güçlendirilmesi, yatırımların teşvik edilmesi, ihtilafların sonlandırılması ve vergi uygulamalarında öngörülebilirliğin sağlanması amacıyla birtakım değişikliklerin yapılması öngörülmektedir. Bu kapsamda söz konusu amaçların hayata geçirilebilmesi amacıyla kanun teklifiyle Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Özel Tüketim Vergisi Kanunu, Bankacılık Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu olmak üzere 7 kanunda değişiklik öngörüyoruz.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifimizde çok sayıda mükellefi ve toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren konular yer almaktadır. Kendi işinde çalışan, gerek elde ettikleri hasılat ve giderleri gerekse iş yeri kiraları belirli tutarları aşmadığı için ticari kazançları basit usulde vergilendirilen mükelleflerimiz yaklaşık iki yıldır tüm dünyayı etkileyen coronavirüs salgınından en çok etkilenen kesimler arasında yer almaktadır. Kanun teklifimizle öngördüğümüz düzenleme bu mükelleflerimizin kazançlarını gelir vergisinden istisna ediyoruz. Böylece mükelleflerimiz artık şubat ayında yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyecekler, bununla birlikte bahse konu mükelleflerimiz gelirleri için fatura vermeye ve giderleri için de fatura ve diğer belgeleri almaya devam edip bunları defter beyan sistemine kayıt edeceklerdir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifimizde yer alan bir diğer önemli düzenlemeyse sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden gerçekleştirilen içerik üreticiliğiyle mobil cihazlar için geliştirilen uygulamalara istinaden elde edilen kazançların vergilendirme usulünde basit ve etkin bir mekanizmanın hayata geçirilmesiyle ilgilidir. Hepimizin malumu olduğu üzere teknolojide, bilgi ve işlem dünyasında çok hızlı bir değişim ve gelişim var. Sosyal medya platformları bugünün dünyasında çok önemli bir yere sahip. Bu platformlar bilgiye erişimi kolaylaştırdıkları gibi birçok kesim açısından da çeşitli şekillerde gelir elde etme imkânı sağlıyor. Söz konusu sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşılarak gelir elde edilebiliyor. Diğer taraftan, söz konusu sosyal ağ sağlayıcılarına erişimi de kolaylaştıran cep telefonu ve tablet gibi mobil cihazların kullanımı da oldukça yaygın. Bu cihazlara yüklenen uygulamaların uygulama marketlerden satın alınması, bu cihazlara indirilmesi gibi yöntemlerle de bu uygulamaları geliştiren vatandaşlarımız gelir elde etmektedir. Bugün her iki şekilde de elde edilen kazançların Gelir Vergisi Kanunu'nda yer alan düzenlemeler gereğince ticari kazanç olarak vergilendirilmesi, bu kişilerin defter tasdik ettirmesi, fatura bastırması ve her ay katma değer vergisi beyannamesi vermesi gerekmektedir. Artık hepimiz biliyoruz ki ortaokul ve lise çağındaki öğrencilerimiz dahi bahsettiğimiz şekilde gelir elde edebildiğini dikkate aldığımızda mevcut vergilendirme şeklinin uygulanabilir olmadığını görebiliyoruz. Bu noktada vergilendirme yönteminin basitleştirilmesi ve etkinleştirilmesi amacıyla sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşarak ya da akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri gelirler için belirli bir tutara kadar -örneğin 2021 yılı için 650 bin TL- bunların tahsil edileceği bankalar tarafından yüzde 15 oranında yapılacak tevkifatın nihai vergilendirme olmasını teklif ediyoruz. Kazançları söz konusu tutarın üzerinde olanlar bu kazançları için yıllık gelir vergisi beyannamesi verecek ve beyanname üzerinden hesaplanan vergiden yıl içerisinde kendilerinden tevkifatlar düşülecektir, mahsup edilecektir. Ayrıca, söz konusu kazançlara konu teslim ve hizmetler de katma değer vergisinden istisnadır.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifimizde yer alan bir başka düzenlemeyle tarımsal destekleme ödemelerini gelir vergisinden istisna ediyoruz. Tarım ve hayvancılığın desteklenmesi için, Tarım Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuata göre çiftçilerimize çok sayıda destek ödemesi yapıyoruz. Gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerin vergilendirme usulü tevkifat yoluyla vergilendirme olduğu için bu ödemeler de ödemenin niteliğine göre farklı oranlarda tevkifat yoluyla vergilendiriliyor. Teklif ettiğimiz değişiklikle, bundan böyle çiftçilerimize yapılacak tarımsal destekleme ödemelerinden herhangi bir şekilde vergi kesintisi yapılmayacak.

Değerli milletvekilleri, teklif metnimizdeki diğer bir önemli konu olarak dördüncü geçici vergi beyannamesinin kaldırılmasını öneriyoruz. Malumunuz olduğu üzere, ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek kazancı elde eden mükelleflerimiz yıl sonunda verecekleri beyannameyle tahakkuk edecek gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilmek üzere üçer aylık dönemler itibarıyla geçici vergi beyannameleri veriyorlar. Bu beyannamelerden dördüncüsü izleyen yılın şubat ayının 1 ila 17'si arasında veriliyor. Bu beyannamenin verilmesinin hemen ardından mart ayında gelir vergisi, nisan ayında da kurumlar vergisi beyannamesi veriliyor. Dördüncü geçici vergi beyannamesinin verildiği tarih ile yıllık beyannamelerin verileceği tarihler arasındaki süre esasında çok kısa. Mükelleflerimiz dördüncü dönem geçici vergi beyannamesinin kaldırılması yönünde taleplerini defaatle bize bildirmişlerdi. Bu kapsamda, önerdiğimiz değişikle, dördüncü dönem geçici vergi beyannamesinin verilmemesini temin ediyoruz. Artık sadece yılın ilk dokuz ayı için üçer aylık dönemler bazında üç dönem geçici vergi beyannamesi verilecek, dördüncü dönem için bundan sonra geçici vergi beyannamesi verilmeyecek. Diğer taraftan, bu değişikliğe uygun olarak da yıllık ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verileceği tarihleri birer ay öne çekiyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2017 yılından bu yana uygulanmakta olan Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 121'inci maddesinde düzenlenen, uyumlu mükelleflere yüzde 5 vergi indirimi sağlayan müessesede mükelleflerimizin bu indirimden faydalanma imkânlarını artıracak şekilde de bir değişiklik öneriyoruz. Yüzde 5 vergi indiriminden faydalanma koşullarından biri de verilecek olan beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda mükellefler hakkında tarhiyat yapılmamış olmasıdır. Bu tarhiyatın kesinleşip kesinleşmediği önemli olmaksızın tarhiyat olması mükellefin bu indirimden yararlanmasına engel teşkil ediyordu. Bu konuda yapılmasını önerdiğimiz değişiklikle ancak kesinleşmiş tarhiyatların yüzde 5 vergi indiriminden yararlanmaya engel olması kuralını getiriyoruz. Böylece, kesinleşme olmadan sırf tarhiyat yapılmış olması indirimden yararlanmaya engel değildir.

Evet, kanun teklifimizde Vergi Usul Kanunu'na ilişkin olarak da çok sayıda önemli düzenlemeler ayrıca yer almaktadır. Bu kapsamda, kanun teklifiyle, Vergi Usul Kanunu'nun vergilendirme, defter tutma, belge düzenleme, beyan ve bildirimde bulunma, değerleme, ceza ve uzlaşma hükümlerinde değişiklikler öngörüyoruz. Bunlardan sizlere ana hatlarıyla da bahsetmek isterim. Vergi Usul Kanunu'nun vergilendirilmeyle ilgili düzenlemelerine ilişkin olarak, gerek işlemlerin tamamlanma sürelerini kısaltarak idari süreçlerin etkinleştirilmesi ve gerekse mükelleflerin kendileriyle ilgili olan işlemlerden hızlı bir şekilde haberdar olabilmelerini temin etmek istiyoruz. Vergi daireleri tarafından yapılan işlemlerin elektronik ortamda kurulacak vergi dairesi tarafından yapılabilmesi, vergi dairelerinin birbirleri adına işlem yapabilmelerinin sağlanması, yurt dışında yaşayanlara yapılacak tebligat ile ilanen tebligat süreçlerinin etkinleştirilmesi, vergi dairelerindeki işlem süreçlerinin kısaltılması ile mükelleflerin bildirim yükümlülüklerinin azaltılması amacıyla ilgili maddelerde de değişiklikler öneriyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Vergi Usul Kanunu'nun kayıt, belge ve defter tutma hükümlerinde elektronik defter ve belge uygulamalarında yaşanan gelişmelerin yanı sıra, kayıt dışılığı azaltan, mükelleflerin vergiye olan uyumlarını artıran ve vergisel yükümlülüklerini hafifleten düzenlemeler de yapılmaktadır. Bu bağlamda, gittikçe artan sayıda mükellef tarafından kullanılan elektronik defter ve belge uygulamalarına ilişkin olarak bazı düzenlemeler yapılmasının yanı sıra, kâğıt olarak düzenlenen gider pusulası yerine ödemelerin banka, ödeme kuruluşu veya PTT aracılığıyla yapılması durumunda da bu kurumlar tarafından düzenlenen dekont gibi belgelerin tevsik edici belge olarak kabul edilmesiyle defter ve belgelerin elektronik ortamda ibraz edilebilmesi öngörülmektedir.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifimizde Vergi Usul Kanunu'nun değerleme hükümlerine ilişkin olarak da önemli düzenlemeler yer almaktadır. Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme oranı üzerinden değerlenmesine imkân veren yeniden değerleme uygulaması ihtiyari bir uygulama olmak üzere yeniden getirilmektedir. Amortisman uygulamasında hâlihazırda süre bakımından yıllık ve kıst dönem olmak üzere iki farklı uygulama bulunmaktadır. Söz konusu iki usule ilave olarak, gün esasına göre amortisman ayrılması ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen faydalı ömür sürelerinden daha uzun süreler üzerinden amortisman ayrılması şeklinde iki yeni usul kullanılabilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca, şüpheli alacak karşılığı uygulamasında 3 bin Türk lirasını aşmayan alacaklar için dava ve icra takibine gerek olmaksızın, yazıyla istenmesinin ardından, karşılık ayrılabilmesinin sağlanmasının yanı sıra, şüpheli alacak karşılığı uygulamasından işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin de faydalanabilmesi temin edilmektedir. Diğer taraftan, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması hâlinde uygulanmakta olan yenileme fonu uygulamasında da uygulamada yaşanan tereddütlerin giderilmesi amacıyla da değişiklikler yapılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vergiye olan uyumun artırılması, fiil ile ceza arasındaki dengenin sağlanması ve ihtilafların azaltılması amacıyla Vergi Usul Kanunu'nun ceza ve uzlaşmaya yönelik hükümlerinde de önemli değişiklikler yapılmaktadır. Bu kapsamda, kesinleşen düşük tutarlı bir ceza sonrasında kesilen yüksek tutarlı bir cezanın yüzde 50 artırımlı olarak uygulanması neticesinde ortaya çıkan ve bizce hakkaniyetli olmayan durumların yaşanmasına sebep olan tekerrür uygulamasında da değişiklikler yapılmaktadır. Elektronik defter ve belge uygulamalarına ilişkin olarak, fiil ile bu fiile istinaden uygulanacak cezanın ne olacağı konusunda uygulamada yaşanan tereddütleri giderecek değişiklikleri de öngörmekteyiz.

Vergi Usul Kanunu'nun 371'inci maddesinde yer alan, pişmanlıkla beyanname verilebilecek koşullar arasında yer alan vergi incelemesinin başlaması ya da takdire sevk edilmesi, sevk işleminin yapılması durumunda sadece bu işlemlerin ilgili olduğu vergi türü için pişmanlıkla beyanname verilememesi, bu işlemlerle ilgisi olmayan diğer vergi türleri için pişmanlıkla beyanname verilebilmesi sağlanmaktadır. Belge basımıyla ilgili bildirim görevini süresinde yerine getirmeyen matbaa işletmecilerine kesilecek ceza konusunda mükellefler lehine düzenleme yapılarak belirlenen sürenin sonundan itibaren otuz gün içerisinde yapılan bildirimlere indirimli olarak ceza uygulanmasına da imkân sağlıyoruz. 5 bin Türk lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi veya tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamına alınıyor, 5 bin Türk lirasını aşmayan bu cezalar için ise cezada indirim oranını yüzde 75'e yükseltiyoruz.

Değerli milletvekilleri, Vergi Usul Kanunu'na yeni eklenen hükümlerle, ülkemizin taraf olduğu çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının karşılıklı anlaşma usulü maddesiyle, anlaşmaya taraf devletlerce anlaşmanın yorumlanmasından ve uygulanmasından kaynaklanan sorunların çözümlenmesi amaçlanmaktadır.

Kanun teklifimizde yer alan bir başka maddeyle de 2018 ile 2020 yılları arasında uygulanan ve hızlandırılmış amortisman uygulaması yoluyla yeni makine ve tesisat alımının teşvik edilmesini öngören uygulamanın 31/12/2023 tarihine kadar tekrar uygulanabilmesi öngörülmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifimizde yer alan maddeler ile damga vergisi uygulamaları açısından bir yandan yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları -yani YİKOB- il özel idarelerinde olduğu gibi "resmî daire" kapsamına alınmakta, ayrıca, sermaye piyasası araçlarının ihracına konu teminatlara ilişkin kağıtlar ile genel ve özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, YİKOB'lara, YİKOB başkanlıklarına, belediyelere ve köylere yapılacak bağışlara ilişkin olarak ilgili idare ile bağışlayanlar arasında düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden de istisna edilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda yapılması öngörülen değişikliklerle, sağlığa zararlı tütün mamulleriyle mücadelede etkinliğin artırılması ile otomobil sektöründe oluşabilecek fiyat dalgalanmalarına uygun vergilemenin sağlanabilmesini temin etmenin yanı sıra, ATV, UTV ve motorlu karavanların tabi olacağı özel tüketim vergisi oranlarını da belirginleştiriyoruz.

Yine Bankacılık Kanunu'nda yaptığımız değişiklikle, varlık yönetim şirketlerine, kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince uygulanan damga vergisi, harç ve KKDF istisnasını sürekli hâle getirirken söz konusu şirketlere tanınan banka ve sigorta muameleleri vergisine ilişkin istisnayı da kaldırıyoruz.

Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yapılmasını öngördüğümüz değişikliklerle de bir yandan kurumların sermaye artırımı yaparak sermaye yapılarını güçlendirmelerini teşvik ediyoruz, diğer yandan da yatırım harcamaları dolayısıyla hak kazanılan yatırıma katkı tutarlarının bazı vergi borçlarından da mahsup edilmesine imkân sağlıyoruz.

Kanun teklifimizin ülkemize, milletimize ve Plan ve Bütçemize hayırlı olmasını Cenabı Allah'tan temenni ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.