KOMİSYON KONUŞMASI

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Tabii, deminden beri arkadaşları dinliyorum işin açıkçası ama dinlediğim zaman da aklıma 2018 geliyor. 2018'in 24 Haziran akşamı Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde, Çiftlik köyünde şahsı bir elektrik direğine bağlıyorlar ama şahsın alnına tek bir kurşun sıkıp bırakıyorlar. Neden dolayı? Sadece AK PARTİ müşahidi olduğu için. Bunu anekdot olarak vicdanlarınıza bırakıyorum.

Şimdi, biraz önce Sayın Garo açıkladı "Herkes yurt dışına gidiyor." Aslında geriye dönüp de biraz baktığımızda, burada her konuştuğumuzda güvenlikçi bir siyaset, askerî bir siyaset vesaire... Tabii, devletlerin hukuku vardır; kendisini, kendi vatandaşını, kendi toprağını korur, bu da doğrudur ama düşünün, o dağlara, taşlara, verilen kurşunlara veya oraya gönderilen masrafa değmeseydi bu askerlerin yerine veya bu teçhizatın yerine belki binlerce, yüzlerce fabrika yapılırdı. Dolayısıyla, şunu söyleyeyim: Deminden beri konuşuyoruz, konuşulanlardan da şöyle bir not aldım: "OHAL", "istibdat", "yolsuzluk", "sefalet", "Özgürlük yok.", "Gazeteci içeride." "Siyasetçi içeride.", "Akademisyen içeride." Bunu devletin hiçbir birimi yapmaz.

Şimdi, birkaç gün öncesinde, özellikle HSK'yle ilgili, Hâkimler ve Savcılar Kuruluyla ilgili seçimi hepimiz aşağıda yaptık, benim bildiğim kadarıyla bütün partiler de burada uzlaştı. Dolayısıyla, hukuksuzluk yoksa o zaman biz buna alet oluyoruz, demek ki bu ülkede hukuk vardır.

İki, ülkeyi olağanlaştırmak; bunu hepimiz istiyoruz. Anayasaları işlevsel hâle getirmek; bunu hepimiz istiyoruz ama devleti de, iktidarı da sürekli belli bir töhmet altında bulundurmayı da ben doğru bulmuyorum. Dolayısıyla, meselemiz şurada: 15 Temmuzu kimin yaptığı belli ama 15 Temmuzla birlikte terörü meşrulaştırmak için burada saf değiştirmeyi de ben doğru bulmuyorum. Eğer birileri bu devletin bayrağını, birileri bu devletin ezanını, birileri bu devletin toprağını, gerçekten gözü kapalı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalıyorsa, hepimizin bunun karşısında dimdik durması lazım ki 15 Temmuz itibarıyla herkes de dimdik durdu. Dolayısıyla, hukuk ve Anayasa herkes için geçerli. Bugün biz iktidarda olabiliriz, dün farklı birileri vardı, öbür gün farklı birileri vardı. Bu ülke kurulduğundan beri, çeşitli dönemlerde farklı şeyler olmuştur, bizden sonra da olacaktır, bu da gayet normaldir ama değişmeyen tek şey vardır -inşallah- bu ülkenin toprağı, bu ülkenin Anayasa'sı ve bu ülkenin bayrağı.

Ben teşekkür ediyorum.