KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN MUSTAFA DEMİR - Şimdi, arkadaşlarımızın özellikle dünden bu yana Kanal İstanbul'la ilgili Bilim Kurulundan, sayın hocalarımızdan kendi düşünceleri arzusu doğrultusunda cevap almayı arzu ettiler. ODTÜ Öğretim Üyesi Profesör Doktor Barış Salihoğlu'nun dünkü sunumundan bir parçayı paylaşmak isterim. "Biz de hep şöyle bilirdik: Karadeniz'deki kirlilik yükünün Marmara Denizi'nden daha fazla olduğunu bilirdik ama son zamanlarda özellikle Doğu Avrupa ülkelerinin Avrupa Birliğine katılması münasebetiyle atık su arıtma tesislerinin çok hassasiyetle yeni reorganize edildiği ve hassasiyetle takip edildiği bir yer hâline dönüştüğü dolayısıyla Tuna Nehri'nin artık eskisi gibi bir kirlilik yükünü taşımadığı, asıl Karadeniz'in yükünün Dinyeper, Dinyester ve Don Nehri ve Karadeniz çevresinde bulunan şehirlerden kaynaklandığını söylüyor, genel bilim insanları." Dün de Barış Salihoğlu bu konuyla ilgili de bir şey söyledi. Ve şunun da altını çizerek paylaşmayı arzu ederim, yine bir bilim insanının söylediğini paylaşmak isterim. Marmara'nın bir iç deniz olması, etrafında 25 milyon insanın yaşaması ve şu ana kadar da gerektiği gibi korunamaması münasebetiyle kirliliğin Karadeniz'deki kirliliğin neredeyse 2 misli olduğu söylendi; yani Marmara'nın kirliliğinin Karadeniz'in 2 misli olduğunu söylendi. Bir de üst akıntı Karadeniz'den Marmara'ya doğru biliyorsunuz, dolayısıyla bilimsel olarak üst akıntının Karadeniz'den Marmara'ya doğru gelmiş olması, Karadeniz'deki kirlilik yükünün Marmara Denizi'nin yarısı olması aslında biyolojik olarak, aslında kirlilik olarak Marmara'ya artı bir yük getirmediği sonucu çıkıyor.

RIDVAN TURAN (Mersin) - Yüzde 55'i Karadeniz'den geliyor.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sayın Başkan o argümanlardan birisi; 10 tane argüman saydık yani.

BAŞKAN MUSTAFA DEMİR - Ama şimdi ben, kendi düşüncelerimi söylemiyorum. Ben herhangi bir saikle...

RIDVAN TURAN (Mersin) - Yükün yüzde 55'i Karadeniz kaynaklı...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, dün herhâlde haritayı da kaçırmışsın. Marmara Denizi'nin bir haritası vardı, orada kirlilik olayının... Bir bakarsanız dünkü paylaşımlarda vardı, bir Marmara haritası koymuşlardı, oradaki kirliliğin...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sayın Başkan, bir açıklama yapabilir miyim bittikten sonra?

BAŞKAN MUSTAFA DEMİR - Hasan Hocamla biz özel konuştuk, Barış Hocanın sunumunu biz kendi aramızda da konuştuk. Yani şöyle yazıyor yazıda, bir daha söyleyeyim: "Marmara'nın kirliliğinin Karadeniz'den fazla olduğu." Hatta bunu konuşmuştuk, "Hatta 2 misli olabileceği." yazısı var, açın isterseniz okuyun. Bir şey daha var, İstanbul Boğazı'nın -bu tartışılabilir, yani Kanal İstanbul olur olmaz vesair başka bir şey de ben bilimsel açıdan söylüyorum- en geniş yeri 3.600 metre, Kanal İstanbul 275 metre; İstanbul Boğazı'nın en derin yeri yanılmıyorsan 60-65 metre, Kanal İstanbul'un 21 metre. Şimdi, bu Kanal İstanbul ile İstanbul Boğazı'nı mukayese ettiğimizde aslında koca bir boğazın yanında minik bir hani yazın kuruyan çay gibidir, eğer doğru yaklaşmak istiyorsak Kanal İstanbul'a. Dolayısıyla ben, hani, böyle yaklaşıyorum ve hele son görüşlere göre Karadeniz'den, üstelik de Tuna'nın olduğu bölgeden bir kirlilik yükünün, artı kirlilik yükünün gelmesinin bilimsel verilere göre mümkün olmadığını söylüyorum.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Kanallar da dere gibi akmaz ki netice itibarıyla...

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Başkanım, ben bir ilave yapabilir miyim?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, ben bir ilave yapabilir miyim size?

HASAN KALYONCU (İzmir) - Tamam, söz hakkı bende.

BAŞKAN MUSTAFA DEMİR - Ben düşüncelerimi belirtmek istedim.