KOMİSYON KONUŞMASI

HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Başkanım, ben de teşekkür ediyorum.

Başkanlarımızın hepsi benim çalışma, mesai arkadaşlarım, hepsine çok çok teşekkür ediyoruz, görmek beni mutlu etti, sunumları da gerçekten oldukça güzel sunumlardı.

Evet, çalışma hayatında, özellikle kadınlar noktasında baktığımızda, sendikal hareketler ve kadın haklarının kazanımı noktasında da sendikal hareketlerin etkisi yadsınamaz. Biz bunun en güzel örneğini kamuda başörtüsü yasaklarının kaldırılmasında MEMUR-SEN örneği ve beraberinde diğer memur sendikalarının ve işçi sendikalarının da MEMUR-SEN'in bu eylemine desteğiyle gördük. 2011 ve 2013 yılları arasında ciddi bir eylem başlatıldı ve 12 milyon 300 bin imzayla mevcut bulunan başörtüsü yasaklarının kalkmasında sendikal güç bir dinamiğe dönüşmüş oldu. Ben buradan, buna destek veren, katkı veren bütün sendikalarımıza teşekkür ediyorum çünkü ciddi bir kadın mücadelesiydi bu. Zaten bu eylemlerden sonra da sendikaların içerisindeki kadın mücadelesi, kadın hakları noktasındaki çalışmalar da arttı ve sendikaların kadın birimleri güçlenmeye başladı. Ben bunu MEMUR-SEN'de bizzat gördüm. Özellikle o sivil itaatsizlik eylemleri, kamudaki başörtüsü yasaklarının kalkmasından sonra MEMUR-SEN'de bir kadın oluşumu ve kadın sendikacılığında ciddi bir adım atıldı. Burada Ahmet Gündoğdu Başkanım başta olmak üzere, Ali Yalçın Başkanım da kadın hareketine ciddi destek verdi. Buradaki kadınların gerçekten hiçbiri kolay gelmedi, onu söyleyeyim. İnanın, siyasetten daha zor ve çetin bir alan sendikacılık. Bazen "bizim" dediğimiz erkekler çok acımasız olabiliyorlar çünkü bu bir rekabet ortamı, ciddi bir rekabet ortamı. Orada bir kadın olarak var olmak, varlık gösterebilmek oldukça zor. Dediğim gibi, bu arkadaşlarımızın, kadın arkadaşlarımızın temsili asla yadsınamaz ve küçümsenemez. Ben hepsinin başarılarının devamını diliyorum.

Ben özellikle şunu belirtmek istiyorum: İşte Türkiye'deki AK PARTİ iktidarıyla birlikte kadın istihdamını artırmaya yönelik birtakım politikalar geliştirdik ve kadın istihdamına yönelik de ciddi artışlar gerçekleşti. Bu, kadın istihdamının artışı ile kadın sendika üyesinin artışı, üye olma sayısı orantılı gitmiyor. Hem işçi sendikacılığı hem memur sendikacılığı noktasında baktığımızda, sendikalı kadın üye noktasında bunun daha orantılı gitmesi kanaatindeyim. Kadınlar istihdama katıldıkça gerek özel sektör gerek kamu sektöründe, burada da ciddi anlamda bir oransallığı yakalamak zorunda sendikalar. Bunun için kadın komitelerimize, kadın komisyonlarımıza ciddi görevler düşmekte.

Sıdıka Hanım'ın 6284 olayına gelirsek, evet, toplumda İstanbul Sözleşmesi'yle ilgili birtakım olumlu olumsuz tartışmalar yaşandı. 6284'e de elbette ki kusursuz demiyoruz, bunlar nihayetinde hukuki metinler, mutlaka kusurları, hataları var. Bunların uygulama noktasında sahadan bize de yansıyan birtakım sıkıntılı durumlar var ama bunların hepsi düzelecek şeyler diyoruz. Biz yasa yapmada, yasa uygulamada da Hükûmet olarak, iktidar olarak kendimizi güçlü hissediyoruz. Sahada karşılaştığımız bu tür sorunların halledileceğine inanıyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda asla bir adım geri atılmayacak. Yani, dediğim gibi, köklü bir geleneğimiz var, köklü bir kültürümüz var, ana referanslarımız var, kendi normlarımız var, bunların hepsinin koordineli bir şekilde bir araya gelmesiyle mücadelemiz devam edecek diyorum.

Ben sunumlarınız için tekrar hepinize çok çok teşekkür ediyorum.