ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkanım.

Değerli Başkanım, tabii, hazırlık safahatında bürokrat arkadaşlarımızdan da yararlandık ancak burada belki muhalefetteki arkadaşlarımız bilmiyor olabilir; on beş gün önce, malumunuz olduğu üzere, Kamulaştırma Kanunu kapsamı içerisinde mevcut yine bütün muhalefet gruplarımızın oy birliğiyle de bir madde ihdasımız söz konusu olmuştu. Bu, onun devamında, Türkiye Belediyeler Birliğinin yani muhalefetteki belediye başkanlarımızın da bu yönde bilgilendirildiği, toplantılarda bu hususların tartışıldığı bir maddedir; bunu ifade etmek isterim. Malumunuz olduğu üzere...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bütün belediyelerin sorunu yani.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Evet. O kamulaştırmayla ilgili madde ihdası yaptığımız günlerde Türkiye Belediyeler Birliğinde, devam ediyordu çalışmalarımız, bu konuda da bilgilendirilmiştik. Onların da bu yönüyle taleplerinin olduğunu ve sıkıntılar yaşadığını ifade etmek isterim özellikle büyükşehirlerde yani gecekondunun 1980'li, 1990'lı yıllarda yoğunlaştığı şehirlerimizde, şu anda büyükşehirlerde ki muhalefet partilerimiz de var. Tabii, süreç açısından, mevcut geçmiş dönemlerde usulü dairesi içerisinde herhangi bir bölgenin planlanması, öncelikli olarak da "5.000" dediğimiz büyükşehrin meclisinde onaylanan bir plan, daha sonra ilçe belediyesindeki binlik plan ve daha sonra da 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18'inci maddesi kapsamı içerisinde, o bölgede yaşayan nüfusu eş değer manada karşılayan "düzenleme ortaklık payı" dediğimiz yani kısaca "DOP" dediğimiz donatı alanlarının da burada bedelsiz olarak o parsellerden kesilmesi gerekiyor. Peki, bu düzenleme ortaklık payları neye karşılık geliyor? O bölgede hedeflenen yaşayan nüfusun ihtiyaç duyduğu -okuldur, yoldur, camidir, hastanedir, parktır, yeşil alandır- kamunun ihtiyaç duyduğu bu yerlerin bedelsiz olarak kesilmesiyle beraber, vatandaş nezdindeki net parsellerin sağlandığı plan tekniğidir. Geçmiş yıllarda maalesef, bu düzenek içerisinde gelişmeyen 1990'lı yıllarda, o zamanki şartlar dâhilinde "imar ıslah planı" adı altında, yine 1/1000'lik imar uygulamaları üzerinde bir planlama gerçekleştirilmiş ancak planlama o zamanki -şu anda 18'inci madde uygulaması- meri kanunlarımızda yüzde 45'e kadar bedelsiz kesintiyi öngörüyor ilk defa planlanan bölgelerde. O tarihlerde de geçmişte, 1990'lı yıllarda da meri kanunlarımızda yüzde 35'ti düzenleme ortaklık payı ancak imar ıslah planlarının olduğu yerler, gecekondu binaları çok da usulsüz, projesiz ve kaçak olarak yapıldığı için yolun, güzergâhın rahatlıkla planlanamadığı yerler idi.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlayabilirseniz sevinirim.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Evet.

Dolayısıyla, belediyelerimiz çok acele bir şekilde, hemen askı süresiyle tapuyu dağıtma adına, böyle oransal manada, herkesten eşit payda bu düzenleme ortak payını kesmemişti. Tabii, sonraki dönemlerde belediyelerimiz bu düzenleme ortaklık paylarını kestiler, o planlamalarla beraber hayata geçti ancak günümüzde, şu anda, uygulamalarda bazen davalar açılıyor. Dediğimiz gibi, Orhan Bey'in de bahsettiği gibi, zaten düzenleme ortaklık payı, DOP kesintisi elbette bir defaya mahsus kesilecektir ancak yüzde 45'in altında kalan oranlar olduğu takdirde, bunu tamamlayıcı mahiyette, belediye -yaşayan bir varlık olarak- planlara düzenleme ortaklık paylarını yine işlemek suretiyle, yine kamunun yararlanacağı, vatandaşlarımızın yararlanacağı donatı hâline getirebilecektir. Düzenlememizde bunu arz ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.