BAŞKAN MUSTAFA DEMİR - Şimdi, Araştırma Komisyonunun önemli görevlerinden bir tanesi, şüphesiz, bu olumsuzlukların giderilmesiyle ilgili çalışmalar yapmasıdır. Şimdi, "Haberli numune alınıyor." ta başından beri konuşuluyor bu, burada konuşulmasa bile dışarıda konuşuluyor. O zaman hocalarımızın görevi, bunun dışında, haberli numune dışında sürekli takip edilebilecek, bu tür suistimallerin önüne geçecek projelerin sunulması. Hani ben isterdim ki böyle bir şey de sunulabilsin. Örneği de işte polimer kollardan oluşan, Almanya'da kullanılıyor, dünyanın birçok yerinde kullanılıyor. Bu atık sulara belirli süreyle bırakılan ve oradaki atılı maddeleri absorbe eden yani kollarının üzerinde absorbe eden ahtapot cinsi şeylerle bunlar artık takip edilebiliyor dünyada. Netice itibarıyla, araştırma komisyonunun önemli görevlerinden bir tanesi de insan bazlı suistimallerin önüne geçecek, Marmara Denizi'mizi kurtarabilecek -çünkü bizim denizimiz, başka birisinin denizi değil Marmara ve dünyada çok az ülkeye nasip olan önemli bir değer- işler yapabilmek.

Ben, hocalarımızdan da Komisyon üyesi arkadaşlarımızdan da bu konunun esas alınarak konuşulmasını istirham ediyorum. Eğer tartışılacaksa, kendi ülkemizdeki uygulamaları tartışacaksak eğer bunun sonu yok yani netice de alamayız. Sizi anlıyorum, Yeni Zelanda'da çalıştınız, bir disiplin içerisinde çalıştınız, vesaire ama burası bizim ülkemiz...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım sen işi bak nereye getirdin yine.

BAŞKAN MUSTAFA DEMİR - Hayır, İlhami Bey, bir dakika, şunu söylüyorum: Bizim ülkemiz derken, kuralların olmadığı bir ülke değil, kuralların da olduğu, her kesimin uyduğu, çevre hassasiyetinin ön plana çıkarıldığı, hatta her şeyden ön plana çıkarıldığı bir ülkeye dönüştürmek zorundayız. Bunun en önemli dayanağı da bilim olacak yani bilim insanları olacak. Onun için, biz bilim insanlarını çok önemsiyoruz, onların söyledikleri bizim için çok kıymetli ve bizim araştırma komisyonunun üzerinde yürüyeceği bir strateji oluşturacaklar.

Buyurun Hocam.