BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Sayın Komisyon üyelerimiz, uluslararası kuruluşlarımızın, UN'in kıymetli temsilcileri, kıymetli katılımcılar, basınımızın değerli mensupları; bir kez daha hepinize Komisyon toplantımıza "Hoş geldiniz." diyorum. Komisyonumuzun 19'uncu toplantısını -Komisyon üye sayımız var- açıyorum. (x)

Gündemdeki konularımızı görüşmeye başlıyoruz.

II.- OTURUM BAŞKANLARININ KONUŞMALARI

1.- Komisyon Başkanı Öznur Çalık'ın, UN Türkiye Temsilcilerine Komisyona hoş geldiniz dediğine; bugüne kadar Türkiye'de yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkür ettiğine ve kadına yönelik şiddetle mücadeleyle ilgili çalışmalara ilişkin açıklaması

BAŞKAN ÖZNUR ÇALIK - Komisyon çalışmalarımıza destek vermek üzere yoğun mesailerine rağmen, Komisyonumuza kıymetli vakitlerini ayırdıkları için tüm temsilcilerimize canı gönülden teşekkür ediyorum. Öncesinden yapmış olduğumuz görüşmeler ve UN'le birlikte hem Türkiye hem de uluslararası alanda yapmış olduğumuz birçok çalışma var. Bu vesileyle, Birleşmiş Milletlerin bugüne kadar Türkiye'deki yaptığı çalışmalar için de teşekkür ediyorum. Bugün, Birleşmiş Milletler UNDP Mukim temsilcisi Louisa Vinton bizimle birlikte. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye temsilcisi Hassan Mohtashami bizimle birlikte ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi UN Women'ın Türkiye direktörü Sayın Asya Varbanova bizimle birlikte ve bugün inşallah kanaatlerini, görüşlerini, düşüncelerini dinleyeceğiz. Tekraren "Hoş geldiniz." diyorum.

Kıymetli milletvekillerim, değerli katılımcılar; Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Konulu Araştırma Komisyonumuzun çalışmalarına devam ediyoruz.

Kadına yönelik şiddet uluslararası ve ulusal düzeyde alınan tüm önlemlere rağmen, ekonomik gelişmişlik düzeyi fark etmeksizin tüm toplumlarda yaygın olarak görülmeye devam eden bir sorun ve hepimizin ortak sorunu, dünyanın sorunu ve bu soruna hepimizin ortak çözüm bulması gerekiyor. Biz "Sloganımız 'Güçlü kadın, güçlü Türkiye.'" diyoruz. Kadını güçlendirdikçe "Güçlü kadın, güçlü dünya." olacağına da inanıyoruz. Bu kapsamda, 2002 yılından itibaren kadına yönelik şiddete sıfır tolerans anlayışıyla birçok politikada etkin rol oynadık ve 2000'li yıllardan itibaren yasalarımızı, Anayasa'mızı, genelgelerimizi, yönetmeliklerimizi, hem genelde hem de yerelde uygulamak üzere çok ciddi çabalar sarf ettik. Özellikle kadınların güçlenmesine ve kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik yürütülen kararlı ve istikrarlı politikalarımızı sizler de biliyorsunuz. Bunlarla ilgili yazılı metinlerimizin çok güçlü olduğunu, uygulamalarımızın çok güçlü olduğunu ama uygulamadan kaynaklanan aksaklıkların olduğunu biz biliyoruz. Bunlar için özellikle bu Komisyonumuzu kurarak kadına yönelik şiddeti önlemek ve önlerken uygulamadan kaynaklanan aksaklıklar var mı bunları görmek istedik ve bu konuda da sizlerin tecrübelerini dinleyelim istedik. Özellikle -2006 Başbakanlık Genelgesi, sizlerin de mutlaka bilgisinde olan genelge- kadına yönelik şiddetle mücadelenin de devlet politikası hâline getirilmesine vesile olmuş vaziyette. Bu tarihten itibaren kesintisiz olarak uyguladığımız ulusal eylem planlarımız var, Birinci Ulusal Eylem Planı, İkinci Ulusal Eylem Planı ve Üçüncü Ulusal Eylem Planı'ndan sonra, geçen hafta, Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla kadına yönelik şiddetin önlenmesi için Dördüncü Ulusal Eylem Planı'mızı 1 Temmuz 2021 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında açıklamış bulunmaktayız ve 5 ana hedef var eylem planımızda; 28 strateji, 227 de faaliyet düzenlenmiş vaziyette ve eylem planlarımızın ötesinde 2 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan, 9 amaç, 50 hedef, 393 faaliyetten oluşan İnsan Hakları Eylem Planı'nın da çok önemli olduğunu ve sizlerin de yakın takip ettiğini biliyoruz. Aile içi şiddet ve kadına karşı şiddetle mücadelenin etkinliğinin artırılması hedefine yönelik çok sayıda faaliyete, İnsan Hakları Eylem Planı'nda da yer verilmiş vaziyette. Bu faaliyetlerin yasal düzenlemeye ve uygulamaya dönüşmesini teminen yürütülen çalışmalarımız da tüm hızıyla devam etmekte.

Kadına yönelik şiddetle mücadele, toplumsal mutabakat gerektiren, uzun soluklu bir süreç ve kadına yönelik şiddetin, aile içi şiddetin, kanuni düzenleme ve idari tedbirler yanında toplumsal duyarlılığı, farkındalığı ve zihinsel bir değişimi geliştirerek aşılabilecek bir sorun olduğunu biliyoruz. Bu vesileyle, toplumsal olarak zihinsel değişimi sağlamak için de Komisyonumuz başta olmak üzere bütün birimlerimiz çok aktif rol oynamakta ve kadına yönelik şiddetin tamamen ortadan kalkmasının tüm kesimlerinin inancı ve çabasıyla, bakanlarımızın, yöneticilerimizin, bütün disiplinlerin, medyanın, akademisyenlerin, sivil toplum örgütlerinin çok etkin işin içerisinde rol alması gerektiğini düşünüyoruz. Bu zihinsel değişim için hep birlikte hareket ederek kadına yönelik şiddetin önlenmesi için güçlü bir seferberliğe başladık ve devam ettiriyoruz. Şiddetle mücadele, güçlü koordinasyon ve sektörler arası işbirliğinin teşvik edilmesinin önemli olduğu konu başlıklarımızdan.

Bu kapsamda, kadına yönelik şiddetle mücadelede bulundukları ülkelerin kamu kuruluşlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve özel sektöre, finansal destek sağlayan Birleşmiş Milletlerin kuruluşlarının bugüne kadar yapmış oldukları çalışmaları ve tespitlerini, önerilerini dinlemek üzere sizleri bugün Komisyonumuza davet ettik ve Birleşmiş Milletler kalkınma, UNDP'nin Mukim temsilcisi Louisa Vinton'a sözü bırakıyorum ve mikrofonunu açıyorum.

Sayın Vinton ...