RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - 600 olarak gidiyor.

Ben şunu merak ediyorum: Bunun altında nasıl bir varsayım var yani nedir? Benim bildiğim kadarıyla 2030'a kadar demografik fırsat penceresinden Türkiye yararlanıyor. Bunun altında mutlaka belli bir varsayım var. Arkadaşlar, burada biz genel anlamda sosyal yardım sistemine ilişkin baktığınız zaman o sisteme olumlu yaklaşıyoruz. Aile sigortasını da o yüzden getirdik Cumhuriyet Halk Partisi olarak, söylüyoruz. Geçen seçimde de vardı, bu seçimde de tekrar gene gündeme getireceğiz.

Bizim buradaki eleştirimiz şu: Burada bir bütünleşik sisteme ihtiyaç var. Farklı farklı kaynaklardan verilen yardımların çoğu zaman belli mükerrerlikler yarattığını, çok başlı bir sistem olduğunu, yedi sekiz kurumun farklı farklı ellerden yardım verdiğini, nakde dayalı değil, içinde ayni bir yardım parçasının olduğunu ve bütün bunların sistemi etkisiz hâle getirdiğini söylüyoruz. Birinci söylediğimiz bu.

İkincisi söylediğimiz: Bugünkü mevcut sistem millî gelirin yüzde 1,28'i -az- baktığımız zaman, bu, bütün OECD ülkelerinde yüzde 2,5'lar civarında. Yani, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede, bir taraftan kırdan kente göçün hâlâ devam ettiği, kentleşme sorunlarının olduğu bir yerde bunun daha yüksek olmasına ihtiyaç var çünkü kırdan kente göç demek... Yani, tarımın, kırın itici faktörleri var, kentin çekici faktörleri olduğu gibi. İnsanlar oraya gittiği zaman hemen öbür tarafta iş bulamıyor. Doğal olarak sosyal yardım sistemine ihtiyaç var onları ayakta tutabilmek için. Tabii esas yapılması gereken sistemi çok daha iyi işleyen bir hâle getirmek ve sistemin istihdam yaratacak, yatırım yapacak, üretim oluşturacak bir sistem hâline getirilmesini sağlamak. Esas yapmamız gereken bu. O açıdan, bizim buradaki maddelere ilişkin şeyimiz o, yani genel anlamda sosyal yardıma ilişkin şeyleri uygun görüyoruz, maddeleri, düzenlemeleri, ancak dediğim gibi çok başlı bir sistem.

Diğer taraftan, söylüyorum: Bunun altında bir varsayım var, nüfusu artıralım varsayımı var. Nüfusunu artırarak dünyada gelişen bir tane ülke bilmiyorum. Siz biliyor musunuz? Hindistan mı, Çin mi? Hatta günümüzde artık sanayinin el değiştirdiği bir yapıda, gittikçe daha çok sermaye yoğun, bilgi yoğun hâle geldiği bir yapıda eskisi kadar emeğe de ihtiyaç yok ve açıdan da yapısal işsizlik dediğimiz o işsizlik oranları artıyor, yükseliyor. Geçmişte "yüzde 3'ler, yüzde 5'ler" deniyordu, şimdi belki yüzde 10'lar, yüzde 15'ler seviyesine çıkacak. Yani, sistem herkese iş yaratamıyor çünkü -dediğim gibi- belli sektörler, özellikle sanayiye ilişkin sektörler gittikçe daha sermaye yoğun hâle geliyor, eskisi kadar emeğe ihtiyaç yok. Bu açıdan bunun altında nasıl bir varsayım var, ne oluyor, ne yapacaksınız, ne zaman, Türkiye'de nüfus azalıyor mu, artıyor mu? Ben bunu öğrenmek istiyorum, bunun neyin üzerine oluşturulduğunu öğrenmek istiyorum.

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI MÜSTEŞAR YARDIMCISI MUSTAFA KARAMAN - Doğum yardımı tek tipleştiriliyor bütün kamu için, bütün Türkiye'deki vatandaşlar için ve şu an çok kısıtlı bir kitleye ödenmekte olan bu yardım tüm vatandaşlarımız için sisteme konuluyor.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ona şeyim yok. Bunun üzerine varsayımlar var, bunları öğrenmek istiyorum.