KOMİSYON KONUŞMASI

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok Değerli Başkanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarımızın kıymetli bürokratları, sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileri, saygıdeğer basın mensupları; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığımıza sunduğumuz 18 maddelik bu kanun teklifini AK PARTİ Grubu ve şahsım başta olmak üzere tasarıda imzası bulunan 39 milletvekili arkadaşımla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarımızdan gelen, milletvekillerimizden gelen, çiftçilerimizden ve son dönemde vatandaşlarımızdan gelen taleplerin karşılanması doğrultusunda 9 farklı kanunda milletimize daha iyi hizmet edebilme amacına yönelik olarak hazırlamış bulunmaktayız. Bugüne kadar ülkemizin gelişmesine, insanımızın refahına yönelik birçok önemli kanunu karara bağlayan Komisyonumuzda bu kanun teklifinde de aynı desteği vereceğinize inanıyor, sunacağınız katkı ve desteklerden dolayı şimdiden çok teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yeniden şekillenen dünya düzeninde işlerimizin çoğunu artık elektronik ortamlarda halledebiliyoruz. Bu gerçekle yola çıkarak kanun teklifimizde yer alan ilk maddedeki düzenlemeyle menkul malların fiziki mekânda da satılmasının yanında artık elektronik ortamda da satılmasının önünü açıyoruz. Böylece teknolojinin getirdiği imkânlardan faydalanarak uygun rekabet ortamını da sağlamış olacağız ve malın gerçek değerinde satılabilmesi olanağını da artırmış olacağız. Ayrıca aynı maddede mevcut durumda bozulacak, çürüyecek ve beklediğinde değer kaybeden taşınabilir menkul mallar pazarlık usulüyle satılabilmekte, mevcuttaki bir durum fakat burada muhafazası tehlikeli ve masraflı olan akaryakıt, dinamit, patlayıcı ürünler gibi menkul malların pazarlık usulüyle satışına imkân sağlıyoruz. Kamu alacaklarına yönelik hacizli menkul malların açık artırmayla satımına katılacaklardan malın değerinde yüzde 5 oranında da teminat alınmasını getiriyoruz, önceki düzenlemede böyle menkul malların satışında teminat uygulaması yoktu.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yüzde 20 var, olur mu?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen sunumun bütünlüğünü bozmayalım değerli arkadaşlar, rica ediyorum.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Menkul mallarda yoktu. Ben maddelerde açıklarım. Önce ben sunumu bitireyim, açıklayacağım.

2'nci maddemizle artırma sonucunda menkul malı satın almaktan vazgeçenlerden ödemeleri gereken ve tahsil edilecek bedeller üzerinden hesaplanan yüzde 5 oranında faiz yerine ekonomik verileri takip eden tecil faizi uygulamasına yönelik bir düzenleme getiriyoruz. Bugünkü şartlarda bu faiz oranı yüzde 15. Ayrıca menkul malın 1'inci ihalede satılmaması durumunda 2'nci ihaleye katılan kişinin malı almaktan vazgeçmesi sonucundaki sorumluluklarına da bir netleştirme getiriyoruz.

Teklifimizin 3'üncü maddesinde ise gayrimenkullerin de fiziki ortam yanında elektronik ortamda satılabilmesine ilişkin teknik bir düzenleme getiriyoruz. Aynı maddenin devamında gayrimenkul malların değer tespitinin ve satışının daha hızlı ve etkin olması için satış komisyonunu alacaklı amme idaresi belirleyecek, komisyonun çalışma usul ve esaslarını belirlemeye de Hazine ve Maliye Bakanlığını yetkili kılıyoruz.

Yine, 3'üncü maddenin devamı niteliğinde olan 4'üncü maddemizde ise ihale sonucu gayrimenkulü alan kişinin bedel ödememesi nedeniyle ihalenin feshedilmesi durumundaki sorumluluğu olacağı tutarları netleştiriyoruz. İhale edilen malı almaktan vazgeçenlere ödemeleri gereken yüzde 5 faiz yerine tecil faizi uygulanmasını sağlıyoruz. İhale bedelinin tamamını ödemediği için ihalenin feshine sebep olan kimse teklif ettiği bedelle bir sonraki ihale bedeli arasındaki farktan, diğer zararlardan ve fark üzerinden hesaplanacak tecil faizi oranında bu faizden sorumlu olacak. Bu zarar teminattan fazla ise teminattan mahsup edildikten sonra geri kalan bakiyesi tahsil dairelerince hukuki sürece teslim edilecek ama zarar teminattan az ise teminattan düşülerek teminatı irat olarak kaydedilecek.

5'inci maddede ise kamu alacaklarına konu hacizli menkul ve gayrimenkul malların elektronik ortamda açık artırma satışıyla ilgili usul ve esasları belirliyoruz. Elektronik satış usulüyle satış işleminden daha çok kişinin haberdar olmasını, açık artırmaya katılımın en üst düzeye çıkarılmasını, alıcıların satış mahalline gelmeden elektronik ortam üzerinden de teklif vermesini, malın gerçek değerinden satılmasını ve satış işleminin kısa sürede sonuçlanmasını bu kanun teklifiyle hedeflemekteyiz. Elektronik ortamda yapılacak satışlara ilişkin getirmek istediğimiz bu usul ve esasların belirlenmesi için de Hazine ve Maliye Bakanlığımızı yetkili kılıyoruz.

Teklifimizde yer alan 6'ncı maddemizle yiyecek ve içecek sektöründe faaliyet gösteren iş yerlerinde 31 Mart 2021'den önce çalışanlar da nakdî ücret desteğinden yararlanabilecekler. Biliyorsunuz, önceden hazırladığımız nakdî ücret desteğinde 17 Nisan 2021 tarihinden önce işletmelerde olanlar yararlanabiliyordu. Burada yiyecek ve içecek sektörüne ayrıcalık getiriyoruz, böylece nisan ve mayıs aylarında aylıksız izne ayrılanlara günlük 50 liradan olmak üzere aylık 1.500 lira ödeme yapabileceğiz. Ayrıca, hâlihazırda sektör ayrımı da yapmaksızın nakdî ücret desteğini aylık olarak 1.500 TL'ye çıkarıyoruz. Yapılan ödemeler de İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak.

7'nci maddemizde ise yine yiyecek ve içecek hizmeti sektöründe faaliyet gösteren iş yerlerinde 2021 yılı Mart ayında hizmet akdi bulunan ve 2021 yılı Nisan ve Mayıs aylarında fiilen çalıştırılanların istihdamının desteklenmesi yönünde bir düzenleme getiriyoruz. Bu kapsamda, 2021 yılı Nisan ve Mayıs ayları için asgari ücret üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamını işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup ederek İşsizlik Fonu'ndan karşılayacağız. Prim desteğinin belirlenmesinde fiilen çalışılan gün sayıları esas alınacak. Bu da asgari ücret üzerinden günlük 44,72 liraya tekabül ediyor, aylık yaptığımızda 1.341,56 TL gibi işverenlere prim desteği vermiş oluyoruz.

Kanun teklifinde yer alan 8'inci maddede de Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda 3 no.lu listede yer alan mallarda -işte, bunlar neler; tütün, alkollü içecekler ve şekerli meyve suları gibi mallarda- malın imalatçı tarafından konsinyeciye ya da işte, bayiye teslim edildiği tarihte vergilendirilmesinin önünü açıyoruz. Böylece -denetim esnasında takip edilmesinin zor olduğu süreçlerle karşı karşıya kalıyorduk- denetime gittiğimizde malın konsinyede olduğunu belirten imalatçılardan kaynaklanan kayıpların, suistimallerin ve vergi ötelemelerinin de önüne geçip aynı zamanda kayıt dışılığı da önlemiş olacağız.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; diğer bir maddemiz ise son dönemde bünyesinde önemli atılımlar ve iyileştirmeler yapan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğümüzle ilgili. Kanun teklifimizle beraber hükümlünün, gerekli teknik altyapının bulunduğu kurumlarda elektronik yöntemlerle de mektup alıp gönderebilmesine olanak sağlıyoruz. Böylece hükümlüler, aileleri tarafından ceza infaz kurumuna önceden bildirilmiş ve gerekli güvenlik kontrolleri yapılmış tanımlı e-posta adreslerine mektup okuma komisyonu aracılığıyla mail gönderebilecekler. Ayrıca, hükümlü tarafından resmî makamlara ve avukatlara elektronik ortamda da -içeriği bu sefer denetlenmiyor- mektup ulaştırabilme imkânlarını da sağlamış olacağız. Hâlihazırda pilot bölgelerde uygulanmakta olan çok güzel bir proje var, Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu (E-Görüş) Projesi kapsamında ses izolasyonlu bir kabin içerisinde -oda ve koğuşlara yerleştiriliyor bu kabinler- multimedya cihazlar vasıtasıyla hükümlünün sesli ve görüntülü görüşmesi, buradan sayım yapılması, dilekçe, kantin siparişi vermesi, on-line kitap siparişi vermesi gibi birçok imkânı sağlayacak, hizmetlere daha kolay erişimi sağlayan bir uygulama var, proje bu. Aslında, bununla ilgili de çok güzel dönüşler var. Bu getirdiğimiz kanunla da bunun altyapısını sağlamış oluyoruz.

Ayrıca, kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum, kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla hükümlüye gelen ve hükümlü tarafından gönderilen mektup, faks, telgraf gibi iletişim araçlarının dijital olarak kaydedilmesinin ve fiziki olarak saklanabilmesinin sınırlarını getiriyoruz. Bunlar, amacı dışında kullanılamayacak, kanunda açıkça belirtilen hâller dışında hiçbir kişi veya kurumla paylaşılamayacak, herhangi bir soruşturma veya kovuşturmaya konu edilmemiş ise de en geç bir yıl içerisinde silinecek yani mevcuttaki uygulamaya hükümlüler lehine sınır getirmiş oluyoruz.

Yine, teklifimizde ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin ziyaretçilerle yaptığı kapalı görüşlere ilişkin de düzenleme yapıyoruz. Önceden bilgilendirmek suretiyle kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin ziyaretçileriyle yapacakları görüşmeler kamu düzeninin korunması ile kişi, toplum ve kurum güvenliğinin sağlanması veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla kurum yönetimi tarafından dinlenebilecek ve elektronik cihazlar da dâhil olmak üzere kaydedilebilecek. Bu kayıtlar, amacı dışında kullanılmayacak ve kanunda açıkça belirtilen hâller dışında hiçbir kişi veya kurumla da paylaşılmayacak. Bu kayıtlar herhangi bir soruşturma veya kovuşturmaya konu edilmez ise de -bunda da sınırlama getiriyoruz- bir yıl içerisinde yok edilecek.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi, sigortalılar, iş kazası geçirmesi, meslek hastalığına tutulması, hastalanmaları veya analık hâlleri nedeniyle geçici olarak çalışmadığı için gelir kaybı yaşamakta ve bu gelir kaybının telafisi için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneğiyle sağlanmaktaydı ancak uygulamaya bakıldığında bazı suistimallerin, ciddi suistimallerin olduğunu gördük. Özellikle, analık sigortasının istirahate başlanacak tarih, gün önceden tahmin edilebildiği için esas alınan son üç aydaki ödeme dönemini on iki aya çıkarıyoruz. Bununla birlikte kanun teklifimizde hastalık ve analık sigortasında ödenecek olan geçici iş göremezlik ödeneği hesaplanırken üç aylık dönem yerine on iki ay, ayrıca yüz seksen günden daha az çalışması bulunan sigortalılara ödenecek olan ödenek tutarının üst limiti belirtilerek -iki yıl bu da- sisteme yaptıkları prim katkısına göre yapılan yardımlarda denge kurulmasını amaçlıyoruz. Bununla ilgili maddede detaylı suistimalleri veririz ama sadece maaş alsın diye sadece üç aylığına, dört aylığına, beş aylığına işe sokulanlar, bununla ilgili böyle devleti dolandırmaya yönelik kurulan şirketler var, tespit edilmiş durumda. Ama bu kanunda özellikle belirtmek istediğim bir şey var, söz konusu düzenleme suistimalin yaşandığı hastalık ve analık nedeniyle ödenen ödeneklere yönelik olup iş kazası geçiren veya meslek hastalığına tutulan sigortalılar bu kapsamda değil.

Teklifimizin 13'üncü maddesinde getirdiğimiz düzenlemeyle sigorta prim indirimi, teşvik ve destek indirimlerinden yararlanılabileceği hâlde yararlanmayan şirketlerin dönemler için geriye yönelik prim teşviki ve destek indirimlerinden geriye dönük yararlanmasını kaldırıyoruz. Mevcut durumda altı ay geriye yönelik işlem yapılabiliyordu, yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimler başka bir prim teşviki ve destekle de değiştirilebiliyordu, artık değiştirilemeyecek. Böylece işverenlerin artık ilgili cari dönemlerde başvuru yapmalarını, zamanında takip etmelerini, teşviklerin de gerçek amacına uygun olarak gerçekten istihdamı artırıcı amaçla etkin olmasını sağlamayı hedefliyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm dünyayla birlikte ülkemizi de etkisini altına alan Covid-19 pandemisi hem sosyal hayatımızda hem ekonomik hem kültürel hayatımızda olmak üzere pek çok alanda bizleri gerçekten tüm dünyayı da derinden etkiledi ve buna yönelik biz de bazı düzenlemeler getirdik. Kanun teklifimizde yer alan düzenlemeyle yüzde 20 olan kurumlar vergisi oranını 2021 yılı kurum kazançları için yüzde 25, 2022 yılı kurum kazançları için yüzde 23 oranında düzenlemeyi öngörüyoruz. Buna da global anlamda baktığımızda, kurumlar vergisi oranını düşürmeyi düşünen birçok ülke dâhil olmak üzere bugün ülkeler bununla ilgili, kurumlar vergisiyle ilgili artıracakları yönünde düzenlemeye gitmekteler.

Kanun teklifimizin 15'inci maddesiyle mevcut uygulamada yatırımcı, tazmin merkezlerine devredilen sermaye piyasası araçları normalde tanzim merkezine yani YTM'ye gelir kaydediliyordu ama bunlar şimdi neler? Yatırım hizmetleri ve faaliyetlerinden kaynaklanan her türlü emanet ve alacaklar, hesap sahibinin yaptığı en son talep, işlem ve herhangi bir şekilde verdiği yazılı talimat tarihinden başlayarak on yıl içinde talep ve tahsil etmemesi hâlinde Yatırımcı Tazmin Merkezine gelir olarak devrediliyordu ama artık, şimdi, bu on yıl devredildikten sonra yatırımcı itiraz edip "Ben bununla almak istedim." dediğinde normalde iade edilmiyordu, biz artık iade edilmesinin, yatırımcı onunla ilişkisini açıkladığı takdirde iade edilmesinin önünü açıyoruz.

Son maddemizde de tarladan sofraya uzanan değer zincirinin her halkasında yer alan kıymetli çiftçilerimizin Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullandıkları 31/12/2020 tarihi itibarıyla vadesi geçmiş olan borçlarını yapılandırıyoruz. Yapılandırılacak tutar hesaplandıktan sonra çiftçimize 2 tane alternatif sunuyoruz. Birincisi, temerrüt faizi kullanılarak takip edilen kredilerin biriken faizleri siliniyor, güncel faiz oranı -o da yüzde 18, yüzde 6'sını da devlet karşılıyor, yüzde 12'ye tekabül ediyor- yüzde 12'yle bugüne getiriyoruz, bunu isterse peşin ödüyor ya da yüzde 30'u peşin üç yıl eşit taksitle ödeme imkânını sağlıyoruz. İlk peşinat Ekim 2021 tarihinde yapılabilecek. Taksitlendirmede ödeyecekleri yüzde 18'lik faizin yüzde 6'sı hazine tarafından karşılanmakta. Bu düzenleme sonunda yaklaşık 21 bin üreticinin 931 milyon TL tutarındaki kredi bakiyesini yapılandırması mümkün olabilecek.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizlere hazırlamış olduğumuz teklifle ilgili özet bilgiler verdim. Maddeler üzerinde de tek tek görüşmeye geçtiğimizde gerekçe açıklamalarımızı ve bilgilendirmeyi yapacağım.

Bu kanun teklifinin hazırlanmasında emeği geçen milletvekili arkadaşlarımıza, kamunun değerli bürokratlarına ve sunacağınız katkılardan dolayı siz değerli Komisyon üyelerimize şimdiden çok teşekkür ediyorum.