| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 19 .03.2015 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkanım, Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, değerli basın mensupları; herkesi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Meclis Başkanımız şimdiye kadar bir teklif sahibinin -hatta tasarıları da buna dâhil edebilirim- yaptığı en güzel sunumu yaptınız. Şimdiye kadar yasalar maalesef hep muğlak ifadelerle burada sunuldu, tasarı veya teklif sahiplerinin ağzından biz çiviyle lafları aldık, her zaman öyle oldu; çok detayına girmek zorunda kaldık, gerekçelerini bir türlü öğrenememiştik. Onun için, çok düzgün bir sunum yaptınız, teşekkür ediyorum.
Sayın Komisyon Başkanımız bu konudaki görüşlerimi belirtmeye geçmeden önce de bir konudaki üzüntümü ifade etmek istiyorum, sitemimi ifade etmek istiyorum. Bakın, dört yıldır biz Plan ve Bütçe Komisyonunda çok güzel çalışmalar yaptık, zannediyorum, Türkiye Büyük Millet Meclisinin en yararlı çalışmaları bu Komisyonda yapılmıştır. Diğer çalışmaları da küçümsemiyorum tabii ama en fazla yoğun çalışan Komisyon burası oldu. Biz de muhalefet milletvekilleri olarak, yasaların ve bütçenin çıkması için elimizden gelen gayreti gösterdik. Ama, dün akşam buradan çıkan torba kanunun görüşmeleri sırasında gecenin bir buçuğunda sizlerin, değerli arkadaşlarımızın çıkıp da yeni bir madde ihdası için bize de bilgi vermeden çok da önemli olmayan bir konuda, sonuçta konusu şeydi insan kaynakları, personel konuları. Bunlar sizin iktidarınız döneminde atanmış kişiler. Bunların alınmasıyla ilgili bir düzenleme... Siyaseten belki bizim karşı çıkmamamız gereken bir düzenleme ama "bir kaldırınız ellerinizi arkadaşlar." deyip hep beraber ellerin, kolların kalkması, bize bu konuda haber verilmemesi, dikkate alınmamamız bizi gerçekten üzmüştür. Dün gece uyuyamadım, üzüldüm, bu konularla ilgili olarak her zaman yasa yapılmasıyla ilgili sizlere destek olan bizlerin bu konuda atlanması, ihmal edilmesi, bir düşman gibi görülmesi gerçekten beni üzdü. Bütün arkadaşlarıma başta siz olmak üzere sitemimi bildiriyorum.
Bu milletvekili yasası konusuna gelince birkaç yıldan beri gündemde biliyorsunuz. Yasanın bu şekliyle çıkmasında biz de hiç mahzur görmüyoruz, ben de çalışmalarına katıldım. Mevcut şekliyle hiçbir şekilde bir mahzur görmüyoruz. Zaten hatırlanacağı gibi, geçen yılda Plan ve Bütçe Komisyonuna bir tasarı olarak gelmiş, aşağı yukarı benzer maddelerle geçmişti. Şimdi onlardan tepki gören, medyada tepki gören bazı maddelerin de çıkarılması suretiyle ki bu taşıt araçlarının geçiş üstünlüğü gibi bazı maddelerin de çıkarılmasıyla daha basit, anlaşılır, net bir yasa hâline getirilmiştir; Sayın Başkana teşekkür ediyorum.
Bir de şunu belirteyim: Parlamenterler maalesef sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada tepki gören kişiler. Nedense parlamenterlere olan güven bütün demokrasilerde çok az diğer kurumlara göre. Bu konu Türkiye'de biraz daha fazla sorun durumunda. Bu konuyla ilgili ayrı bir çalışma yapılması gerekir Sayın Başkanım. Nedir bunun sebebi bilemiyoruz. Halkın parlamenterlere karşı büyük bir tepkisi var. Dediğiniz gibi, en fazla kendilerine yardımcı olmaya çalışan, kamuyla ilişkilerinde sorunlarını çözmeye çalışan kesim parlamenterler, milletvekilleri. Ama, kendileri de seçtiği hâlde, kendilerinin tasvibi de olduğu hâlde maalesef bu konuda sorun var. Zannediyorum, bunun bir sebebi de siyasi partilerin yasama ilişkilerinde birbirlerine karşı olan tutumları, yanlış tutumları. Bunun da düzeltilmesi gerekir. Kutuplaşmanın artması, üslubun çok sertleşmesi bunun sebeplerinden birisi. Biraz önce benim söylediğim dün geceki nahoş olay da buna benzer güvensizlikleri artıran konulardan birisi. Birbirimize karşı daha saygılı ve güvenli olduğumuz sürece muhakkak ki halkın, kamuoyunun, basının, medyanın da bize karşı güveni ve saygısı daha üst düzeyde olacaktır diye düşünüyorum.
Geneli üzerinde görüşlerim bunlar. Maddelerle ilgili olarak da ayrıca açıklama yapmaya çalışacağım ama şahsım adına şunu söyleyeyim: "Aşağıda da bir gensoru var, o da bugün belli oldu, bana daha on beş dakika önce bildirildi. Onun çalışmalarına da katılmak, konuşma yapmak zorundayım, ona da katılmak için ayrılacağım.
Teşekkür ediyorum.