KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Keşke hukuk devletinden bahsetsen, öyle olsa alır başımızın üzerine koyarız. Yaptıklarınız ortada, kimleri tebcil ettiğiniz, kimleri yücelttiğiniz, kimleri onore ettiğiniz herkesin bilgisi dâhilinde. Bunlar hikâye, sahici bilgiler verelim.

Değerli arkadaşlarım, bakın, ben size bir bilgi aktaracağım. Türkiye'de nüfusun şu kadarı göçmek istiyor, bilmem, okuyanlar, gençler filan... Bunlar doğru değil. Doğru bilgi ne? Bakın, arkadaşlar, ben aktarayım bunu dinleyelim, lütfen. Almanya Federal Nüfus Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmadan elde edilen verilere göre her sene yaklaşık 180 bin Alman ülkeyi terk ediyor. Bunların yüzde 78'i akademik kariyere sahip insanlar. Son on yılda, her yıl Alman vatandaşlığına sahip ortalama 180 bin kişi terk ederken 130 bini geri dönüyor, 50 bini geri dönmüyor bu vatandaşların. Sen ülkemizi karalamayı bırakıp bunları söyleyeceksin. Biz, son yirmi yılda iki yüz yılda alınmayacak mesafeler aldık.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Almanya bizi kıskanıyor. Onlar ihtiyarlar, onlar emeklilik için güneş gören yere geliyor, onlar ihtiyarlar.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Her alanda mesafe aldık biz, sadece...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Karşılıklı konuşmayalım.

Değerli arkadaşlar, lütfen karşılıklı konuşmayalım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bak, Değerli Kardeşim, burada yaş ortalamasını da söylüyor, onu da vereyim, işte bak böyle boşa düşersin sen. Ne diyor burada? Bunun önemli bir kısmı 36 yaşın altında.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Haydi be!

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Haydi be! Sen derken haydi be değil! İşiniz gücünüz bu ülkeye kara çalmak. Hukukta, adalette, ekonomide, her sahada mesafe aldık. Sen ne dersen de arkadaş, altı yıldır, sen, burada, aynı ezberleri konuşuyorsun. Yaptığımız her kanuni düzenlemede bildiklerini hep aynı şekilde konuşuyorsun. Ara ara değişmek lazım, gelişmek lazım Garo Bey.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Evet, evet değişmek lazım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ara ara bir şeyler oku, ezberlerden sıyrıl, samimi söylüyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bak, burada emek veriyoruz biz. Bak burada Orhan Bey önemli gayretler sarf ediyor. Bakan Yardımcılarımız geliyorlar, burada bilgi aktarıyorlar.

CAVİT ARI (Antalya) - Gelmesinler mi?

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Efendim, noksanlarımız vardır, eyvallah, bunu hep söylüyorum zaten.

Sayın Kuşoğlu bugün konuşmasında çok özel bir not düştü "Biz, burada yapılan çalışmaların bir kısmına katılıyoruz." dedi. Ya, Allah aşkına bir gün de sizden bu sâdır olsun ya! Hiç mi güzel bir çalışma yok ya! Yapılanlara bir defa dahi sahip çıkmadınız burada. Öyle olunca...

CAVİT ARI (Antalya) - Eleştirilerimize, önerilerimize siz sahip çıkmıyorsunuz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sen niye Garo'yu bu kadar savunuyorsun?

CAVİT ARI (Antalya) - Genel konuşuyorum.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ya, yapma bunu kardeşim, ben konuşuyorum, ona söylüyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cavit Bey, size söz vereceğim o zaman ifade edin.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - O cevap veremiyor mu? Yani o işin âcizi mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan müsaade etmiyor, yoksa cevap vereceğim.

CAVİT ARI (Antalya) - Ben kendimle ilgili söylüyorum, muhalefetin hangi talebine cevap verdiniz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İbrahim Bey, toparlarsak...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bu, o anlama geliyor "O cevap veremez." anlamına geliyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, Başkan, müsaade etmiyor yoksa cevap vereceğim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir sonraki maddede cevap verirsiniz söz geldiğinde.

Toparlarsanız memnun olurum, buyurun.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şunu söylemek istiyorum efendim: Biraz önce, Abdullah Bey, hukuki mütalaada, anlatımda o kadar net, berrak kayıtlar düştü ki müstefit olduk, istifade ettik; kendisine minnettarım, teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yarın devran dönünce: Ah ne yapmışım ben.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yeter ki reseptörler açık olsun. Biraz önce de söyledi, yarın devran döndüğünde, bir başka zalim geldiğinde... Zalim sizsiniz kardeşim, zalim sizsiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yapma Allah'ını seversen.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Orhan Bey, özel çalışmalar yaptı. Zekeriya Bey; burada, hoş geldi, o da bizimle beraber Parlamentoda görev yapmıştı, Mehmet Ersoy Bakanımız, öyle, hepsi parlamenter olarak da görev yaptılar. Bütün arkadaşlarımızın haklarını teslim edelim; yazıktır, günahtır. Arkadaşlar, yarın da sizin hakkınızı kimse teslim etmez. Özellikle şu zeminin hakkını verelim, burada emek verenler, gayret verenler var. Sanki efendim, Plan ve Bütçe Komisyonunda çalışanlar bir yerlerden talimatla gayret sarf eden ya da gelip burada o talimatları yerine getirenlermiş gibi bir yaklaşımınız var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "-miş" demiyoruz, öyle diyoruz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bu bir bühtandır, bu bir iftiradır. Çalışıyoruz, gayret sarf ediyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ferman geliyor, ferman.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başta Başkanımız olmak üzere teşekkür ediyorum.