KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Gündemimizdeki işlerin görüşmesine başlamadan evvel tüm Türkiye'yi çok ciddi manada üzüntüye boğan ve yürekleri yaralayan, yürekleri kanatan Antalya Elmalı'daki 2 evladımızın istismar edilmesi olayını bir kez daha çok yakından takip ettiğimizi ve bu tarz vakaların bütün yürekleri kanattığını, tüm 84 milyonun, herkesin yüreğinde çok ciddi bir acı bıraktığını biliyoruz. Bu vesileyle kısaca hem süreci hem de duygularımızı sizinle paylaşmak istedim.

6/5/2020 tarihinde 2 kardeşin istismara uğradığı şüphesi oluşması üzerine konu kolluk güçlerine intikal ettirilmiş; ilk görüşmenin Çocuk İzlem Merkezinde yapılmasının ardından çocuklarımıza psikososyal destekler verilmeye başlanmış, yargılama sürecinin başlamasıyla birlikte Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız davaya müdahil olmuş ve 16/10/2020 tarihinde gerçekleştirilen ilk duruşmada anne ve üvey baba tutuklanmış, 5/1/2020 tarihinde gerçekleştirilen 3'üncü duruşmada sanıkların tahliyesine karar verilmiş ve Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahliye kararına itiraz yapılmış, aynı zamanda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın avukatları da sanıkların tutuklanması talebini yinelemiş ve tahliye kararına da itiraz etmişlerdir.

21/5/2021 tarihindeki duruşmada ise Bakanlığın avukatları sanıkların tutuklanması talebini bir kez daha yinelemiştir. Bakanlıkça travmatik süreçte olan çocuklarımız ihtiyaç duydukları sosyal hizmet modelleriyle desteklenmektedir. Çocuklarımızın cinsel istismarına hiçbir şekilde müsamaha gösterilmesi asla mümkün değildir, yargı süreci devam etmektedir.

Faillerin mümkün olan en ağır cezayı alması hepimiz için en önemli hedeftir ve en ağır cezayı alması için devam eden hukuki süreçte çocuklarımızın üstün yararı gözetilerek gereken tedbirlerin hassasiyetle alınması, tarafımızca, Bakanlığımızca ve hem Adalet Bakanlığımız hem de Aile Bakanlığımız tarafından yakinen takip edilmektedir. Çocuklarımızın cinsel istismarına hiç kimse hiçbir şekilde müsamaha gösteremez. Yargı süreci hepimizin yakından takip ettiği şekilde devam etmekte ve sürecin yakından takibiyle birlikte Adalet Bakanımızın yapmış olduğu açıklamada "Hâkimler Savcılar Kurulunda konu hakkında inceleme başlatılmış vaziyette. Biz de yargı sürecini çok yakından takip edeceğiz. Evlatlarımızın yaşamış olduğu travmayı atlatması için de sosyal tüm destekler Bakanlığımız tarafından verilmekte."

Bugün gündemimizin en güzel tarafı, sivil toplum örgütlerimizle bir kez daha istişare edeceğiz, onları dinleyeceğiz ve beraberce kadına yönelik şiddetin önlenmesi için alınması gereken tedbirleri konuşacağız.

Bugün bizimle birlikte Kadın Girişimcileri Destekleme Derneği Başkanı Sayın Emine Erdem var. İslam Dünyası STK'lar Birliği - Uluslararası Aile Enstitüsü Başkanı Sayın Ali Kurt var. Kadın ve Demokrasi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Zehra Can Kaya ve KADEM Hukuk Kurulu Başkanı Sayın Canan Sarı, KASAV Kadın Sağlıkçıları Eğitim ve Dayanışma Derneğinden Doktor Fatma Fariha Cengiz Örengül Hocamız ve psikolojik danışman Zehra Aktan Hocamız bugün bizimle birlikte. Ve bir kez daha bütün katılımcılarımıza hoş geldiniz diyorum.

Çok kıymetli milletvekillerim, Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu toplantılarına devam ederken özellikle altını çizmemiz gerekir ki, uluslararası ve ulusal düzeyde alınan tüm önlemlere rağmen, ekonomik gelişmişlik düzeyi fark etmeksizin tüm toplumlarda kadına yönelik şiddet maalesef devam etmekte. Biz Anayasa'mız, temel kanunlarımız başta olmak üzere reform niteliğindeki yasal düzenlemelerimizde kadınlarımızın güçlendirilmesi lehinde çok ciddi değişiklikler yaptık ve -temel hedefimiz- 2000 yılından itibaren şiddete sıfır tolerans ve 2006 Başbakanlık Genelgesi'yle birlikte kadına yönelik şiddetin önlenmesi için alınması gereken tedbirleri bir devlet politikası hâline getirdik. Bu devlet politikasının 2007 yılından itibaren başlatılan eylem planları 1'inci, 2'nci, 3'üncü eylem planları olarak hayata geçti. Yarın itibariyle, 1 Temmuz 2021 tarihinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde bir kez daha 4'üncü Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı'mız açıklanacak ve 2019 yılından itibaren eylem planlarımız yerel düzeyde de çok net bir şekilde devam etmekte. Gerek ulusal gerekse yerel düzeyde kadına şiddetle mücadelede tüm kurum ve kuruluşlarımıza yönelik bir seferberlik başlattık. Kadına yönelik Şiddetin Önlenmesi Araştırması Komisyonu da bu seferberliğin en önemli adımlarından bir tanesi.

2 Mart 2021 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu 9 amaç, 50 hedef, 393 faaliyetten oluşan İnsan Hakları Eylem Planı'nda aile içi şiddet ve kadına karşı şiddetle mücadelenin etkinliğinin artırılması hedefine yönelik çok sayıda faaliyette bulunuldu. Bu faaliyetlerin yasal düzenlemeye ve uygulamaya dönüşmesini teminen yürütülen çalışmalar tüm hızıyla devam etmekte ve kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet yalnızca kanuni düzenleme ve idari tedbirlerle değil, toplumsal duyarlılık ve farkındalıkla geliştirilmeli ve bunun için de bizim sivil toplum örgütlerimizle çok yakın istişarelerimizi yapmamız gerekmekte. 6284 sayılı Kanun'un "Destek hizmetleri" başlıklı 15'inci maddesinin (1)'inci fıkrasının (c) bendinde bu kanun kapsamındaki şiddetin sonlandırılması için çalışan ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapmak hükmü düzenlenmiştir. Kanunla, şiddetle mücadelede iş birliğinde STK'larımıza çok özel bir önem verilmiştir.

Ben Komisyonumuzun davetine icabet eden tüm sivil toplum örgütlerimize özel teşekkür ediyorum, davetimize rağmen katılmayan sivil toplum örgütlerine de mevzubahis kadınsa bütün sivil toplum örgütlerinin, davet edilen sivil toplum örgütlerinin Komisyona gelmeleri gerektiğini ve katılmamalarından dolayı da üzüntülerimi ifade etmek isterim.

Özellikle kapsamlı ve karmaşık bir sorun alanı olan kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele farklı alanlarda iş birliği gerektirdiğinden bu mücadelenin sürdürülebilirliği açısından kamu kurumları, üniversiteler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, tüm disiplinler arasında etkin bir iş birliğine ihtiyacımız var ve bu kapsamda gerek şiddetle mücadele politikalarının içeriğinin planlanması gerekse etkin mücadele mekanizmalarının geliştirilebilmesini, şiddet mağdurlarının desteklenmesini teminen bu politikaların yapım ve uygulama aşamalarında sürece sivil toplum örgütlerini bugüne kadar hep dâhil ettik, bundan sonra da dâhil etmeye devam edeceğiz ve sivil toplum örgütlerimizin sürece dâhil edilmesiyle birlikte bugün bir kez daha sizleri dinleyeceğiz.

"Şiddete sıfır tolerans" anlayışının tüm plan, program ve politikalara yerleştirilmesi hedefi doğrultusunda şiddetle mücadelede güçlü koordinasyon ve sektörler arası iş birliğinin teşvik edilmesi en önemli konu başlıklarımızdan. Bu vesileyle, kadına yönelik şiddetle mücadelede sivil toplum örgütlerimizin rolü, kadına yönelik şiddetin sebepleri ve alınması gereken tedbirler, 6284 sayılı Kanun'la ilgili mevzuatın uygulanmasında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri, kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin mekanizmaların etkinliğinin artırılması, kadına yönelik şiddetle mücadelede izlemenin ve değerlendirmenin etkinliğinin artırılması ve Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi ile kadına yönelik şiddetle mücadele il koordinasyon izleme ve değerlendirme komisyonlarının çalışmalarının etkinliğinin devam etmesi ve bu komisyonlarda sivil toplum örgütlerinin de güçlendirilmesi bizim en önemli istemlerimiz.

Bugün bu konuları kapsayan çalışmalarını dinlemek üzere, özellikle kadın istihdamında önemli role sahip, bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalarla da takdiri hak eden Türkiye Kadın Girişimciler Derneği Başkanımız Sayın Emine Erdem'e söz veriyorum.